Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '13

 
Kategori
Güncel
 

Nüfus planlaması şart

"İşsizler kitlesi, yedek sanayi ordusu kapitalistlere ücretleri alabildiğine düşük bir düzeyde tutma olanağı sağlar". Bugün dünya genelinde egemen olan kapitalizmin yarattığı sefalet, Marks'ın ileri sürdüğü bu tezin hala ne kadar doğru olduğunu göstermektedir. Marksist kurama göre kapitalist ekonomide işgücü de bir maldır. İşçi sınıfı iş bulduğu sürece yaşayan ve emekleri sermayeyi artırdığı sürece iş bulan emekçiler sınıfıdır. Kendilerini parça parça satmak zorunda olan bu emekçiler bütün ticaret nesneleri gibi sıradan bir metadırlar. Burjuvazi arasındaki büyüyen rekabet ve bunun sonucu ortaya çıkan ticari bunalımlar işçi ücretlerini durmadan dalgalandırır. Modern emekçi sanayinin gelişmesiyle yükseleceği yerde, gittikçe daha çok kendi sınıfının varlık koşullarının altına düşer. Sadakaya muhtaç bir kimse olur ve bu muhtaçlık gittikçe artar.

21.yy'da kapitalizm karşısında işçi sınıfının içinde bulunduğu durum 19.yy'da Marks'ın Komünist Manifesto'da analiz ettiği burjuvazi karşısında işçi sınıfının durumuyla ,19.yy'daki sömürü sistemiyle örtüşmüyor mu? Zaman değişir ama koşullar değişmez, kapitalizm var olduğu müddetçe sömürü devam edecektir, işçi sınıfı ezilecektir.

Türkiye Cumhuriyeti başbakanının sıkça gündeme getirdiği bir husus var; nüfusun artması. Bahanesi hazır, genç nüfus artmalı. İşte kapitalistler ve onların siyasi temsilcileri amaçlarını hep böyle uygun bahanelerle gizlemeye çalışmışlardır. Nüfusun artması demek ucuz işgücü potansiyelinin artması demektir. Artan nüfus işsizler ordusu yaratacaktır. Marks'ın deyimiyle bu "yedek sanayi ordusu"kapitalistlere ücretleri alabildiğine düşük düzeyde tutma olanağı verecektir. Daha yalın bir şekilde, örnekle anlatmak gerekirse patronun karşısına geçtiğinizde bu ücreti kabul ediyor musun, beğenmiyorsan senin gibi binlercesi var cevabını alırsınız.

Bugün dünyada nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu ülkelerle düşük olduğu ülkeler arasında kıyaslama yaptığımızda sosyo-ekonomik gelişmişlik farkı çok net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Sefaletin hakim olduğu yüksek nüfuslu ülkelerin aksine başta İskandinav ülkeleri olmak üzere nüfusu az olan ülkelerde refah hakim. Nüfusu fazla olan ABD'de işsizlerin, düşük gelir seviyesinin ve sokaklarda yaşayanların sayısı dikkat çekerken, nüfusu az olan Kanada'da şartlar çok iyidir. Ama her ikisi de kapitalist diyebilirsiniz. İşte gelişmiş bazı kapitalist ülkeler kendi nüfuslarını dengede tutarak ucuz işgücü ihtiyacını gelir seviyesinin düşük olduğu ülkelerden sağlamaktadırlar. Bu göçmen nüfus onların kölesi olmaktadır. Bu ülkelerde kapitalistler nüfusun artmasını savunurken, sol partiler buna karşı çıkar.

Türkiye'nin ekonomik şartlarında uygulanacak olan aile teşvik yasasıyla zaten maddi imkansızlıklar içinde bulunan ailelere yapılacak sadaka gibi yardım sadece geçici bir fayda sağlayacak, zor şartlarda yetişen yeni nesiller hem aile hem toplum için ciddi bir sorun olacaktır. Bu şartlar suç oranını artıracak,başbakanın tinerci olmasın dediği gençlere hiçbir din fayda etmeyecektir. Zaten AKP için önemli olan çocukların hangi koşullarda yetiştiği ve toplum için ne gibi sorunlar teşkil edeceği değil, istihdama ucuz işgücü kazandırabilmektir.

Toplumun refahı için kapitalistlere köle yaratmayın. Daha iyi şartlarda yetişen, daha faydalı nesiller ancak maddi durumu iyileştirilmiş ailelerden çıkar. Bunun için nüfusun artması değil, nüfus planlaması şarttır.

 

 
Toplam blog
: 45
: 1915
Kayıt tarihi
: 28.03.12
 
 

1981 yılında Bursa'da doğdu. İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü ve Uludağ Üniversitesi Türkçe Eğitim..