Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '08

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Nükleer santral ihalesinde “gaz”ıklanma ihtimali

Nükleer santral ihalesinde “gaz”ıklanma ihtimali
 

Türkiye’de ilk kez bir nükleer santral ihalesi yapıldı. Doğrusu ihalelerin nasıl yapıldığına ilişkin bir bilgim yok. Bu ihalenin nasıl yapıldığı konusunda ise hiç ama hiç yok. Sadece Devlet İhale Kanununu şöyle bir okumuşluğum var. Bunu da bir zamanlar başında bulunduğum kuruluşun açtığı bir ihale nedeniyle (ukalalık düzeyinde) bilgilenme edasıyla yapmıştım.

İyi de yapmışım. Bilgilendim. Teklifleri inceledim. Heyecanlandım. Her aşamada işin bitişini izledim. İşlerin benim yüzümden uzadığını da biliyordum. Baskıların getirilen selamlarla birlikte nasıl arttığını, açıktan söylenmese de hissedebiliyordum.

İyi mi yapmıştım?

İyi yapmıştım.

Daha sonra baş ağrılarıyla geçen ama gerçekleşen ihalelerde birçok dostumun “boş ver” demelerine rağmen, bu yolu sürdürdüm. Bu yüzden halen bilgimin kısıtlı olduğunu bildiğim bu gibi durumlar karşısında uzun çalışmaları tercih ederim.

Nükleer santral dendi mi, mesainin daha da uzun tutulması kanaatindeyim. Aklınıza gelebilecek her düşünce açısından: İhaleye katılacaklar, hâlihazırda katılanlar, şirketlerin uluslararası çevredeki kariyerleri, ihale bedeli, ortaklar, ülkenin ihaleyi alacak şirketin ülkesiyle ticari ilişkileri, stratejik yapı, ekonomik rakamlar, dünya konjonktürü, santralin yeri, basın-halkla ilişkiler, şu andaki her iki ülkenin koşulları, ihaleye olan ilginin saptanması, sürecin değerlendirilmesi v.s.

Nükleer santral ihalesi için 13 firma dosya satın almış. Durum gazetelere yansıdı. Amerika kökenli kriz küreselleşince ki küreselleşmesi son derece doğaldı, ihalenin olabilirlik riski arttı. Nitekim teklif sadece Rus Atomstroyexport ve Inter Rao şirketleri ile Türk ortaklarından geldi. Şimdi ne olacak?

Yeniden değerlendirme yapılması gündeme gelebilir mi? Yoksa bir yangın var da mal kaçırmak mı daha getirimli! Çünkü dünyanın belli başlı onca uzman şirketi ihale dosyasını büyük bir heyecanla almışken, neden tek “bir” teklif verildi?

Üstelik söz konusu ihaleye sadece Rus ve Çin şirketlerinin katılacağı günler öncesinden belliydi ki, Çinliler bile katılmadı. Göze alınamayacak kadar büyük risklerin olduğu bu gibi durumlarda kaybetmeleri mümkün olmayan, doğrusu ihalelere ticari açıdan değil ama stratejik açıdan yaklaşan devlet şirketlerinin boy gösterdiği çokça görülmüştür.

Bu bağlamda, kredi musluklarının sonuna kadar kapandığı küresel kriz dönemlerinde stratejiler ön plana çıkmaktadır.

Nitekim Metin Münir Milliyet gazetesindeki köşesinde bu durumu ayrıntılarıyla aktarmaktadır. Ona göre, “Rusya projeye talip olabilirdi çünkü Türkiye’nin en büyük doğalgaz satıcısı olması ona olağanüstü pazarlık gücü veriyordu.” Bu cümle şu anlama geliyor: çıkabilecek ve Türkiye’yi büyük oranda etkileyebilecek bir kriz durumunda dahi Rusya’nın parasını alamama gibi bir sorunu olmayacak. Çünkü bir devlet şirketi olan Atomstroyexport parasını alamaz ise “gaz” devreye girecekti.

Doğrusu “gaz” evlerimize girmeyecekti.

İhalenin yenilenmesi durumunda ise yine söz konusu devlet tarafından “gaz” bir tehdit aracı olarak kullanılabilir mi?

Koşulların oluşmadığı bir ortamda bu işe girişenlerin duruma uygun görüşler geliştirdiklerini düşünmek istiyoruz.

Pekiyi, ilk nükleer santral ihalemize ilgi gösterilmemesi yurt dışında nasıl yankılandı?

Financial Times gazetesi, ihaleye sadece bir teklif sunulmasını “mahcup edici" bir gelişme olarak nitelendirdi. Gazeteye göre, Türkiye fazla acele etmiş, ek süre taleplerini geri çevirmiş, bu da “geri tepmiştir.”


Delphine Strauss imzasıyla yayımlanan haberde ihalenin fiyasko ile sonuçlandığı belirtilerek ilk santralini 2015 yılına kadar devreye sokma iddiasındaki Türkiye’nin bu durumu mahcup edici bir gelişme olarak nitelenmiştir.

Şimdi ne olacak.

Bir şeyler oldu da haberimiz mi yok?

Alternatif denilebilecek diğer enerji kaynaklarına yönelmenin bir sakıncası mı var?

Varsa, bu sakınca nükleer santrallerin yaratacağı tehlikelerden daha mı büyük?

Bilelim istiyoruz.

Bir nükleere gelmeyelim diyoruz.


Kaynaklar:

http://www.milliyet.com.tr/Ekonomi/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=ekonomi&KategoriID=&ArticleID=995644&Date=25.09.2008&b=Fiyasko dunya basininda&ver=15

http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&Kategori=ekonomi&KategoriID=&ArticleID=995494&a=Metin Munir&b=Size soylemistim Hilmi Bey&ver=67

http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&Date=25.09.2008&ArticleID=995067&AuthorID=57&b=&a=Metin%20Münir&ver=45

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..