No / Hayır Filmi

“Paramparça Aşklar Köpekler” (Amaros Perros) in oyuncusu Gael Garcia Bernal bu filmde de ana merkezde. Sakinliği ve o derin bakışları ile çok başarılı. Anayasayı lağvederek diktatörlük kuran Şili ordusunun başkomutanı General Augusto Pinochet, 1990'a kadar ülkeyi yönetmiş, ama nasıl?

Baskı, şiddet, işkenceler, gözaltında kayıplar, sürgünlerle.. 1982 de aynen filmdeki gibi anayasa referandumu bizim ülkede de yapılmış, ama muhalefete hayır deme propaganda hakkı verilmemiş, tam tersi orgeneral Kenan Evren, bizzat evet deyin diye propaganda yapmış. Tarihsel olaylar tabi ki sinemaya da yansımış, Ken Loach, Costa Gavras gibi yönetmenler tüm bu acıları filmleştirmişler. Bizde de Atıf Yılmaz, Çağan Irmak, İsmail Güneş gibi sinemacılar 12 Eylül’e ışık tutuyorlar. Bu film de bu açıdan önemli.”

Üniversitedeyken manipülasyon konusunun aktarıldığı filmlerden Başkanın Adamları filmini incelemiştik, bu da o kıvamda bir film diyebiliriz. Siyasal iletişim dediğimiz şey zaten algı yönetimi ve manipülasyonu ele alan bir kavram. Algı yönetimi dediğimiz kavram ise Amerikan ordusu tarafından ortaya konmuş bir kavram olarak vikipedide geçiyor. Yani disiplin gerektiren bir çalışma alanı. Bu tarz filmlerde görüyoruz ki siyasal iletişim çalışmaları denilince; disiplin şart. Başarılı olan siyasal iletişim çalışmalarına baktığımızda ise; asla pes edilmemeli ve düzenli bir şekilde hedef kitleye mesajlar iletilmeli. Öyle ki filmde de olduğu gibi kaybedeceğini anlayan diğer partililer karalama çalışmaları gerçekleştirebiliyor. (Gücü elinde bulunduranlar ise;) Medya ve polisi arkasına alarak bu saldırıları gerçekleştirebiliyor. Ama  disiplinle çalışırsanız ve birilerine cevap vermek yerine işinize konsantre olur halka buna inandırırsanız “siz” başarırsınız, “onlar” değil. Evet bu cümleyi kurma nedenim ortada; filmde de çok kere söylenen bir cümle var , “Bizler uzun kuyruklardan korkuyoruz” diyorlar. Sanırım her halkın korktuğu şey siyasal partilerin değişimi sırasında yaşanan ekonomik buhranlar, enflasyon denilen o lanet şey. Ama ne oldu; halkın algı yönetimi başarılı bir şekilde yönetildi. Siyasal iletişim çalışması sonunda halk “en zor cevap olan” HAYIR’ı diyebildi.

Sizce biz de diyebilir miyiz? Baskı ve şiddete, haksızlıklara, yaşadığımız bu kaosa ve sosyal adaletsizliğe..

Ülkem için refah ve huzur dolu günler diliyor, hastanede bu yazıyı yazarken arada bölünmeler yaşadığımdan varsa bir anlatım bozukluğum özür diliyorum.

Sevgiler