Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '14

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Nepal 6

Nepal 6
 

Chitwan’dan ayrılmadan evvel kaldığım odanın balkonunun tavanında gördüğüm bal kovanı gerçekten görmeye değerdi.Üzerinde binlerce arı, açık kovan, otel zaman zaman balı buradan alıyor.

Himalaya’ların eteklerinde kurulu bir göl şehri olan Pokhara’ya doğru yola çıkıyoruz. 150 Km lik yolculuğumuz yaklaşık 4 saat sürmesi gerekirken hiç ummadık şekilde uzuyor, zira bizim gibi Nepal’i gezen o kadar çok otobüs var ki, bir de yerleşim yerleri arasında taşımacılık yapan otobüsler bu kervana karışınca kuyruk misali bir araç konvoyunda ilerlerken bunlardan birisi şarampole yuvarlandığı için zaten dar olan yolda bir süre bekliyoruz.

Tüm turistlerin uğrak yeri haline gelen bir bölgede durup self servis fiks menü yerel yemeğimizi yiyip tekrar yola devam ediyoruz. Ancak kısa bir süre yol aldıktan sonra tekrar trafik tıkanıyor ve yaklaşık 5-6 saat yolda bekliyoruz. Burada bu tür beklemeler olağan hale gelmiş. İlerdeki bir köyde, çocuğa bu konvoydan bir otobüs çarpıp ölümüne neden olduğu için köylüler çarpan aracı taşlıyorlar, yolu kesiyorlar v.s. konvoyun ne önü ne arkası görünüyor. Neyse ki ufak da olsa bir yerleşim yerine denk geldiğimiz için köylü ile bol bol fotoğraf çektiriyoruz. 

Yol açıldıktan sonra söz konusu çarpma olayının oraya vardığımızda çarpan otobüsün tüm camlarının kırıldığını, eli sopalı evet jop yerine kullanılan 75 cm civarındaki sopalarıyla polis ve silahlı askerleri görüyoruz.  O zaman neden bu kadar uzun süre yolda kaldığımızı daha iyi anladık.

Akşam üzeri nihayet Pkhara’ya varıyoruz. Otele yerleşir yerleşmez  yine yerel yemekler sunan lokantada akşam yemeğine yedikten bir çok arkadaş  sabah himalayalardan güneşin doğuşunu seyretmek için çok erken kalkacağımızdan istirahat etmek üzere otele gidiyor, bir kısım arkadaşlarla biz yine Pokhara gecelerine  dalıyoruz. Eğlence diz boyu..

Sabah 04.30 da gün doğumunu izlemek üzere otelin önünde tam kadro buluşup Pokhara'yı zirveden gören Machhapuchhre ve Annapurnaları yakından görebileceğimiz Barış Pagodasına çıkıyoruz. Arabalardan indikten sonra bir hayli uzun merdivenleri tırmanmak zorunda kaldık. Daha güneşin doğuşunu görmeden kutsal dağ kabul edilen Machhapuchhre üstünde güneşin yansımasını görmek çok keyfli, sırayla diğer dağlara güneşin doğuşu yansıyor ve nihayet güneşi görüyoruz. Gerçekten erken kalkmamıza değdi. Burada bulunan tapınakta gün doğumundan evvel başlayan ayin biz ayrılana kadar devam etti..

Buradan orman içinde yürüyerek Pokhara’nın çevresine kurulduğu Phewa gölüne doğru indik.  Göl kenarında rengarenk kayıklara binmeden evvel verilen moladaki kahve, çay iyi geldi. Sonra herkes sırayla kayıklara bindi ve gölde otelimize yönelik olarak biraz da birbirimizde yarış yaparak yol aldık. Gölün tam ortasına inşa edilmiş içindeki Budist tapınağı  olan Barahi Tapınağınıziyaretten sonra tekrar kayıklarla kıyıya vardık ve yürüyerek otele vardık. Sabah kahvaltısından sonra bazı arkadaşlar yamaç paraşütü yapmak üzere bizden ayrıldılar. Son serbest paraşüt maceramdan sonra paraşütten uzak durduğumdan ben katılmadım. Otelde ayurvedik masajı yaptırmak tüm bu yorgunluğumu aldı. Bu arada bayanların bir kısmı ommmm yapmaya gittiler:))…

Öğleden sonra bölgenin yerel kültürünü tanıtıldığı ve Himalaya’lara çıkmak için yıllarca uğraş vermiş  dağcıların anılarını taşıyan Mountain Museum (Dağ Müzesi)ni ziyaret ettik. Kısa metrajlı bir tanıtım filmi ardından dağcıların yıllar öncesinden dağa çıkmak için kullandığı malzemeler gerçekten görmeye değer. Müze gezisi sonrası gittiğimiz  Devi Şelalesi’nin özelliği iki sevgilinin meydana gelen deprem sonrasında oluşan yarıktan içeri düşerek yok olmalarına ilişkin hikayesi.

Bu gezi sonrası serbest zamanda  Pokhare’yi dolaştık. Neredeyse her taraf alışveriş için kurulmuş dükkanlardan oluşuyor, incik boncuk, dağ kıyafetleri, ipek kumaşlar, şallar, hediyelik heykeller eşyalar v.s. v.s nerdeyse tüm gününüzü bu dükkanları gezerek sıkılmadan geçirebilirsiniz. North Face’nin bir tane orijinal mağazası var ama her yerde orjinali aratmayan sahte North Face marka ürünler dolu.

Dönüşe az kaldığı için o akşam hep birlikte geç saatlere kadar eğlenmeye karar verdiğimizden, akşam yemeği sonrasında şık şıkıdım önceden belirlediğimiz Pokhara’nın en büyük barına gidiyoruz. Reklam olmasın, herkesin zevki farklı diye isim vermiyorum. Barda çeşitli meyve aromalı nargileler yaygın. O akşam herkes gibi benim için çok daha keyifliydi. Bar sonrasındaki göl kenarında yürüyüş ve orada kurulu salıncakta sallanmanın keyfini ayağım suya girmiş olsa da sanırım hayat boyu unutmayacağım… 

 
Toplam blog
: 25
: 400
Kayıt tarihi
: 20.01.12
 
 

1958 doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi babamın subay olması nedeniyle İzmir, Ayancık, Anka..