Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '09

 
Kategori
Tenis
 

Nadal'ı yenmek imkansız

Nadal'ı yenmek imkansız
 

Avustralya Açık Grand-Slam Tenis turnuvasının galibi, nefesleri kesen bir maçtan sonra rakibi İsviçreli Roger Federer’i 3-2 yenen İspanyol Rafael Nadal oldu.

Dün yapılan Bayanlar finalini ise rakibi Rus Dinara Safina’yı adeta kortta yok sayarcasına 59 dakikada yerle bir eden Serena Williams kazandı

Bir zamanlar kortları dümdüz eden bir Navratilova vardı. Çek asıllı Amerikalı. . Kadınlığı tartışılıyordu. Çünkü diğer kadınlara göre çok fazlaydı ve erkeksi bir görünüşü vardı. Bu Willliams kardeşlerden Serena’nın öyle bir durumu yok fakat siyah ırktan olmanın verdiği bir bir dayanıklılığı var. Ayrıca güçlü bir kas yapısına sahip. Kollar, bacaklar adaleli. Bu yapıda bir bayan tenisçi yok. Öyle olunca da vurduğu toplar, neredeyse kortta çukur açıyor. Oyunu iyi bildiği gibi, kuvvetli oluşu çok büyük avantaj getiririyor. Servisleri çok çok etkili.

Serena Williams 10 kez Grand-Slam kazanmış. Bu Grand-Slam’lar dünyanın en önemli ve en kazançlı ve de en önemli turnuvaları. Amerika, Fransa, Avustralya ve Wimbıldone da oluyor sadece. Serena’nın bugüne kadar ki ikramiye kazancı 24 milyon dolarmış. 28 yaşında . Avustralya Açık’ta kardeşi Denis’le beraber, çift bayanların da şampiyonu.

Serena Williams, dünyanın gelmiş geçmiş en başarılı sporcularından biriydi ve favorisi olduğu bu turnuvayı 2 dalda da zorlanmadan kazandı.

Erkekler finali, Bayanlar finali gibi dengesiz değildi. Maçın 3-2 biteceği baştan belliydi.

Birisi Dünyanın 1 nolu seribaşı, diğeri 2.

Nadal ve Federer’in enteresan bir benzerlikleri var. İkisinin de boyu ve kilosu aynı. İkisi de yakışıklı ve maçta da ikisi de büyük gerilim içindeydi. Federer, Nadal'a göre soğukkanlı. Benim favorim Nadal’dı. O kazandı. Nedeni ise: Bu finalin bu 2 isim arasında geçeceği belliydi. Temmuz ayında Wimbıldon’da böyle olmuştu. Maç aynı süre (4.5 saat) sürmüştü. Yağmurlu ve serin sayılabilecek bir havaydı. O hava Federer için daha avantajlıydı . Buna rağmen Nadal kazanmıştı. Nadal, rakibinin 5 yıllık şampiyonluğunu daha önce de Pekin'de bitirmişti. Bu Nadal'ın Federer'e karşı kazandığı üst üste 5. Grand Slam.

Nadal, Federer'e göre daha hareketli ve maçı kazanmayı daha çok isteyen bir görüntüsü var ve öyle de gözüküyor ki, bu henüz 23 yaşındaki raketi kolay kolay yenebilecek Federer'den başka da biri yok.

Daha dün, görülmemiş aşırı sıcaklardan 28 kişinin hayatını kaybettiği Avustralya’da 40 derecede raket sağlamak, öyle her babayiğidin harcı değil. Üstelik saniye de bir o topu 60-80 metreye göndereceksin, topu karşılamak için ve bir de o bilmem kaç km. hızla o sevisleri atacaksın.

Soğukkanlılığı ve öldürücü backhand’leri ile bir önceki turda rakibini sahadan silen Federer için rakibi, açıkça çaresizliğini şöyle ifade etmişti: ‘’Oynuyor benimle. Topu bile göremiyorum. Öldüreceğim o…..çocuğunu’’. Aynı Federer’in, Nadal karşısında mücadelesi yine alkışlanacak cinstendi. Ne var ki. Nadal yorulmadı. Sıcak, beklediğim gibi Federer’i daha çabuk yordu. Bunda Nadal’ın çizgi ve saha köşelerine oynama becerisi de vardı. Top oyunda kaldığı sürece hatayı Federer yapıyordu. Servislerde Nadal daha etkili oldu.

Avustralya Grand Slam’ın diğerlerinden farkı, 2 hafta olması. Yani 1 hafta daha fazla. Oyuncular finale kadar epey zorlanıyorlar. Burdaki hava şartları da diğerlerine hiç benzemiyor.

Bunların sonucu, son sette Federer’deki bariz yorgunluk göze çarpmaya başladı ve hiç olmadığı kadar bir fark olup, set 5-2 ye gelince, Federer’in de maça ağırlığını koyacak direnci kalmadı.

Nadal tipik bir İspanyol. Yakından bir kızılderiliyi andırıyor. Müthiş hırslı. Çok zeki ve çevik. Moral bozucu bir hareketliliği var. Az hata yapıyor. Sanki kortların koordinatlarını ezbere biliyor. Çizgilerden oynayabiliyor, oyun tarzı, seyredene sempatik geliyor, keyif veriyor.

Maç bittiğinde ise sanki yeni bir maç çıkarabilecek kadar zinde görünüşü hayret uyandırıyor.

Avustralya Grand Slam nefis bir finalle sona erdi.

Haftada 2 maç yaptığı zaman kendini yorgun hisseden ve bunu mazaret beyan eden futbolcularımıza saygılarımızla…

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..