Nasıl bir eğitim ?

Yıllardır, eğitim sistemimiz hakkında hep eleştriler yapıldı. Bu eleştriler; kimine göre yapıcı yönde, kimine göre de yıpratıcı yöndeydi. Nedenini; toplum olarak tam tespit edemediğimiz, bir çıkmaz oluştu gözlerimiz önünde.

Ülkemizdeki okullarımızda verilen eğitim, genele bakıldığı zaman yetersizliği yönündeydi. Evet, yetersiz ve çaba gösterilemeyen bir eğitim var şu anda. Ama; işin özünde yatan yine, eğitilmiş eğiticileri yetiştirememekten kaynaklanıyor.

Ben Bodrum'da yaşıyorum. Bundan onbeş gün öncesi, belediyedeki bir işimi hallettikten sonra, dönmek için belediye otobüsüne bindim. Belediyenin hemen yanı başındaki ilköğretim okulundan, öğrencilerin çıkış saatlerine tesadüf geldiğim için, otobüsün içi hınca hınç öğrenci ile doldu. Bu arada öğretmenlerinden binenler de oldu.

Otobüsün içi bir anda çocuk parkı gibi cıvıl cıvıl oluverince, kimin kime ne dediği anlaşılmaz bir konuşma başladı. Herkes birisine birşeyler anlatma yarışına girince, öğretmenlerine bir şeyler anlatmaya çalışanlar da vardı. İstemeden de olsa; kulak misafiri olduğum konuşmalarından anladığım şey ise, bir öğrencinin öğretmeninden alacağı notla ilgili pazarlığı anlaşılmaya başlamıştı. Fakat; öğrencinin öğretmenine hitap tarzı, televizyon dizilerindeki bazı karakterlerin ağzı ile ve her cümlesinin başında ise, ''Hocam'' kelimesiyle hitap etmesi, beni bir hayli rahatsız etmeye başlamıştı.

Ve o an karşısında duran öğretmen ise, yeni mezun olmuş bir eğitimciye benziyordu. Bu saygıdeğer eğitmenimiz ise, karşısındaki öğrencisi ile sıkı sıkı pazarlık yapmaya başladı. - Senin daha çok çalışman lazım, bu dönem hiç de kolay geçmeyecek sana peşin peşin söyleyeyim... tarzında konuşmaları devam ederken, ben daha fazla dayanadım ve çocuğa dönerek, - Afedersin küçüğüm, sana bir soru sorabilirmiyim? dedim. -Sor amca dedi. Ona; not almak için mi, yoksa birşeyler öğrenmek için mi okula geliyorsun? diye sorunca, ilkönce şaşırdı ve sonra; -amca Türkçe hocamız çok zor sorular soruyor, dedi. Ben; daha fazla şaşırmış bir biçimde, -Bak çocuğum, öncelikle Hocam değil Öğretmenim demelisin. Daha sonra; birşeyler öğrenmek için, çok çalışmalısın ki Türkçe öğretmeninden daha yüksek not alabilesin dedim.

O an; karşısında konuşup pazarlık yaptığı öğretmeninin de, ayrıca Türkçe öğretmeni olması ise daha vahim bir durum olarak hafızama kazınıverdi. Kısacası; eğitim sistemimizde yanlışlıklar olabilir, mesele yanlışlıkları düzeltmekle başlamalı ve eğitilmiş eğitimcileri yetiştirmemiz kesinlikle şart olmalı... Bir de; televizyon dizilerinde telaffuz edilen saçma sapan konuşmaların, Türkçemize zarar verdiğini görmemiz daha fazla önem arzetmektedir.