Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '07

 
Kategori
Gelenekler
 

Nerde o eski bayramlar...

Nerde o eski  bayramlar...
 

Babaannem, halalarım, kardeşlerim, annem ve babamdan oluşan büyük ve geleneksel bir ailede büyüdüm ben.. Babam her zaman evin reisi idi. Tatlı-sert davranışları, bir o kadar olgun yaklaşımları ile babam evin vazgeçilmez büyük reisiydi. Bazen okuduğum çizgi romanlardaki kabile reisi ile özdeşleştirirdim onu. Evimiz normalde sekiz kişiden oluşmaktaydı. Yemekler sekiz kişilik yapılırdı. Annem, tüm bu yükü hiç bir şikayeti olmadan çeker ve ayrıca gelinip, gidilmesinden son derece memnun olurdu.

Bir başka olurdu bizler için bayramlar. Halam, bizlere mutlaka yeni giysiler diker, örer ve her bayram yeni bir giysiyle karşılanırdı. Her bayram ayakkabı alınmazdı, palto , manto alınmazdı belki ama, mutlaka yeni bir şey olurdu sırtımızda. Biz üç kızkardeştik bense en küçükleri. Yani bana biraz daha özen gösterilirdi küçük olduğumdan dolayı tüm ailem tarafından.

Bir çok kuzenim vardı . O zamanki aileler tek çocukla kalmıyorlardı şimdilerde bizlerin yaptığı gibi. Dayı, hala, amca, teyze hepsi vardı .Kuzenlerimse iki elin parmaklarından daha çoktu. Sadece yakın akrabalarımız değil, bir gömlek dışarısı da çok yakın sayılırdı ve gider gelirlerdi hepsi bize ve tabii bizde onlara.

O devirlerde tatlı elden açılır, börek elden yapılırdı. Annem bu işlerin hepsinin altından tek başına kalkar yorulmak nedir bilmezdi. Şimdilerde her şey çok kolay. Tatlı, börek ısmarlanıyor nerdeyse ana yemek bile ısmarlanacak -catering hizmetleri- sağolsun veya, evde de kalabalık olmasın düşüncesiyle filan restoranda bayram için buluşuluyor.

Bizde bayram sabahlarının ayrı bir lezzeti olurdu. Çocukluğumdan beri babamın gür sesiyle bağırarak "hadi çocuklar, bayram arabası geçiyor. Daha uyanmadınız mı?" sözleriyle uykudan uyanır ve çılgın gibi pencereye giderdim ve hiç yakalayamadım şu bayram arabasını. Evde bulunan sekiz nufustan tek erkek babam olduğu için, sadece o bayram namazına gider, bizlerde evimizi gelen misafirlere hazırlamak için koşuşturmaya başlardık.

Babam bayram namazından geldikten sonra, hazırlanmakta olan sofraya bakıp bakıp içini çeker ve anneme hitaben "hanım nerde kaldı bunlar" diye ufak ufak söylenirdi. Amcamlar da geldikten sonra keyfimize diyecek olmazdı. Çok sevdiğim kuzenlerimle beraber çeşitli oyunlar oynardık. Yemeğe oturmadan önce en büyük olan babam başta olmak üzere hepimiz yaş hizasına girer ve sırayla herkes birbiriyle bayramlaşırdı. O zmanlar ben ve kuzenim en sonlarda yer alırken, şimdilerde ortaların ilerisine geçmiş bulunmaktayım. Ama bu adet ve gelenek hala sürdürülüyor.

Bizde, bayram sabahları, etli, nohut veya kavurma, pilav, börek, -birde Kayseri' li olduğumuz için olsa gerek- kayısı hoşafı, baklava mutlaka bulunurdu. Bayram sabahları kahvaltı etmez, 10-11 arası gelen diğer misafirlerle birlikte bayram yemeği yenirdi. Çocuklar için ayrı bir masa hazırlanır ve dolar taşardı evimiz. Masa ortak hazırlanır, bulaşıklar ortak bir şekilde yıkanır ve tam bir dostluk ve paylaşım hüküm sürerdi.

Bu seremoni, hala bizim evimizde devam etmekte. Bu kadar güzel bir adet ve gelenekle bizleri yoğurarak büyüttükleri ve benim kabilemle aramda sevgi dolu bir bağ oluşturdukları için ailemin büyüklerine, en başta anneme ve babama bence hepimiz şükran borçluyuz.

Yarın yine aynı seremoniyi sürdüreceğiz. Yeni gelenler, gelinler, damatlar ve torunlar da bu seremoniye içtenlikle katiılıyorlar. Önceleri değişik gelse de, hepsi bu gelenketen hoşnut oluyorlar. Dostluk, akrabalık, kardeşlik bağlarının kurulması ve yeniden nefes almaya başlaması için bu tip geleneklerimizin yaşamaya ve yaşatılmaya ihtiyacı var. Sizlerde, bu tip gelenek ve göreneklerimizi bizlerden sonra gelenlere, yeni kuşaklara taşımalısınız. Bazen, bayramlarda gideilecek bir tatile değilde, aile bireylerimin sevgi dolu bakışlarına, sarılmalarına daha çok ihityacım var diye düşünürüm.

Bizler yarın bir aradayız. Sizleri de kendi ailelerinizle bir arada düşünmek ve hayal etmek istiyorum. Bayramları vesile ederek ailelerimizle bazen kopma noktasına gelen ilişkilerimizi sağlamlaştıralım. Hep bir arada olmanın huzur ve güvenini hissedelim ve çocuklarımıza bunu aşılayalım.

Benim için ailem çok önemli ve ailem sadece eşim ve oğlumdan müteşekkil değil, kocaman, büyük sevgi dolu. Bu kadar sözden sonra,

Herkesin bayramını kutlu, sağlıklı, mutlu ve kendi kabileleriyle bir arada geçirmesini dilerim.

 
Toplam blog
: 5
: 838
Kayıt tarihi
: 27.10.07
 
 

1956 yılı doğumlu, özel sektörden emekli elektronik mühendisiyim. evliyim ve 25 yaşında bir erkek ço..