Neye bakıp karar vereceğiz

Geçen Hafta kapasite kullanımı verileri geldi ve ekonomi yazarlarımız tam anlamıyla paniğe kapıldı. Hemen hemen hepsi köşelerinde oranın oldukça düşük gelmesinden dolayı ekonomik gidişat hakkındaki endişelerini anlatıp, hemen bir müdahale edilmesi gerektiğini anlattılar. Bu tür verilerin önemi tartışılmaz. Ama bu verilerin gecikme süresi de önemli. Yatay bir ekonomide bir ya da iki ay önceki veriler ekonominin gidişatı hakkında yeterli olabilir. Zaten bu oranlara paralel uzun süredir gelen bir politika izleniyordur ama günümüz gibi sert hareketlerin yaşandığı bir durudma biç buçuk ay öncesinin kapasite kullanım oranı ya da iki ay öncesinin işsizlik rakamı geç kalınmış bir veri oluyor. Bu tür durumlarda ekonominin o anki durumunu görüp hemen müdahale etmek gerekirken geçikmiş verilerle ancak "durumumuz kötüymüş tüh !" demek kalıyor.

Bir tarafta Merkez Bankası bir yanda piyasadaki oyuncular. Her ikisi de ekonomiyi yakından takip ediyor. Oyuncular her PPK toplantısı öncesi gelecek faiz kararkarı hakkındaki beklentilerini söylüyor. Aslında bu önemli, ekonomiyi oyuncular ve MB aynı mı algılıyor görme şansımız oluyor. Kriz öncesi durumda bu paralelllik oldukça yüksekti. Yani faiz artırımı sıralarında MB oyuncuları neredeyse hiç şaşırtmadı. Ama özellikle 2009 dan bu yana MB, oyuncuları hep şaşarıtıyor ve daha fazla indirime gidiyor. Hızlı değişen piyasada iki tarafın da algılayışı değişiyor. Biraz süre geçince MB haklılığı ortaya çıkıyor. Elinde piyasada bulunmayan ve her söktöre ait önce verilerin hakkını verip doğru karar veriyor ve geriye yapacak sadece iki şey kalıyor.

1. Oturduğunuz yerden ahkam kesip MB kararını tartışacaksınız.

2. Kararınızı tekrar düşünecek ve beklentilerinizi değiştireceksiniz