Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '06

 
Kategori
Felsefe
 

Negatif Egzistansiyalizm

Varlık hep olumlu-artı bir şey kabul edilir. Oysa ki olumsuz-eksi nitelikli-nicelikli bir kategori de olabilir.

Var bire, yok ve hiç sıfıra denk / eşit sayılır. Bu durumda ‘ma’ eksi sonsuz olmaktadır. Ma eksi sonsuz varlık da olabilir, sonsuz yıkım, ayrılma, kopma, çözülme süreci de olabilir.

Varoluşçuluğun, enazından Fransa’dakinin bağlanma varsayımını kendiliğinden taşıdığını anımsatalım.

Bu durumda sorunsalımız, varlığın eksi sonsuz uzayzamana ya da doğrusal olmayan zaman ve mekanlara yerleştirilmesi olarak tanımlanır. Örneğin şizofrenlerin bazıları biyolojik zamanlarını durdurabilmektedir. Bunu aynı zamanda münzeviler ve yogacılar da becerebilmektedir.

Buto ve Varlık

Ma, Japon modern dansçıların icadı bir tanımdır. Ülkelerinin 2. Dünya Savaşı’ndaki yenilgisinin ve ardından gelen ABD aşağılamalarının utancıyla, varolamadıkları için içe çekildiler ve bu kavramı tanımladılar: Boşluk, boşaltma, uzay, aralık, oda, durgu, dingi, zaman, zamanlama, açış. Yani varolamamaları dışsal koşullarla gerçekleşti.

Onlardan aldığımız tanımı, verili olarak değil, gönüllü olarak varolmama durumlarının negasyon kiplerinde kullanacağız. Burada, iki eksinin zorunlu olarak bir artı etmediğini anımsatalım. Bir olasılık sanal varlıkçık ya da çok kişilik(çik)lilik gibi olabilir.

Köksüz ve kimliksiz bir astandart nekrografi, bir çok noktada paradigma faşizminden muaf kalır. Bu süreksizlik noktaları aracılığıyla varlığı dönüştürmek olalıdır. Yaşamın hangi momentinde hangi çıkış noktasından hangi hız momentiyle değilleme yapıldığı bir dereceye kadar, varılacak aşkınlıkları ve ötelemelerin erimlerini de kestirtir. Büyük olasılık varlığın önemli bölümleri normalleşecektir ya da yok olacaktır. Gönüllü deneklikle kazanılacak yeni bilgiler önemlidir.

Kırıntı varlıkları, kullanılabilir bir düşünce aracı olarak korumak ve aynı zamanda yönetmez artı yönetilmez kılmak gereklidir. Burada biraz rahat olunabilir. Hiçbir artı değer düşünceci kendi artı değer düşüncesinin istediği gibi kullanıldığını pek göremedi, buna Kafka ve Fassbinder de dahil. Aynı zamanda, Einstein gibi artı değer düşünceciler, artı değer düşüncelerinin n’inci dereceden ve gözlemlerle doğrulanmış çıkarsamalarına, geçmişe bağlı zihinsel koşullanmışlıkları nedeniyle katlanamadılar ve karşı çıktılar. Tasarımsal Odo ve gerçek biyografik Luxemburg kendi yarattıkları devrime katılamadılar. Negatif egzistansiyalizmin ironik negatifliklerinden biri de bu...

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..