Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '12

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Niçin yaşadığını bilen oğlum

Canım oğlum,

çok zaman çevreme bakarım da, “İnsan ne için yaşar?” diye Çoğunlukla insanların maddi şeyler için yaşadıkları halde, sorduğumuz zaman manevi şeyler için yaşadıklarını iddia ederler. Bu özü ve sözü çelişen insanların  davranış ve dış görünümleri ile  “ben maneviyat adamıyım” diyen sözlerinin çelişkisi hemen belli olur. Bu garip duruma bakınca insanların kendisini çok zaman aldatmalarının mümkün olduğunu  ama Yaratanı hiç aldatamayacaklarını düşünerek teselli bulurum.

Sevgili oğlum,
 
Bazen çevremde manevi yönünü ön plana çıkaran  insanlara sorarım “Senin çocukların var. Onların geleceği için ne yapıyorsunuz ?” . bu konuda bir süre suskunluktan sonra aldığım cevap muhatabımın  eğitimi ile  hayatta bulunan konumu ile hiç   alakası olmayan bir cevap olur.” Ev aldım, araba aldım”  Bu cevap karşısında gülmemek için kendimi zor tutarım. Ev almak ve araba almak eyleminin çocuğun geleceğine ne katkısı olacağını  çıkaramam. Çünkü insan ev ve arabayı önce kendisine alır. Çocuğunun geleceğini düşünen anne ve baba çocuklarının maddi şeyleri düşünmeden okulunda başarılı  olması ve  manevi konularda bilgi sahibi olması ve çevresine karşı sorumlulukları ile dolu insan olarak  yetiştirir.
 
Sevgili oğlum?
 
Bir baba çocuklarının maddi ve manevi gereksinimini sağlamalı tabii ki. Okulda lazım olan  araç ve gereçleri, malzemeleri almalı. O’nun dengeli beslenmesi için çaba harcamalı.Okulunun veli toplantılarına  giderek öğretmenleri ile konuşarak noksanlarını öğrenerek daha iyiye gitmesine çaba harcamalı. Ama çocuklarının aklını daha küçük yaşta ev, araba gibi maddi şeylere  yöneltmemeli. İnsan çocuğunun önce iyi bir temel eğitim almasını sağlamalı. Çocuk ilerde  tabii ki aklı erdiği zaman isterse ders dışında çalışır hayatını kazanır. Buna engel yok. İsteyen de eğitimli olmamayı ve alaylı olarak  kendi kazandığı para ile geçimini sağlar.
 
Canım oğlum,
 
Anne ve baba başkalarını hakkını  kaba kuvvetle, baskı ile yiyerek o  yedikleri ile çocuklarını  büyütmeye kalkarsa  çocukları da  büyük oranda manevi yönü güçlü görünen ama maddiyata bakan, akrabasını ziyaret etmeyen , akrabalarından sadece kendi gibi düşüneni seven, engelli akrabasını küçümsemeyen, onu dinlemeyen ama dinliyormuş gibi yapan maddi  şeylerden başka bir şey düşünmeyen ama aslında maddeye bakan insanlar olarak yaşamlarına devam ederler. Onların çocukları da  görünürde maneviyata bakan ama  aslında çıkar görmedikleri insanlardan uzak duran  insanlar olurlar. Bunu ne anne , ne dede görebilir. Çünkü onlarda manevi yaşamlarını güçlü zannederler ama madde onlar için ön plandadır.
 
Canım oğlum,
 
Tabii ki insanların  maddi kazançları da olacak ama , başkalarının hakkını yemeden, çocuklarına  akrabalarının hepsini sevdirerek, sadece  kendi kafasına göre olanları sevdirerek , sadece kendisinin yalan yanlış her sözüne  inanan akrabalarını sevdirerek değil, kendisini haklı olarak eleştirenlere de çocuklarının sevgi ve saygı duymasını sağlayarak.
 
Canım oğlum,
 
Tecrübelerimle gördüm ki, sözünün eri olan ve içinden gelen her şeyi  zamanı gelince anlatan babanı  yaşlı ve bilgili olduğunu zanneden  insanlar hiç sevmez ve çocuklarına ve torunlarına da sevmemeleri konusunda sözlü ve   ima ile  tavsiyede bulunurlar. Çünkü büyükleri haklı olarak da eleştirsen  bu onlara karşı saygısızlıktır ve büyükler her zaman haklıdır ve haksız oldukları zaman bile büyükler haklıdır(!)  Büyükler kendilerine her zaman  yalandan da olsa “haklısın” diyenleri severler. Ben böyle ortamlarda büyüdüm ve böyle insanlara versen  gene isterler, hatta bir arkadaşımın dediği  gibi “ canını bile versen  yaranamazsın” 
 
Canım oğlum,
 
“İnsan ne için yaşar?” sorusunu  tarihten yazarlarda sormuşlar ama onlarda  tam bir cevap alamamışlar. İnsan ne için yaşar? Bunu ben de tam anlamış değilim. İnsanların özü ve sözünün tutmadığına   çok zaman şahit olmuşumdur. Öyle ki bu tutum inanlar ile muhatap olurken bile temkinli olmama sebep olmuştur.
 
Canım oğlum,
 
Bu yaşta sende bunları anlayacak ve tedbirlerini bu yönde alacak kadar olgunsun. Sende biliyorsun ki ben maddi sıkıntıları san yansıtmamaya  senin de maddi şeyleri  düşünmeden tüm gücünle okulunda ve sosyal yaşantında başarılı olman için çaba harcadığını, okulunda dershanende ve mahalle arkadaşların ile gelişime dayalı faydalı iletişimler kurmaya çalıştığını  ve  her geçen gün hatalarını tekrarlamayarak  daha ileri gitmeye çaba harcadığını görerek mutlu olmaktayım. Bu tutumun da ilerde senin çocuklarına yansıyacak. Çünkü sen bizden daha gelişmiş olarak   çocuklarını da senden daha geliştirmiş olarak  ilerleyeceksiniz 
 
Sevgili oğlum,
 
İnsanlar  eğer maneviyatlarını güçlendirmek için yaşıyorlarsa maddi konuları neden sık sık gündeme getirirler anlamam . Mesela  insan neden başkalarını n gelir veya giderini merak eder? Başkasının gelir veya giderini öğrenmek insana ne kazandırır. Hatta çok zaman kendi eşi ile beraber çalışırken, eşi çalışmayan engelli insanların kendilerinden daha az olan maaşını dedikodu konusu yaparlar? Manevi yaşamın güçlü olması bu mu acaba? İnsan başkalarının gelir veya giderini sorgulamak için mi yaşar? Bunu anlayamam . Ben kimseye gelirini sormam. Söyleyene “ Allah daha çok versin” derim.
 
Canım oğlum,
 
Zamanla sende manevi yaşamı güçlü inan olmak istersen, maddi şeyleri çok az konuşan, insanlar ile iletişim kurmaya gayret eden, ne kadar çok insan ile iletişim kurar ve  onları sorunlarına çözüm yolları ararsan  hayattan aldığın zevk o oranda artar. Sen manevi yaşamı ve iş yaşamı güçlü ve insanlara  karşılık beklemeden yardım eden insan olursun.
 
Canım oğlum,
 
Yapılan bir araştırma, bir sivil toplum kuruşlarında insanlara  maddi yardım beklemeden   gönüllü hizmet eden insanların   daha mutlu huzurlu oldukları saptanmış.
 
Canım oğlum,
 
Benim gözlemim de  genç iken onu bunu aldatan, anne ve babası yaşlanınca onlara ilgi göstermeyen insanların çoğunun yaşlanınca çok sıkıntı çektikleri, hastalıkla mücadele ettikleri  başkalarını  mesela engelli veya fakirleri, küçümseyen insanların da zamanla küçümsenecek hale geldikleri  olmuştur. Buna çok üzülerek şahit olmaya devam ediyorum . Bu yüzden senin herkesin hakkını vermeni ve  kimseyi küçümsemeden insanlara  yardım etmeni isterim . Hayatta insan “ başkalarına muhtaç olmamak kadar, muhtaç olanlar ile alay etmek yerine onlara  da yardım etmeye çalışmak “ olmalı. Ama gerçek manada yardıma ihtiyacı olan ve yapacağımız yardımlar ile onun da başkalarına yardım edecek hale gelmesine sebep olmalıyız. İşte bence insan bunun için yaşamalı.
 
Sevgili oğlum?
 
Yaşın küçük olmasına rağmen ne için yaşadığını anlayan bir çocuk  olmana sevinmekteyim. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki 90 yaşına gelmesine rağmen sorsan ne için yaşıyorsun? Bu soruya bile cevap veremeyecek insanların  çevremizde olduğunu görmek bana her zaman üzüntü vermekte.Onları gördüğüm zaman “ akıl yaşta değil baştadır” diyen atalarımızı daha iyi anlar hale geldim. Atalarımızın büyüklüğünü daha iyi anlamaya başladım. Annem ve babam iyi ki bana yaşa azmi aşılamış, iyi ki bende sana bu mektupları yazma güç ve yeteneğini Yaratan bana vermiş. Bu mektuplar sayesinde kim bilir  insanlar niçin yaşadığını konusunu sorgulayarak  en doğru fikirleri edinerek  hayata daha büyük umutla bakarlar.
 
 TURAN YALÇIN-TOKAT
 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..