Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '15

 
Kategori
Siyaset
 

Niçin Esat?

Niçin Esat?
 

Niçin illaki Esat?..

Ancak bu soruyu sorduğumuz ve yanıtını sorguladığımız zaman etrafımızda neler olduğunu anlayabiliriz.

Niçin Irak yerle bir edildi?

Niçin Saddam devrildi?

Niçin Arap Baharı adı verilen karmaşa/kargaşa/terör/ve saldırı ortamı Dünya'nın gündemine çakıldı?

Niçin?

Hani ülkelerin kendi kaderlerini tayin hakkı kutsaldı?

Hani, bir ülkenin meşru yönetimi o ülkenin egemenlik hakkının en temel öğelerinden birisi idi?

Peki, niçin Bodrum tatilinde "kanka" olan Esat, [çok kısa bir süre sonra] en büyük düşman ilan edildi?

Bugün yaşanan mülteci sorununun temel sorumluları kimlerdir; hangi siyasetlerdir?

-        Saddam diktatörmüş?..

Peki, şimdiki "kanka," Suudi kralı ne?

Dünyanın diğer anti-demokratik yönetimleri niye gündem dışı; niçin görmezden geliniyor?

Bütün bu reel gerçekler gün-be-gün yaşanırken, yaşanmaktayken ve yaşanmışken, ülkemizde diktatörlüğe giden yola döşenen saray taşları nasıl izah edilecek?

Tüm savaşları, kavgaları, suikastları, her türlü terör olaylarını; yani kısacası, Dünya siyasetini yaratan ve belirleyen temel gücün ABD çıkarları olduğu artık gün gibi gerçek...

Bu gerçeği kabul etmeyenler, sadece bu çıkarları paylaşan ve paylaşma umudu olan küçük bir azınlıktan ibaret.

Saddam'ın üzerine diktatör olduğu bahanesi ile gidilmiştir.

Ve bu gidiş, onbinlerce insanın yok edilmesi ile sonuçlanmıştır.

Bugün Suriye'deki rejimin yeteri ölçüde demokratik olmadığı ileri sürülmekte ve Esat'ın kellesi hedefin menziline yerleştirilmektedir.

Ama bu tırnak içine sığmayan yeni "bahane" neden gösterilerek Suriye halkı boğazlanmaktadır.

Boğazlanmaktan kaçabilenler ise, Akdeniz ve Ege'nin sularında can vermekte; bu can pazarından da paçalarını kurtarabilenler çoluk/çocuk yollarda, binbir sefillik içinde insanlığın yüzüne kara çalmaktadırlar...

Evet, bu bir yüzkarasıdır!

Eğer sebep-sonuç ilişkilerini kurabilir ve nedensellik bağlarını sorgulayabilirsek, emperyalizmin, özellikle demokrasi ve özgürlük bayraklarını nasıl kendi çıkarına kullandığını görüp, anlayabiliriz.

Ve çevremizde sürdürülen felaketlerin bilincine varabiliriz.

Sözünü ettiğimiz bu bilinç, oldukça değerlidir.

Çünkü bu bilinç olmadan, "makûs talihimizi" değiştirme imkân ve umudu yoktur.

@farukhaksal42

www.soruyusormak.com

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..