- Kategori
- Kentleşme
Nasıl refaha ulaşılır
Eşgüdüm plan ve proje ile sağlanır.
Geçen hafta içerisinde yaşadığım bir olay hayli ilginç geldi. Birlikte düşünelim ve değerlendirelim istedim. Doğal gaz alt yapı çalışmaları yapılıyor. İş bir firmaya ihale edilmiş. Ekipler asfaltı kazarak kendi sistemleri için kanallar oluşturuyor. Güzel. Kazılmasına şahit olduğum mesafe yaklaşık
Antlaşmalarına göre kırılan patlayan pis su borularını kendileri onardılar. Elektrik hattını da kendileri yaptılar. Yalnız temiz su borusunun onarımı için belediye ekipleri geldi. Hani bir yetkili bulduk ya resmi görevli. Hemen sorgulamaya başladım. “ Diğer onarım işlerini firma kendi yaptı. Burayı neden siz yapıyorsunuz?” dedim. Meğer iş bitiminde firmaya fatura ediliyormuş bedeli. “Peki, siz neye dayanarak fatura ediyorsunuz, firmaya alt yapı ile ilgili bir plan, proje verdiniz mi?” diye bir soru sordum. Hayır dedi, yok ki verelim. Yok mu? Koca şehrin altında ne nereden gelir nereye gideri gösteren bir plan proje yok mu şimdi. Tekrar yok dedi. Siz nasıl çalışıyorsunuz, yeni projelerinizde nasıl biliyorsunuz hangi hattın nereden geçtiğini dedim. “ Bilen birkaç kişi var onlar ile yapıyoruz.” dedi. Çok üzerine gidemedim çünkü bunu bilenlerden birisi de kendisi imiş.! Yani zat önemli birisi.
Konu bu;
Koca bir kent, alt yapı gibi ciddi bir yapılanma ve kader birkaç çalışanın hafızasında saklı. Hadi bu arkadaşlar emekli oldu veya kentten ayrılması gerekti ve bilen personel kalmadı. Veya aynı anda birden fazla yerde çalışma yapılıyor, bilen sayısı çalışma yerinin sayısına yetmedi. Ne olacak şimdi?
Acı olan başka taraf, bilenler başka kimseye öğretmiyorlar. Çünkü farklılıkları olmayacak diğer personelden. Ayrıca da dokunulmazlıkları. Ben kentin kaderinin spekülatif olarak birilerinin elinde kullanılmasından çok rahatsız oldum. Diyeceksiniz ki başka büyükler varken bu da bir şey mi yahu niye rahatsız oldun. Demeyin!. Küçük olsa da - ki değil - bu gibi problemleri çözemezsek, büyükler ile uğraşacak gücü ve yeterliliği bulamayız.
İhaleyi alan firmaya da hayret ettim. Böyle belirsizlikler içinde nasıl masraf hesaplamışlarda neleri kırıp dökeceklerini nereden bilmiş, maliyet çıkarmışlar. Ya büyük cesaret ister veya iyi bir bedel eklenir. Nasıl olsa idareler de bilmiyor ya nerede ne var. Arada kaynar gider bu hesapta.
Alt yapı konusu açılmışken tekrar da olsa değinilmesi gereken diğer bir konuda idarelerin koordinasyon eksikliği olacak. Yeraltında çalışma yetkisi veya mecburiyeti olan kurumlarımız TEDAŞ, Su ve Kanalizasyon, Telefon İşletmesi v.b arasında kimin ne zaman çalışacağı ile ilgili zamanlama problemi. Hep şikâyet ettiğimiz, birisi kapatıyor diğeri açıyor, belediye yapıyor öbürü yıkıyor gibi yakınmalarımız. Hemen cevap vereyim, Savunma: Ödeneklerin farklı zamanlarda gelmesinden kaynaklanmaktadır. Bitti.
Bir yılda bir kentte hangi kurum ne kadar alt yapı çalışması yapar bilemiyorum. Belediyeler bu alt yapı çalışmalarından doğan bozuk yollar için ne kadar asfalt veya kaldırım çalışması yapar bilemiyorum. Ama şunu tahmin ediyorum ki biz olması gerekenden en az üç kez fazla kazmaya veya bozmaya para harcıyor, en az da üç kez fazla tadilat yapıyoruz. Neyle? Sizin paranızla. Paranıza sahip çıkın.