Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '08

 
Kategori
Deneme
 

Ne Var ki Geçinip Gidiyoruz..

Bunca yıl birlikte olup böyle güzel anlaşan bir çifte ilk defa rastladım. Antalya’da tatildeyken daha Manavgat’ta yanan ağaçların. böceklerin, kuşların, karıncaların ağlamaları rüyalarıma girmemişti henüz onlarla tanıştığımda.

Antalya feslikan yaylasının 4.cü Festival Şenliğinde tanıdım onları. Kızkardeşim ‘ hadi yaylaya gidiyoruz ben hiç yayla festivali görmedim. Giderken de gözleme de yeriz ‘önerisine balıklama atlamıştım. Bu Antalya yaylalarına ikinci çıkışım olacaktı. İlk çıktığım yaylada ki havanın serinliğini görünce Antalya’nın yerlisi olanların niye şehirden kaçtığını, o sıcağı ve nemi turistlere bıraktığını anlamıştım. Akşam yayla dönüşü insanı boğan, vıcık vıcık ter içinde bırakan sıcağa geri dönünce aklım yaylada kalmıştı. Bizim yaylalarla kıyaslayınca çok çorak gelmişti ama Manavgat yangınından sonraki fotoğrafları gazetede görünce meğer ne çok yeşilmiş oralar demekten kendimi alamadım.

Festivale gitmek için çoluk çocuk doluştuk arabaya. Yolda gözleme molamızı verdik. Ah o gözlemeler ve katmerler. Nasılda güzel yedik demlki çaylarımızla. Yemeğimizi yedik haydi yola bakalım. Kıvrıla kıvrıla Feslikan yaylasına çıktık. Önce askılı t-shirt vardı üzerimizde. Yaylaya vardığımızda ayağımızda terliklerin içine giydiğimiz çoraplar ve üstümüzde hırkalarla çoluk çocuk komik bir haldeydik. Çocuklara uzun pantolonlar almayı unutunca biraz kene korkusu yaşadık ama biz Türklerin aklı sonra başına geldiğinden illa önlem almak için başımıza bir şey gelmesi gerekiyor.

Arabamızı park edip festival alnına doğru yürüdük. Tam bir panayır havası vardı. Çevre köylerden gelen insanların yanı sıra bizim gibi merak edip gelende çoktu.. Çevreyi ve insanları izleyerek konser verileceği alana geldik. Sağa sola bakındık. Prokotol diye ayrılan bir sıraya zorla oturduk. Sağa baktık sola baktık protokole benzer bir şeyde göremedik.

İşte Ayşe teyze ve Zeki amca ile böyle tanıştım protokol sırasında. Mırıl mırıl bir şeyler konuşuyorlardı. Ne bir acele, ne bir ses yükselmesi. Bana göre gizli gizli konuşuyorlardı. Akdeniz insanı Karadeniz insanına göre daha yumuşak ve alçak sesle konuşur. İklimden kaynaklanıyor sanırım. Sıcak uyuşturuyor insanı. Birde coğrafi koşullarda önemli. Akdenizde hava koşulları daha müsait olduğu için insanlar daha rahat geçimlerini sağlamışlar. Karadenizin coğrafyası gibi insanın da hırçındır ve tez canlıdır.

Önce Ayşe teyze içti tansiyon ilacını sonra Zeki amcaya verdi. İalçalarını paylaşan bir çifte ilk defa rastlıyordum.. Sonra Ayşe teyze bisküvi çıkardı çantasından. Beraberce yediler. Bana da ikram ettiler ama ben oğluma verdim. Sonra çekirdeklerini çıkardılar beraber çitlettiler. Ben hayranlıkla onları seyrediyordum. Sanki yeni tanışmış gibi sevdalık yapıyorlardı. Çantamdan bir elma çıkardım ikram ettim. Zeki amca soydu birlikte yediler. Dayanamadım ‘kaç yıllık evlisiniz ‘diye sordum. ‘42 yıllık evliyiz’ dedi Ayşe teyze. ‘Ne kadar güzel anlaşıyorsunuz’dedim. Ne var ki dedi. ‘Geçinip gidiyoruz’. O kadar rahat bir şekilde söyledi ki bir an tüm evliliklerin öyle olduğunu sandım. 6 çocukları varmış hepsini evlendirmişler. Kışın Antalya’da yazın yakın bir yaylada yaşıyorlarmış. Ben konser veren sanatçıları dinlemedim onları seyrettim. Aralarında ki uyuma gördükçe şimdiki evlilikleri düşündüm. Boşanma istatistiklerini düşündüm. Boşanmış ailelerin çocuklarını düşündüm.

İkisinin fotoğraflarını çektim. Gözlerindeki mutluluğu çektim. İçimdem tüm çiftlere örnek olsun diye göndermek istedim. Fotoğraf göndermek zor olacak en iyisi yazayım dedim.

Ne var ki geçinip gidiyoruz. Bu kadar basit işte.

 
Toplam blog
: 16
: 888
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

43 yaşında evli 2 çocuk annesi Elektronik mühendisiyim. Fotoğraf çekmeyi ve örgü örmeyi çocukları..