- Kategori
- Deneme
Nergis çiçekleriyle karşılıyorum yeni bir yılı…
Net'ten
Kışlar baharlara dönüyor, baharlar kışlara …
Bu devinim böyle sürüyor, bir başı ya da sonu yok aslında.
Sadece biz başlangıçlar koyuyoruz. Belki de gerekli yaşamın döngüsünde. Hepimizin gereksinimi var yeni başlangıçlara.
İşte bir başlangıç zamanı daha …
Yeni bir yıla daha başlamanın biraz garip, biraz sevinçli telaşlarındayız bu günlerde…
Aslında yeni bir takvim yılı demek daha doğru. Çünkü doğa her sabah, her an yeniden yeniden başlıyor.
Yeni bir takvim yılı daha önümüzde; baharları, yazları ve kışlarıyla.
Acılarıyla, sevinçleriyle. Henüz bilemediğimiz ayrılıkları ve kavuşmalarıyla.
Ve çoğumuz yeni başlangıçlara yeni kararlarla başlamak istiyoruz..
Kimimiz kötü alışkanlıklarını bırakmaya karar veriyor. Kimimiz bedeni ile ilgili değişikliklere.
Ufacık bile olsa yeni yılda şöyle yapacağım demeyen yoktur sanırım.
Her başlangıç yeni karalarla güzelleşir aslında ve yanında hep güzel dilekler…
Ne kadarını yaparız bilmesek de.
Ben de bu yıl kişisel gelişimcilerin “kendinizi sevin, kendinize değer verin” söylemlerini dikkate alarak, kendime daha çok değer verme kararı alıyorum ve bunun için Nergislerin katkısını bekliyorum. Ve yeni yıla bir Nergis alarak girmeye karar veriyorum.
Neden Nergis?
Narcissus’un öyküsünden…
*
Çok güzel bir peri kızı olan Ekho; sevgisine karşılık vermeyen Narcissus adındaki çok yakışıklı avcı yüzünden günden güne eriyerek ölür. .
Bütün vücudundan arta kalan kemikleri kayalara, sesi ise bu kayalarda ‘eko’ dediğimiz yankılara dönüşür.
Olimpos dağında oturan tanrılar bu duruma çok kızarlar ve Narcissus’u cezalandırmaya karar verirler.
Günlerden bir gün av izindeki yakışıklı Narcissus susamış ve bitkin bir şekilde bir nehir kenarına gelir. Buradan su içmek için eğildiğinde, sudan yansıyan kendi yüzü ve vücudunun güzelliğini görür. O da daha önce fark edemediği bu güzellik karşısında adeta büyülenir.
Yerinden kalkamaz, kendine aşık olmuştur. O ana dek kimseyi sevmediği kadar, sevmiştir kendi görüntüsünü. Durup ona uzun uzun bakar; bundan hem zevk hem de acı duyar. Aşk içini yakmıştır bir kere o da kendi aşkından erir, biter. O şekilde orada ne su içebilir, ne de yemek yiyebilir, günden güne erimeye başlar ve orada sadece kendini seyrederek ömrünü tüketir.
Öldükten sonra da vücudu Nergis çiçeklerine dönüşür.
Tabii "Narsizm" terimine adını veren bu mitolojik öyküye göre narsist olmak değil anlatmak istediğim, sadece kendine değer vermekten, kendini sevmekten konu açılınca yazı bu öyküyle birleşti.
Yeni bir takvim yılında önce kendimizi sonra da çevrenizdeki tüm canlıları sevelim diyorum ben de.
Çünkü;
“Kendini sevmeyen insan, başkalarını sevemez”miş.
*
Aralık 2011 / Kurşun