Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '09

 
Kategori
Psikoloji
 

Ne tuhaf şeysin ey insan

Ne tuhaf şeysin ey insan
 

Yorgunum bu akşam! Yine karmakarışık. Sana yaklaştığım her an biraz daha hayretler içinde kalıyor, kendimi bir o kadar da ilginç hissediyorum. Kendimi sorguladkça seni daha çok merak ediyor, sana yaklaştıkça kendimi anlamaya çalışıyorum.

Yorgunum bu akşam! Uzun bir seferden döndüm, karmakarışık duygular ve aymazlıklarla. Bir yolculuktan arta kalan, sorularıma cevap olmaya çalışan yeni soru işaretleriyle… sen ders çalışırken, ders anlatırken, ağlarken, gülerken, annene salırken, babana kızarken, sevdiklerini özler, sevgilini öperken, ibadet ederken, yürüken koşarken, uyurken, durup sadece bakarken…… ben gezdim dolaştım bütün gün. Gezerken hayatı öğrendim biraz daha, seni gördüm, sende kendimi gördüm biraz daha…

Yorgunum bu akşam ey insan, senden döndüm. Ruhuna aktm usulca gözlerinden, gözyaşlarından, tebessümünden. Ruhunun dehlizlerinde dolaştm merakla. Karanlıklarında kayboldum. Usulca sokuldum kuytu köşelerine, naifliklerini gördüm. Dokundum onlara sessizceç kırdım kilitlerini saklı kalmış duygularının. Yaralarınla oynadım birz. Bazı zaman üzülerek, bazı zaman zevk alarak. Benimkilere ne çok benziyorlar diyerek. Pişmanlıklarına rastladım arka sokaklarında. Kafalarını yastıklarına gömmüş ağlıyorlardı. Yastıklarını çektim ağızlarından. Ağlasınlar dedim, ağlasınlar, bağıra çağıra… göz pınarları kuruyana kadar, çatlayana kadar! Sonra sahip çıkacaktr nasılsa vicdanının onlara.

Özlemlerin vardı duvar diplerinde. Öylesine sahipsiz ve sessiz. Ne diye bıraktın onlar orda tek başına! Tuttum ellerinden çektim onları da kuytu köşelerinden. Orda kalırlarsa elbet özlersin onları.

Fırtınalarında savruldum. Direnmeye çalıştım onlara senin gibi. Yoruldum… bencilliğin, kükrüyordu insancılığına. Menfaat, haset fink atıyor ortalıkta. Kibir, hırs bir kutr gibi kemiyor içini. Eme seme yaramaz bir sürü şey var kirleten benliğini. Tüm bunların üzerine bir güneş gibi doğuyor merhametin, iyi niyetin. O fırtınalar diniveriyor birden başın secdeye, ellerin semaya kavuşunca. Hasetinden çatlayan hasetin çatlayıveriyor birden. Can çekişiyor menfaatin o mahzun çocuğun başını okşayınca. Sevgililerinde yüzüyorum zevkle annene sarılınca, benm içim bile ısınıyor sevgilinin göğsüne başına dayayınca.

Hep bir umut var ruhunda. İdeallerini görüyorum. Beyninden ruhuna akan yolu izliyorum. Düşüncelerini kavrıyorum. Soru işaretlerini tanıyorum yavaş yavaş. Gerçeklerine varıyorum nefes nefese…

Sonra…

Yorgunum bu akşam. Sen yordun beni ey insan! Seni seviyorum. Seni sevdikçe daha çok merak ediyor, anladıkça daha çok seviyorum. Sende kendim kendimde seni görüyorum. Ve kendimi çok ilginç hisseiyorum.

Yorgunum bu akşam, çok yorgun….

 
Toplam blog
: 48
: 919
Kayıt tarihi
: 09.06.09
 
 

1990 Muş doğumluyum. Şu an İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde okumaktayım. Elim kalem tuttuğ..