Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ne yapacağını bilen birine yapacağı şeyi söylemek onu aptal yerine koymaktır

Ne yapacağını bilen birine yapacağı şeyi söylemek onu aptal yerine koymaktır
 

Aslında herkes yapacağı şeyi bilmek zorunda, benim aklımla mı yaşayacaksın. Hasta, yaşlı ve engelli kimseler dışında ben yaşayamayacak kadar akıl verilmemiş kimsenin olduğunu düşünmüyorum. Verilen bu aklı kullanmıyorsa kullanacak. Değilse hele de 21 yaşının üzerindeyse asla şunu yap demem, sadece belki uyarırım o da uçurumdan düşecekse. Değilse bırak yanlış yapsın sonucuna katlansın.

Ben önceleri çok akılsızdım, bir sürü yanlış yaptım (bunca yanlışa rağmen hala burada olmam şans, hayat konusunda çok şanslıydım; örneğin sağ sol çatışmalarında arkadaşlarımın neredeyse tamamı öldü ben kaldım, sanki gizli bir el beni koruyordu) Evet, kimse bana akıl vermedi. Demek ki etrafımda akıl vermeye meraklı kimse yoktu ya da beni akıllı sanıyorlardı.

Bırak yanlış yapsın sonucuna katlansın, sadece uçurumdan düşerken uyar. Çoğu da bizim bu akıl verme merakımız yüzünden, kendimizi çok akıllı sanıyoruz ya.

Akıl isteyenlere de ”Bende kalmadı” diyebilirsiniz. Uzmanına danışma, ortada yapılacak edilecek bir şey varsa danışmakla olmaz bu iş, bırakacaksın uzman yapacak. Siyasilerin etrafında bir sürü danışman. Ben başbakan, cumhurbaşkanı seviyesine gelmiş biri olacağım ne yapacağımı, nasıl yapacağımı birilerine danışacağım ha! Böyle bir şey benim için züldür!  E yok ki naspın. Bilgi ve düşünce dışındaki yöntemlerle oraya gelmiş. Ama millet ne biliyor ki bu mantıksızlığı görsün. Ha ihracat tablosunu ekonomistten istersin. Koskoca cumhurbaşkanına danışman nedir ya! Onlar sizden akıllıysa siz değil onlar orada olmalı.

Akıl alan da akıl veren de kusura bakmasın saçmalıyor. Ama ben yazılarımda akıl verdiğimi düşünmüyorum; kimseye dişlerini fırçala demedim. Böyle bir şey o kişiyi aptal yerine koymaktır. Dişlerini fırçalaması gerektiğini bilmiyor mu, bunun uyarısı mı olur. Bilgi de verme, gitsin öğrensin. “Yüksek sesle müzik dinlemek sağlığa zararlı” gitsin okusun, öğrensin; ben biliyorum da o niye bilmiyor.

İnsanlarla sadece bir konudaki farklı düşüncelerinizi paylaşın, belki ufku açılır. Bakın 2000 küsur yazıma, hepsi böyledir; adam fasulyenin faydalarından bahsediyor ya! Bir de üstatmış, prof’muş! Ben böyle yazıları okumam bile, zaman kaybı! Ayrıca yanlış düşündüğünü sanıyorsanız bir bildiği vardır belki.

Her şeyi ona buna soranlar için de olumlu düşünülemez, bilmiyorsan öğren ara bul kardeşim. Kimse kimsenin kılavuzu değil, herkes yolunu kendi bulacak. Ben işte bu güzel huyum yüzünden gurur yaptım, kimseye sormayacağım, kendim bulacağım dedim Kadıköy yerine Hadımköy’e gittim(15 yaşında, İstanbul’a yeni gelmiş) Bu yanlıştan sonra her ikisinin yerini de öğrendim. Yönünü şaşıran birine sinir olmuştum “Güneşe dön doğu, arkan batı, sol kolun kuzey, sağ kolun güney!” Güneşin doğudan doğduğunu da mı bilmiyorsun!

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..