Nerde bu devlet, nerde bu insanlar?

Bir zamanların meşhur haber fragmanları arasında geçen bir haykırış cümlesiydi; "Nerde bu devlet, nerde bu insanlar". Dün akşam 7 şehit haberini duyduğumda dilime dolandı bu isyan cümleleri. 

Büyük çoğunluğunuz "şehit" kelimesini görünce tahminim vazgeçeceksiniz bu yazıyı okumaktan. Yeni dönem tabiriyle "baydı" şehitlerle ilgili yazı yazmak. Nedeni ise artık tüm toplum olarak alıştık şehit haberleri almaya ve yorumları duymaya. Üstelikte birer ikişer değil, onar onar şehit vermeye başladık ama ateş düştüğü yeri yakıyor maalesef benim canım ülkemde.

Bugün sokağa çıkıp sorsanız, bir çok kişinin dün 7 şehit verdiğimizden haberi bile yoktur. Ana haber bültenlerinde 2 dakikalık, hatta 2. veya 3. haber değeri vardır artık. Dünyanın gelişmiş herhangi bir ülkesinde, bu kadar şehit verilecek olsa ulusal yas ilan edilir. Biz de ise tam tersi...

Nereden mi çıkartıyorum; açın blogları tarayın; kaç tane dünkü olayla ilgili yazı bulabilecekseniz?

Ülkemi yönetenler Oslo odalarında örgütle muhabbette iken, vatan evlatları onar onar düşüyor toprağa. Açıyorum haber ve tartışma programlarını, (ağırlıklı olarak yandaş gazeteci ve yorumcular hakim tabi) izliyorum. Vay efendim TSK önlem almadı, aman helikopter eskortu neden yok, bu işte Ergenekon'un parmağı vardır, asker kendi kendini vurdurmuştur, PKK içindeki ergenekon'un işidir, Esad, pardon yeni litaratürle Esed göndermiştir vb. vb. yorumların haddi hesabı yok. 

Aklım almıyor! Bir kişide bu olayda hükümetin ihmalini veya yanlışlarını söylemiyor. Hani askerin işi bitmişti. Hani bu ülkeyi hükümet yönetiyordu. Neden hükümetten hesap soran yok? Asker eskort vermiş. Elindeki helikopter sayısı sınırlı. Askeriyenin modernizasyonu için hükümet ne yapıyor? Teröristler ellerini kollarını sallayarak gelip eylem yaparken, istihbaratımızın nasıl haberi olmuyor? Bunları sorgulayan var mı?

Sonuç olarak ağzı olan konuşuyor. Hergün vatan evlatlarını toprağa vermeyi sürdürüyoruz. Tüm bunların üzerine tuz biber, artık ülkenin bölünmesi, federal devlet yapısı açıkça dillendiriliyor. Gazetecilerin bile rahatlıkla gidip bulduğu PKK'nın beyin takımının nokta operasyonları ile neden yok edilmediği konuşulmuyor. Oysa başsız bir gövdenin ne olacağını herkes biliyor.

Zam Üstüne Zam Vatandaşta Gık Yok

Terör bir tarafa, geçtiğimiz hafta hükümet büyük bir zam furyasına imza attı. Akaryakıt, harçlar, alkollü içecekler vb. vb. Öyle tepkisiz bir toplumuz ki, kimsenin gıkı çıkmadı. 

Örneğin bir şişe rakıya matbu 11.TL gibi büyük bir zam yapıldı. Ancak zamlar yerli içkiye geldi. Yabancı içkiye yok. Tapu harçları, araç ÖTV'leri öyle böyle değil katlandı.

Gerisi de yolda. Son artışlar zaten otomatik olarak emlak ve MTV gibi vergilere yansıyacak. Bunun dışında KDV'nin %1 artırılması gündemde. Yani a'dan z'ye her ürüne zam. Kış ağzı doğalgaz ve elektrik zammı da görünüyor. Sigaraya da büyük zam geliyor.

Hadi alkol ve sigara için içmesinler kardeşim diyenler olacak. İyi de milletin keyfinin kahyalığını hükümet mi yapacak? Yaptıkları iş kaçağa yöneltecek, voleyi yine PKK vuracak.

Millet ne yapıyor bu arada? İzliyor, uyuyor. Tepki filan yok ortada. Tabi millet böyle tepkisiz olursa, zam yapanda istediği gibi zam yapmayı kendinde hak görür...

Durmak yok yola devam ama depoyu kim dolduracak?

Zamlardan Başbakanı Kurtarma Manevraları

Yandaş medya son zamlar için yorum yapmış ve zamları eleştirmiş. Ama nasıl biliyor musunuz? Zamların sorumlusu ilgili Bakanlarmış. Başbakan uyarmış ama onlar dinlememiş ve zam mecbur yapılmış. Yani çok akıllı arkadaşlar, bu zamlardan Bakanlar sorumlu, Başbakanı suçlamayın demek istiyorlar. Yahu bu memlekette Başbakan'dan habersiz kuş bile uçmazken, bu yorumlar zekamızla alay etmektir.

Balyoz

Balyoz davasında karar açıklandı. Ak, kara demeden 320 kişi 16-20 yıl hapis cezası yedi. Balyoz seminerini düzenleyende, seminer sırasında yurtdışında olup, davet listesinde adı geçende aynı cezalara çarptırıldı. Takdir milletin...

Daha yazacak o kadar konu varki, emin olun satılar yetmez. Bugün bu kadar yazıyorum ve ülkemde bu yaşananları gördükçe haykırasım geliyor avazım çıktığı kadar;

"Nerede bu Devlet, nerede bu insanlar"

26.09.2012

Murat Yazmacı