Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Nedir bu iğrenç koku? Nerelerden sinipte çöktü üzerimize yahu!

Nedir bu iğrenç koku? Nerelerden sinipte çöktü üzerimize yahu!
 

Uzun bir ayrılıktan sonra evimdeyim. 1 yılda bu kadar mı değişir bir sokak? 

Şehir dışındayken ara sıra gelip eve göz kulak olma şansım da olmadığından, sokakta ki hatta mahalledeki değişikliklerden de bi haber kalmışım. 

Daha geldiğim günün sabahı kapıdan çıkarken karşı daireden iki çatık kaş resmen hırpaladı beni. 

Ne oluyoruz bu kim yahu? Hadi selamdan vazgeçtik sabah köteğine yakalandık. Bir insan suratı nasıl bu kadar ekşitebilir kendini? 

Ahmet ağbileri de görmedim hiç. Taşındılar mı yoksa? Şen adamdı Ahmet ağbi. Ailece şendiler, şenlik genlerinde vardı. Hay Allah!.. İçim burkuldu. Ahmet ağbilerden sonra bu selam fakiri çekilir mi be? 

Bakkal bile kapatıp gitmiş. Bir gerilim filminin içinde gibiyim. Bakkalın yerine bilmem nerenin köyü kalkınma vesaire dayanışma derneği konmuş. Ya! bu bakkal sokağın demirbaşı, efendisi, cankurtaranı her şeyiydi. Anahtarını emanete bırakanı, eşine not bırakanı, çoçuğunu bile emanet edeni vardı. Taksiden inip, yol parasını bakkaldan alanı gördüm. Hoşbeşi de iyiydi bizim bakkalın, ne oldu, niye kapattı dükkanı? 

En beteri de şu koku, mahalleyi sarmış evlerin içlerine kadar giriyor. Camı açamaz oldum. Öyle baygın, öyle iğrenç bir koku ki nefesimi tutarak yürümeye çalışıyorum. Hani et dışarıda kalır, çürür… Neyse daha devam etmeyeceğim işte öyle berbat bir koku. 

Ortada çöp falan da görünmüyor ama bu koku insanın içini çürütecek cinsten. Yürüyebildiğim en hızlı şekilde, hatta koşar adım gelip gider oldum eve. 

Bizim eski komşular ne halde? Pek fikrim yok, görünmüyorlar ortalarda. Geldiğimde Veli’ ye rast geldim 

Deniz kenarına inip yakamoz parlattığımız, felsefe yaptığımız kafa dengi adam gibi adamlardandır Veli, Göründüğü gibidir, süslemez cümlelerini doğal bir güzelliktir Veli’nin sohbeti. 

Öyle bir sevinmiştim ki onu görünce. Daha halini hatırını sormaya fırsat bulamadım. İlk sözü “gidiyorum” oldu. Kesin, kısa ve net “Gidiyorum”. Öyle netti ki sormaya çekindim. Ne oldu yahu neden? nereye? bile diyemedim. Veli de gitti işte. Ama yavaş yavaş anlıyorum komşuların neden pek ortalarda görünmediklerini. Veli, hiçbir zaman söylemese de neden apar topar taşındığını hissediyorum. 

Aşağı yukarı her gün bir olay çıkıyor sokakta. En son bu akşam camında bayrak asılı diye sataştılar komşuya. Siz şöylesiniz, biz böyleyiz vari sözlerle bağırışıyorlardı kadına. Camda ki bayrakta Amerikan değil, anlı şanlı Türk Bayrağı neyin kavgası bu yahu? Kadın bayrağını öptü başına koydu, tek kelime etmeden kapadı camını girdi içeri muhatap bile almadı dışardakini. 

Yaa! Ne oluyor bizim sokağa? Bu insanlara neler oluyor? Sonra bu koku, nerden geliyor bu iğrenç, bu berbat koku? “Ülkeye ne oluyorsa bize de o oluyor derdi” Veli. Veli’mi derdi yoksa ben mi? Karıştırdım şimdi. Ama o yollu sohbetleşirdik işte. Ülkeme ne oluyorsa, mahalleme sokağıma da siniyor işte, neler oluyor? 

Bu akşam komşuya sataşan o şahıs neden bağırıyordu öyle, “Bundan sonra öyle her istediğiniz gibi konuşamayacaksınız da” Diyerek neyi ima ediyordu? Neye dayanarak söylüyordu? 

Neler olmuş sokağıma, neler olmuş ülkeme? Bu koku ne? 

 

 
Toplam blog
: 70
: 731
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

1973 İstanbul doğumluyum. Lise mezunuyum. Evliyim. Bir reklam ajansında çalışmaktayım. Laf o..