Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '08

 
Kategori
Kültürler
 

Noterler ikinci adresimiz oldu!

Noterler ikinci adresimiz oldu!
 

son söz her zaman mühürde


Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile ilgili ortaya atılan noter iddialarına cumhurbaşkanlığı makamından sert açıklamalarla tepki gösterildi. Gerçekten de cumhurbaşkanımız hükümetin her yolladığı kanunu ya da atamayı onaylıyor muydu? Yoksa iddia edildiğinin tersine veto edilen kanun, kanun taslağı ya da atama var mıydı?

Cumhurbaşkanlığı makamından yapılan açıklamaya göre görev süresinin ilk üç ayında Ahmet Necdet Sezer ve Süleyman Demirel ile karşılaştırıldığında Abdullah Gül’ün daha az yasaya onay verdiği söylendi.

Bu açıklamanın yanı sıra her gün gazetelere yansıyan bir başka gerçekte Ahmet Necdet Sezer döneminde uzun süre vekâleten başkanlık, müsteşarlık, genel müdürlük vb. görevlerde bulunan kişilerin Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olması ile birlikte asaleten görevlerinin verilmiş olması.

Gündemimizde bu kadar yer alan noterlik kavramına değinmek istiyorum.

Noter, noterlik mesleğini yapan kişidir. Noterlik bir kamu hizmetidir. Noterler, hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirir ve kanunlarla verilen başka görevleri yaparlar. Her asliye ve münferit sulh mahkemesinin bulunduğu yerde, o mahkemenin yargı çevresindeki noterlik işlerini görmeye yetkili olmak üzere bir noterlik kurulur. Adalet Bakanlığı, iş yoğunluğunda artış görülen yerlerde birden çok noterlik açabilir.

Noterlikler dört sınıfa ayrılır. Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf noterlikler, Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alınarak Adalet Bakanlığınca sınıflandırılır. Bu sınıflandırmada, her noterliğin yetki çevresi içindeki nüfus, iş yoğunluğu ve noterlik geliri esas tutulur. Genellikle, aynı mahkemeye bağlı noterlikler aynı sınıftan sayılır.

Noterler üç sınıfa ayrılır. İlk defa üçüncü sınıf bir noterliğe atanarak mesleğe girenlerin, işe başladıkları tarihte üçüncü sınıf hizmeti başlar. Noterin ikinci ve üçüncü sınıfta asgari hizmet süresi dörder yıldır. Bu sürenin sonunda noterin sınıfının yükselebilmesi, Adalet müfettişi tarafından hakkında düzenlenen son hal kâğıdında olumlu kanaat belirtilmiş olmasına bağlıdır. Noterliğin sınıfının yükseltilmesi noterin sınıfına tesir etmez.

Türkiye’de 3000’e yakın noter var. Noterlerin büyük çoğunluğu İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerde mevcut durumda bulunuyor.

“Söz senettir!” sözleriyle yetiştiğimiz kültürümüzde her geçen gün noter sayısı neden arttı acaba?

Kardeş arasındaki en küçük bir alışverişte, aile arasında malla ilgili bir paylaşımda ya da ana oğul arasındaki küçücük bir ilişkide neden noterler söz sahibi olur oldu?

Sözün senet olduğu günler geçti mi?

İnancımız kalmadı mı yoksa birbirimize?

Çok mu garanticiyiz?

Her işimiz garanti olsun diye; söz uçar yazı kalır mantığıyla her şeyi yazıya döküp noter huzurunda imzalıyoruz sanırım.

Araştırmalara göre noterlerin gelirlerinin her geçen yıl daha da artmasının sebebi bu olsa gerek. Her işimizi notere götürüp onaylatma isteği, kendimizi garantiye almak, güvende hissetme ve huzurlu bir yaşam sürme için temel bir ihtiyaç haline geldi.

Birbirimize güven adına en küçük bir şeyin kalmadığı bu ülkede umarım güvenli, güzel bir geleceğe hep beraber sahip oluruz.

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..