Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '11

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

New Delhi, Dharamshala, India

Dharamshala Tekrar Merhaba !!! 

8 Mart sabahı Bangkok’tan Air India ile Yeni Delhi’ye geldim. Ve dosdoğru otobüs terminaline giderek Delhi’den Dharamshala’ya gidiş otobüs biletimi aldım. Original planda bu akşam tren ile Gaya’ya gidecek ve 12 Martta Bodhgaya’da başlayacak Mindfullness ve 51 Mental Factor eğitimine katılacaktım. Bodhgaya’daki eğitimi verecek olan kişi Dalai Lama’ların baş tercümanlarındandı. Tahminimce bizim hocanın 14-15 Mayıs’ta yapılacak Dalai Lama eğitiminde görev alacağından bu erteleme yapılmıştı. Bu yolculuğuma başlamadan önce hazır Hindistan’a gelmişken Dalai Lama’nın 14-15 Marttaki eğitimine katılmak iyi olur diye düşünmüştüm. Ancak Mindfulnes and 51 Mental Factor eğitimi daha ağır basmıştı. Nasıl oldu ise şimdi hem bu eğitime hem de Dalai Lama’nınkine katılabilecektim. 

Yalnız bir sorunum vardı. 15 marttan sonra Delhi’den Gaya’ya kalkacak trende yer yoktu. Gaya’ya gidiş için tüm trenler “ waiting list” veriyordu. Son alternatifim, uçak olacaktı ama uçakla Gaya’ya gitmek biraz zorlu olabilirdi. Çünkü Gaya’ya en yakın havaalanı, 6 saat uzaklıktaydı. Benim için en rahat alternatif trendi. Artık Dharamshala’ya gittiğimde şanısımı deneyim bilet konusunu birşekile ayarlayacaktım. Bu kadar planlı yaşayan bir kişi olarak bilinen benim simdiye kadar bu şekilde saldım çayıra bir tatilim olmamıştı. Genelde her şeyi önceden planlamış olurdum.Şimdiki durum ise alışılmışın ötesindeydi. Tatilimin başından beri bütün planlarımda bir şekilde değişiklikler olmuştu. Ne yapalım , hayatta hep öğrenecek şeyler var diye düşündüm ve evrene kendimi bıraktım. 

8 Mart akşamı Delhi’den kalkan otobüs ile 9 mart sabahı saat 6:30’da Dharamsala’ya vardım. Amacım birkaç otel araştırmaktı ancak gece otobüs yolculuğu beni çok yormuştu. Dosdoğru geçen sene kaldığım Takyill Guest House’a gittim. Benim için boş yerleri vardı. Sahipleri iyi insanlardı, ayrıca güvenilirdiler. Bavulumu odama bıraktıktan sonra Dalai Lama eğitimine kayıt olmak üzere kayıt burosuna gittim. Sonra da kendime “ Coffe Talk” ta güzel bir kahvaltı ısmarladım. Dharamshala’da hiçbir şey değişmemişti... Yine aynı monklar, yine aynı Tibetliler.. Yalnızca Hintli sayısı biraz artmış gibiydi ve yeni binalar inşa edilmeye başlanmıştı. Seneye sevgili coffe Talk’un önü büyük bir otelle kapanacaktı. Hava bayağı soğuktu hatta ilerdeki dağların tepesinde kar vardı.Neyseki gelmeden hava durumlarını kontrol etmiş ve soğu k havalar olacağını öğrenmiş ve yanımda paltomu getirmiştim sorun yoktu. Yarın ayrıca Dharamshala’da Uprising day kutlamaları olacaktı ve Holiness Dalai Lama konuşma yapacaktı. Yarını dört gözle bekliyordum. 

Sevgiler 

Uprising Day Kutlamaları 

Merhaba 10 Mart.2011 bugün Tibet’in 52.nci Uprising day ‘i kutlanacak. Dalai Lama ve bazı Tibetli önemli kişiler konuşma yapacaklar. Sabah 9:00 dan önce manastırda olmam lazım. Bu yüzden sabah saat 6:30’da kalkıp Dalai Lama’nın yaşadığı manastırın etrafındaki kora yolunda yürüyüşe çıktım. (Budist inanışa göre Manastırların etrafında saat yönünde tur atmak bir çeşit ibadet , bizim Umre’de kabe etrafında dolanmamıza çok benziyen bir rituel aslında. ) Kora yolundaki rutin yürüyüşümden sonra dosdoğru manastırına içine gittim ve Tara ve Kalachkara ’nın heykelinin önünde yarım saat meditasyon yaptım. Meditasyondan sonra da manastırın bahçesi inip Dalai Lama’yı beklemeye başladı. Önler tamamen dolmuştu. Bir sürü medya mensubu Tibetlilerin fotografını çekiyordu. Ve nihayet renkgarenk Tibet geleneksel kıyafetlerini giymiş bir grup kızlı, erkekli gençten oluşan bando grubunun sesi duyulmaya başladı. Önemli an gelmişti. Herkes heyecanla Dalai Lama’yı bekliyordu 

Dalai Lama her zamanki sıcak gülümsemesiyle göründü. Kendisi kabul etmese de evet söylendiği gibi o yaşayan yegane Buddha ve gerçek bir Boddhisatva. Onu her gördüğümde içimdeki enerjinin değişimi, yaşama olan inancımı kuvvetlendiriyordu. İnsanları selamlayarak yürüdü ve kendisine ayrılan bölüme gidip oturdu. Ciddi bir şekilde o günün programını gözden geçirdi. Dalai Lama’nın konuşmasından önce 2 kişi konuşma yaptı. Sonra da Dalai Lama başladı konuşmasına; önce kutlamalara katılan önemli kişileri bizlere tanıttı. Aralarında Amerikalı ve Tibet’i destekleyen senatör ve eşi de yer alıyordu. Dalai Lama konuşmasını Tibetian olarak yaptı. Konuşma metninin ingilizcesi önceden dağıtıldığından Dalai Lama’yı anlamakta zorlanmadık. 

Dalai Lama konuşmasını bitirdikten sonra tekrar bando grubu, bando ve mızıkalarını çalarak ayaklarını yere vurmaya başladı. Dalai Lama yine o güzel gülümsemesiyle sağına soluna bakıp etrafı selamlayarak ayrıldı. Kısa bir sürede olsa bu kutsal kişiyi görmek güzeldi. Dalai Lama gittikten sonra Manastırın içinde şöyle bir dolandım. Duaların yapıldığı yerde bir hareket vardı. Monklardan birine neler olduğunu sorduğumda öğlen saat 15:00 da Peace Pujası yapılacağını söyledi. Ölüleriniz, projenizin başarı ile sonuçlanması ( özelikle 21 Tara bunun için çok iyi ) , mutlu bir kutlama ve uzun yaşam için puja yaptırabiliyorsunuz. Daha önce bir çok pujaya katılmıştım ama bu sefer ki bayağı havalıydı. Ortada yakılan ateş eşliğinde dualar yapılıyordu. Baş monk ateşin başında pujayı yönetiyor. Ateşe pirinç, çemen otu, buğday gibi ürünleri sırası geldikçe atıyordu. Pujada görev alan monkların üzerinde rengarenk geleneksel Tibet kiyafetleri vardı. Enteresan müzik aleti eşliğinde dualar okunuyor chanting yapılıyordu. Pujayı hayranlıkla seyrettim. Puja’dan sonra Dalai Lama’nın 14-15 Marttaki eğitiminden önce Tushita meditation centre’da katılabileceğim herhangi bir aktivite olup olmadığına bakmak için internet cafe’ye gittim. Cafede kendime yer ararken bir de ne göreyim geçen yıl Dharamshala’da tanıştığım Belinda’da internet cafe’de değil mi?. 

Dharamshala’daki günlerim, Sevgili Belinda sayesinde daha neşeli hale gelecekti. Eski yazılarımdan unutanlar için veya okumayanlar için; Belinda Avustralyalı, emekli öğretmen. Tibetli aileler için ilaç, solar ışıklandırma temin ediyor. Akşam Belinda ile birlikte Cafe Diem’de lezzetli bir akşam yemeği yiyerek sohbet ettik. Bu sene yeni bir proje talebi gelmişti. Avusturalyalı bir firma, Belinda’nın Dharamshala’daki gönüllü çalışmalarını bildiğinden, sosyal sorumluluk projesi kapsamında atıkların geri dönüşümü konusunda Tibetlilere nasıl destek olabileceklerine dair rapor talep etmişlerdi. Belinda’da ön raporunu Avusturalyalı sponsor firmaya sunmuştu ve onlardan haber bekliyordu. 

Sevgiler 

Kora Yolunda Tibetli Bema ile Tanışıyorum 

12 Mart.günü sabahı erkenden her zamanki gibi kora yolundaki yürüyüşüme çıktım. Sol tarafımda yürüyen Tibetli bir kadın dikkatimi çekti. Ona doğru baktığımda göz göze geldik ve birbirimize gülümsedik. Malumunuz sohbetimiz başladı. Tibetli güzel bayan nereden geldiğim, burada ne kadar kalacağım konusunda sorular sormaya başladı. Hem yürüyor hem de sohbet ediyorduk. Bema, TSV ‘de çalışıyordu ve 3 oğlu vardı. Eşi TCV ( Tibetian children Village ) marangoz olarak çalışırken emekli olmuştu. Eşi emekli olduktan sonra Bema TCV’de çalışmaya başlamıştı. Kora yolundaki yürüyüşümüz bittikten sonra Bema ile Dalai Lama’nın manastırına gittik. Manastır binasının içinde, Tara veya Avaloketeshara’nın heykellerinin bulunduğu yerde meditasyon yapacağımdan Bema’ya dostluğu için teşekkür ettim ve yarım saat kadar meditasyon yaptım. 

Meditasyonum bittikten sonra merdivenlerden aşağıya inip dışarıya çıkıyorken yolda Belinda ile karşılaştım. Birlikte aşağıya doğru inerken Tibetli bir sürü bayanın manastırın bahçesinde 51.nci Woman Uprasing kutlamaları kapsamında toplandığını fark ettik. Yine bir sürü medyadan katılımcı gelmişti. Kutlamaların yapıldığı bahçede kendimize yer ararken uzaktan Bema’nın bize el ettiğini, kutlamaları izlememiz için yanına çağırdığını fark ettim. Tibetli kadın ve nunların elinde Tibetin özgürlüğüne dair pankartlar yer alıyordu. Belinda ile birlikte Bema’nın oturduğu yere gidip biz de kutlamaları izlemeye başladık. Önce kadınlar komitesi başkanı sonra Dalai Lama’nın erkek kardeşin karısı konuşma yaptı. Çok fazla Tibetli izleyici olmaması beni çok şaşırtmıştı. Konuşmaların hepsi bitince Bema, kadınlar grubunun aşağı Dharamshala’ya doğru yürüyüş yapacakları bilgisini verdi. Aşağı Dharamshala’ya kadar yürümek pek işime gelmiyordu. Belinda’ya baktım. O da benimle aynı düşüncedeydi. 

Bema ile vedalaşıp “All Day Coffe shop” a kahvaltı etmeye gittik. Ve işte burada Sevgili Belinda sayesinde Dharamshala sosyetesi ile tanışma fırsatını edindim. Cafe’de Belinda sayesinde 2 bayanla tanıştım. İçlerinden Vicki’nin enteresan bir hikayesi vardı. Vicki, 1975 yılında erkek arkadaşının Budizm ile ilgileniyor olması sebebiyle varını yoğunu satıp Hindistan’a gelmiş. Hindistan’a geldiğinde ise erkek arkadaşının 16.Karmapa’ya hizmet vermeye başladığını görür. Bu beklemedik bir durumdur. Ayrıca erkek arkadaşının onun yokluğunda grupta yaşayan bir çiftin karısıyla ilişkiye girdiğini fark eder ve tabiki bu duruma önceleri çok bozulur. Ayrıca erkek arkadaşı ile birlikte olabilmek için varını yoğunu sattığı için de ülkesine de hemen geriye dönemeyeceğini karar verince , bir süreliğine Karmapa komitesi ile birlikte yaşamaya başlamış. Aradan bir müddet geçtikten sonra, topluluk içinde onun da görev alması gerektiğini söylemişler ve herhangi bir kaynak tahsis etmeden yiyecek sağlama görevini vermişler. O da bir şekilde gruba yiyecek sağlamış. Bir müddet bu şekilde hayatını devam ettiriyorken, biraz da Budizmi keşfedeyim diyerek , Dalai Lama’nın bir eğitimine katılıyor. Dalai Lama, her zamanki gibi eğitimin başında halkı selamlarken bizim Vicki’ye doğru bakarak gülümsüyor. Vicki ilk önce Dalai Lama’nın arkasındaki birine gülümsediğini düşünsede, Dalai Lama’nın kendisine gülümsediğini anlamış ve işte o an belki de sonraki hayatının gidişatını belirlemiş . İleriki tarihlerde Vicki Tibet’ten Hindistan’a göç eden Tibet halkının tanıtım çalışmalarına katılmış, bazı zamanlarda ise İngilizce eğitmenliği yapmış. Ve o zamandan bu yana da Hindistan’da Tibet için gönüllü çalışmalar yapmaya devam ediyormuş. Sonuç olarak Dalai Lama seneler önce Vicki’ye gülümsemiş olması boşuna değilmiş. Bu da Dalai Lama’nın clairvoyant olduğunu gösteren bir işaret bence. 

Belinda’nın beni tanıştırdığı diğer bayan ise Tema idi. Tema biraz aggressive bir hatundu, konuşurken hemen parlayabiliyordu. Geçmiş tecrübeme göre böyle kişiler temelde iyi insan oldukları halde öfkesini bastırmakta zorlanırlar. Onlarla birlikteyken yapabileceğiniz en iyi şey şevkatle dinlemektir. Dinlerken dilmiyormuş gibi yapamazsınız çünkü algıları çok gelişmiş olduğundan hemen bu durumu fark edebilirler. İlk hareketi onların yapmasını beklemeniz en doğru davranış olur.Sonuçta hem değişik insanları tanımış ve de keyifli zaman geçirmiştim. Tanışma toplantısı sırasında 17.Karmapa ile ilgili enteresan söylentilerden bahsedildi. Karmapa’nın kasasında büyük bir miktarda çin parası yuen bulunmuştu. Acaba Karmapa Çinlilerin casusu olabilir miydi? Gazeteler bu haberi ilk sayfadan vermişlerdi. Bana göre burada yapılmak istenen 17. Karmapa’nın bulunmasında ön ayak olan Holiness Dalai Lama’nın güvenilirliğinin sorgulanması. Gazetede yazan bilgiye göre sadece çin parası değil, aynı bölümde usd, euro ve rupi de yer alıyormuş. Kaldı ki Çin’de yaşayan bir sürü Tibetli vardı. Hintli ve Tibetliler ne kadar fakir olsalar da manastıra gittiklerinden offering adı altında küçük, büyük birtakım bağışlar yapıyorlar. Öyle ki bu kadar fakirlikte yaptıkları bağışları görünce insanın bağış yapmama gibi bir seçeneği kalmıyor. Örneğin ayakkabısı yırttık, elbisesi dökülüyor da olsa manastıra offering yapan Hintli ve Tibetli görebilirsiniz. Sonuç olarak 17. Karmapa şu sıralar kendini aklama çalışmaları içindeymiş. 

Karmapa dedikodusu dışında bir de Dalai Lama’nın statusunun ne olacağı konuşuluyor. Dalai Lama’nın yakın zamanda politik liderlik şapkasını bırakacağı, sadece spirituel lider olarak devam edeceği konuşuluyor. Tibet halkının yönetimi ise tamamen Tibet parlemantosuna bırakılacakmış. Holiness Dalai Lama ise bazı ülke ve kuruluşlar talep geldikçe barış konuşmaları ve/veya eğitimler verecekmiş. Benim fikrime gelince; ve Dalai Lama henüz hayattayken Tibet halkının bağımsız bir şekilde kendini yönetme tecrübesini kazanmalarını istiyor. Diğer bir neden ise biraz masalsı olacak ama ; Dalai Lama şu an 75 yaşında. Biliyorsunuz recarne olabilmek yani tekrar istediği yerde doğmak için hazırlık yapması gerekiyor olabilir. Bugün öğlen kora yolunda tanıştığım Tibetli Bema’nın evinde öğlen yemeğine davet etmişti ve TSV’deki evine gittim. Bema’nın evi 2 oda ve bir mutfaktan oluşuyordu. 3 oğlundan birinde zeka geriliği ve epilepsisi vardı, ilaç kullanıyordu. Öğlen yemeği üzeri Bema’nın diğer oğlu geldi. Bema’nın bu oğlu coğrafya öğretmeni olmak istiyordu, diğeri ise şu an finans okuyordu. Babası TSV deki işinden emekli olduğu için coğrafya öğretmeni olmak isteyen oğul bir müddet okulunu dondurmuştu. Sanırım maddi zorlukları vardı. Üniversiteyi finanse etmek pahalı olabilirdi. Nasıl yardım edebilirim diye aklımdan geçirdim. Neye ihtiyaçları olduğunu sormak o kadar zordu ki yanlış anlayabilirlerdi. Güzel bir öğlen yemeği yedik ve yemek için teşekkür ederek onlardan ayrıldım. Belinda ile buluşup akşama kadar Dharamshala’da vakit geçirdik. Bu akşam Belinda ile Tushita meditasyon merkesindeki 21 Tara pujasına gideceğiz. Başta da yazdığım gibi 21 Tara, en sevdiğim Puja. 

Sevgiler 

Yeni bir Dalai Lama Teaching Günleri Deneyimi Daha 

Dün akşam ki 21 Tara Pujası çok iyi geçti. Diğer katıldığım pujalardan farklı olarak praying kısmını bizim de yapmamızı istediler. Diğerlerine yetişmekte zorlandım ama güzel puja deneyimiydi. 14 Mart2011. Dalai Lamanın vereceği eğitimin ilk günü. Dalai Lama’nın ofisine blessing için bırakmam gereken emanetler olduğundan sabah erkenden saat 6:15’de manatıra doğru yola çıktım. Emanetleri Dalai Lama’nın ofisine teslim ettim. Teaching için öğlen arasında geri alabileceğimi söylediler. 14-15 Mart Dalai Lama eğitimi her zamanki gibi çok güzel geçti. Allah uzun ömür versin. Eğitim bittikten sonra Belinda, Tibetian geri dönüşüm Projesinde birlikte çalıştığı Tibetli ile beni tanıştırdı. Tamamen ilkel yollarla manual olarak topladıkları çöpleri sıkıştırarak tekrar kağıt olarak kullanabilir hale getiriyorlar paket, defter, lamba başı yapıyorlardı. Gerçekten çok güzel ürünlerdi. Ekmeğini taştan çıkarmanın anlamı bence bu olmalı. 

15 Mart akşamı Dharamshala’da son günüm. Akşam otobüs ile Delhi’ye gidiyorum. Ertesi günde Bodhgaya’da mindfulness eğitimine katılacağım. Akşam üstü Dhramshala çarşısında Belinda ile dolaşıyorduj ki bir telefon geldi. Arayan kora yolunda tanıştığım Bema’ydı. Bema ayrılmadan son bir kez daha beni görmek istiyordu ve kaldığım guest house yanındaki cafede Bema ve oğlu Tenzin Wangchuck ile buluştuk. Belinda’ya Bema’nın oğlunu tanıştırdım. Belinda eskiden öğretmen olduğu için Tenzin Wangchuck’a eğitimi ile ilgili sorular sormaya başladı. İçimden keşke Belinda eğitim bütçesi sorsa diye geçiriyordum ki 10-15 dakika sonra Belinda önemli soruyu sordu. Belinda ile konuşmadan anlaşabildiğimiz bir bağlantı var aramızda. Biliyorsunuz önceden sözleşmesek te bir şekilde bir yerde tekrar karşılaşıyoruz. Neyse sonunda üniversite bütçesini öğrendik. Coğrafya öğretmenliği 3 sene sürüyordu, sanıyorum Belinde bu konuda bir şeyler yapabilecekti. İçimden Belinda’ya teşekkür ettim. Artık benim gitme zamanım yaklaşıyordu. Bema bana bir kata, okunmuş pirinç ve nescafeyi hediye olarak getirmişti. Ona çok teşekkür ettim. Onu aramamı istedi. 

Daha önce de Tibetli hatunlarla veya ailelerle sohbet ettiğim olmuştu, hepsi belli bir seviyede kalmıştı. Bema’nın yakınlık göstermesinin garibime gitmemesi enteresandı. Bema ile vedalaştıktan sonra ayrıldık. Belinda ile otobüs terminaline doğru yürüdük. Belinda Bema’nın oğlunun üniversite giderini yarı yarıya finanse etmeyi teklif etti. Ben de memnuniyetle kabul ettim. Dünyada yardım edilecek bir konu var ise şu an bu bana en yakın gelendi. 30 martta geri dönüş yolumuzda havalanında karşılaştığımızda bu konuyu daha detaylı konuşmak üzere vedalaştık Akşam 18:30 da otobüsümüz Delhi’ye doğru hareket etti. Yanımda bir monk ile seyahat ediyordum. Pek konuşkan değildi. Yorucu bir yolculuktan sonra sabah 7:00 da Delhi’deydim. Tibet tur and travel’a gidip Gaya tren biletimi aldım. Gaya’ya gitmeme bir gün kala Gaya tren biletim bulunmuştu çok şanslıydım. Biletimi alırken bavulumu 30 martta kadar saklayıp saklayamacaklarını sordum. Evet dediler. OOO çok sevinmiştim. Gaya ve Rajastan arasında seyahat ederken bavul taşımamak iyi olacaktı. O gün Tibet turun sahibine ait olan restaurantta sabahımı geçirdikten sonra tren istasyonunu gidip Gaya geri dönüş ile Udaipur gidiş-dönüş biletimi aldım. Tüm bilet işim hallolmuştu 

. Şimdilik Hoşçakalın 

Sevgiler 

 
Toplam blog
: 615
: 248
Kayıt tarihi
: 09.11.10
 
 

Geçmişte finans sektöründe ağırlıklı olarak iyileştirme ve geliştirme projelerinin hayata geçiril..