Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '12

 
Kategori
Haber
 

Neşet Ertaş, Yaşayan İnsan Hazinesiydi, Hep Öyle Kalacak

Neşet Ertaş, Yaşayan İnsan Hazinesiydi, Hep Öyle Kalacak
 

  • Neşet Ertaş ve Topkapı… Benim için birbirini tamamlayan iki önemli değerdi. İstanbul’da yaşayanlar bilir, Topkapı, İstanbul’da bir yerlere gitmek isteyenlerin ana geçiş güzergâhıydı. Ve Anadolu’dan gelen insanların ister istemez ilk uğrak yeriydi. Tabii ki bunda Anadolu Otogarı ve Trakya Otogarı’nın, tam da Topkapı’nın merkezinde olmalarının önemli bir rolü vardı. Ve yine Topkapı, varoş insanlarının alış veriş yaptığı, ikinci el ürünlerin çokça pazarlandığı merkezlerden birisiydi. Sanırım bit pazarının adı da buradan geliyordu.
  •  
  • Yıllarca, Trakya Otogarı üzerinden, Anadolu Otogarı üzerine yürüyerek gidip, oradan Zeytinburnu minibüslerine binerek, soluğu okulda almışımdır.  Ve gerisin geri, gecenin bir yarısı yine soluğu Topkapı’da, tam da Anadolu Otogarı’nın karşısında alıp, yürüyerek Trakya Otogarı yanında bulunan minibüs duraklarına gelmişimdir. Gece yarısı dahi olsa, bitmek bilmeyen dakikaların ardından kendimi bir minibüsün içerisine atıp, gecenin o yarısında soluğu evde alıyordum.
  •  
  • İşte o dönemlerde, günün hangi saatinde olursa olsun, o insan cangılı içerisinde, dikkatimi zarzavat arabalarından gelen müzik çekerdi. Her köşe başındaki zarzavat arabaları üzerinden gelen müzikte, ille de Neşet Ertaş’ın sesi başı çekerdi.
  •  
  • Neşet Ertaş’ın sesi ne zaman kulağımda çınlasa rahmetli annem aklıma gelir. Nedendir bilmem, bir türlü Neşet Ertaş’ı sevemedi. Kesinlikle dinlemez, hatta her defasında ne denli itici bulduğunu dile getirirdi. Sanırım bende de Neşet Ertaş’a karşı, annemin bu tavrının rolü önemli oluyordu. Bende ilgi göstermezdim o yıllarda Neşet Ertaş’a. Sonraki yıllarda, yaş biraz kemale erdiğinde, Neşet Ertaş’ın aslında bu coğrafyanın en önemli değerlerinden birisi olduğunu keşfetmeye başlamıştım. Sevdiğimiz, dinlemeye doyamadığımız birçok türkü onun zihninden çıkmış, ete kemiğe bürünmüştü. Bit pazarı dünyasının o nadide sesi diyebileceğim isminin, 1990’lı yıllarda dalga dalga ülkenin en önemli merkezlerindeki kaset, cd satıcılarının dükkânlarında, sesi önlerde yankılanır olmuştu. Ülkedeki birçok yeni yetme şarkıcı Neşet Ertaş türküleriyle toplumun karşısına çıkıyordu. Ve bizler her defasında, onun o güzelim şarkılarını yeniden ve yeniden keşfediyorduk.
  •  
  • Neşet Ertaş ölmüş. Bu haber biraz önce internet sitelerine düştü. Ve benim de yüreğimden bir şeyler kopup gitti. Her ölüm erken ölümdür ya… Sanırım Neşet Ertaş’ın ölümü herkeslerin ölümünden de erken oldu. Arkasından miras olarak yüzlerce türküyü bıraktı ve bedeni cansız hale dönerken, o türküleriyle her zaman zihnimizde canlı bir halde var olmayı başardı.
  •  
  • UNESCO tarafından, “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak kabul edilmişti Neşet Ertaş.
  •  
  • Daha fazla söz söylemeye gerek var mı?
  •  

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 77 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..