Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '11

 
Kategori
Deneme
 

Neden?

"Neden?
Sayın yazarım, İçi boş yüzlerce konu gelir Türkiyenin gündemine oturur, ama Köy Enstitüleri gibi bir önemli konu hep es geçilir. Senelerden beri durum böyledir. Gidin bir liseye veya üniversiteye ve sorun gençlere "Köy Enstitüleri nedir?" , iki cümle söyleyin diye. Bırakın iki cümleyi, çoğunluk ne dediğinizi anlamaz bile.Bir ülke bu kadar mı bilinçsiz olur? Anlıyamıyorum.Ben inanıyorum ki, Köy Enstitüleri bugüne kadar gelse, biz AB'ye girmek için değil, onlar bize rica ederlerdi.:)) "yorumu ile ilgili bir değerlendirme cevap kısmına yetmediği için ayrı bir blog olarak yazmak gerekti....  

Televizyonlarda izlemişsinizdir. Spiker sokakta karşılaştığı üniversite öğrencilerine “DP’nin başına Adnan MENDERES geçecekmiş, sizce bu seçimlerde bu partiye katkı sağlar mı?” veya “CHP’nin başına İsmet İNÖNÜ geçecekmiş, ne dersiniz?” türünde sorular sorar. Bu sorulara karşın üniversite öğrencilerinin hemen hemen tümü bu kişileri gerçekten tanıdığını gösteren bir cevap veremez, bunun tersine yuvarlak cevaplar vererek güya tanımadıklarını ortaya koymamaya çalışırken gülünç duruma da düşerler. Bu durumun nedenlerine dair hemen hepimizin kendine göre verecek cevapları, yapacak yorumları vardır. Eğitim sistemini, toplumun geçirdiği siyasal süreçleri, ekonomik gelişmişlik düzeyini, toplumsal yapımızı ve daha bir çok farklı gerekçelerden hareket ederek mutlaka kendimizce bir değerlendirmemiz vardır. Tıpkı bunun gibi sizin yaptığınız yorumun da onlarca farklı versiyonu yapılabilir. Yapılan her yorumun kendine göre haklı bir tarafı mutlaka vardır. Yapılan yorumların genel kabulünü sağlayabilmek neredeyse imkansızdır. Bunun da bir takım nedenleri olabilir. Bu nedenlerin de haklılığı, doğruluğu yine kişilere göre farklı olacaktır.  

İnsanların aynı konuya aynı şekilde bakabilmesi, aynı değerlendirmeyi yapabilmesi, aynı fikre, düşünceye sahip olabilmesi neredeyse imkânsızdır. Bunun nedenlerine dair siyasal, sosyal, psikolojik, kültürel, tarihi ve daha bilinmeyen birçok nedenlerden yorumlar da yapılabilir. Gördüğünüz gibi bu tür değerlendirmelerin, nedenlere dair araştırmaların bir sonu yok.  

Belki bilimsel bakış açısının tüm bu karmaşanın çözümü olduğu söylenebilir. Ancak bilimsel bakış açısı da sonuçta değerlerden, yargılardan bağımsız değil. Bilimsel çalışmalara dair yapılan bilim felsefesi tartışmaları bizi bu alanda sınırsız bir alanla karşı karşıya bırakır.  

Bilimsel bakış açısı veya bir başka bakış açısı ne olursa olsun herhangi bir konuda değerlendirme yaparken mutlaka bulunması gereken bir bakış açısından söz etmek istiyorum. Tıpkı hukuk alanında olduğu gibi veya herhangi bir konuda soruşturma yapan kişilerin davrandıkları gibi bir olaya ilişkin yargıya varabilmek için söz konusu olayla ilgili görüşü olan, söz söyleyen, tanıklık yapan herkesin söylediklerini, görüşlerini, tanıklıklarını dinlemek, ele almak, tüm bilgilere, belgelere, verilere ulaştıktan sonra tüm verileri bir araya koyup kıyaslamalar, analizler, sentezler, tahliller, münakaşalar yaptıktan sonra kendi yargını ortaya koymak, diğer yargıları ise yok saymamak en uygun, en akılcı bir yaklaşım olacaktır diye düşünüyorum.  

Tarihi bir takım olaylara, olgulara bu günden dönüp bakarak “eğer bu konuda böyle olsaydı, şöyle olurdu”demek de çok doğru, rasyonel bir yaklaşım olmasa gerek. Zira geçmiş geçmişte kaldığı için geçmişe dair bugünden yapılacak hiçbir değerlendirmenin anlamı, yararı yoktur. Bu tür değerlendirmeler sadece kişilerin kendi kendilerini tatmin etmek veya sahip oldukları düşüncelerini haklı çıkarmada kullandıkları bir argüman olmaktan öteye geçmeyecektir. Bu ise sadece değerlendirmeyi yapan kişiyi bağlayacak kişisel yorumdan başka bir anlamı olmayan subjektif değerlendirmelerdir.  

Soru, Görüş ve Değerlendirmeleriniz için….  

Ahmet Hikmet  

eagensea@gmail.com 

 
Toplam blog
: 26
: 934
Kayıt tarihi
: 03.05.10
 
 

Eğitim insandaki cehaleti alır. Ancak eğitimin gideremeyeceği bir çok özellikler vardır. Bu neden..