Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '14

 
Kategori
Psikoloji
 

O gün bugün olmasa bile...

O gün bugün olmasa bile...
 

Son 2 iki gündür, kendimi çöle terk edilmiş bir bedevi gibi hissediyorum. Tek fark çırılçıplak olmam ve buna rağmen vücudumun yanması! Ki hayret verici bir biçimde bu sene, az rutubet olmasına rağmen, gerçek sıcak var. Dün 38’leri gördük.

Bursa, ağacı kıt memleket olması itibariyle,  sıcak hava direk beyne geçiyor. Arabanın klimasının bile kifayetsiz kaldığı bir dönemden geçiyoruz! Allah, Ramazan’da bakalım, yüzümüze gülecek mi? Bence hayır!

Son iki senedir, üzülerek ve gerçekten de istemeyerek, kadınlara mütemadiyen yüklendiğimin farkındayım. Onların bir dönem beni anlayışla karşıladıklarını, fakat son dönemlerde bana içten içeriye tahammül edemediklerini gayet iyi anlıyorum. Ve hepinizden özür diliyorum!

Ancak bir gün babamın dediği gibi, “farkında mısın Anıl, başına ne geldiyse, bu kadın milletinden geldi” saptamasının doğruluğu, sürekli bu cinsiyet tarafından kandırılmam, ya da onlara kanmayacak kadar net onları tanımam, aramızdaki bu duygu uçurumunu yaratıyor. Ben kızım Ecrin’den bile şüpheliyim. Ne yaparsam yapayım, onun o bencil doğasını değiştiremeyeceğim gibi geliyor!

Klinik çalışmış bir bayan psikologun dediği gibi, “Biz kadınlar, aksini iddia etsek de, egoist tabiatlı yaratıklarız”! Gerçekte bu durumun kabul edilmiş olması bir nebze iyi hal olarak değerlendirilebilinir fakat yekûn olarak bakıldığı zaman biz erkeklerin, kadınlardan hiç de memnun olmadığımız sonucunu rahatlıkla söyleyebilirim. Eşcinselliğin artmasındaki en önemli sebep de bu, kadın dırdırı!

“Dırdır ediyorsam, sebebi sensin; bağırıyorsam da!”

Geçenlerde bir iş görüşmesinde bir beyefendi şöyle dedi “her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır”.

Bilmem! Öyle mi?

Şimdi yukarıdaki bahsettiğim şeyleri biraz da yutarak, yeni baştan ele alacağım!

Aslında yukarıda beni rahatsız ettiğini söylediğim düşüncelerin hepsi, eğitilmemiş, nefsi terbiye edilmemiş insan tabiatıyla ilgili!  Basitçe yukarıda bahsettiğim her şey, bir erkek için de, bir kadın tarafından rahatlıkla söylenebilir! Günümüz insanı kendi varlığından arsız olmuş insan yapısı! En temelde bir insanlık, yani ahlak, sorunu var kesinlikle! Modern insan terbiye edilmemiş çorbaya benziyor.

Evet, kabul etmeliyim ki, kadınlarla ilgili sorunum, daha çok, kendimle ilgili sorunları aşmamdan sonra başladı. Ben, farklılaştıkça, onlar nispi olarak gözümde olumsuzlaştı. Ben ruhunu ve bedenini terbiye etmiş bir kadın arayışı içerisindeyim ama bizim toplumda böyle bir kadınla karşılaşma olasılığı şimdilik sıfır!

Bir gün bir fuarda bir bayanla tanışmıştım. Sözlerini tonlamasından anladığım kadarıyla anlaşılmayan bir kadındı, 27 yaşında olmasın rağmen, yaşadığı Rusya’dan Almanya’ya kaçışla sonuçlanan sürgün hayatıyla beraber haddinden fazla olgunlaşmış bir kişilikti. Dünyadaki insanların aksine, o ne istediğini herkesten daha çok biliyordu. Garipsemiştim fakat onu anlayabilmiştim. Tıpkı benim gençliğime benziyordu ve o yüzden de insanların içinde yapayalnızdı. O da benim gibi idealist bir insandı. Onunla yarım saat konuştum. Beni gelecekten gelen kendisiymiş gibi farz etmesini ve beni dinlemesini sağlamıştım. İlk kitabım “Kronoloji-Bir Yaşam Mücadelesi” bu vizyonla yazılmıştı; idealist insanlar bu hayata nasıl tutunabilirler diye! Kızın mavi gözlerindeki minneti unutamıyorum. O kadar bunalmıştı ki “olgun “olarak nitelenmekten, aslında, o olgun değil, anlaşılmazdı.

Hepimizin sorunu bu galiba, karşı cins tarafından anlaşılamamak! Biz idealist insanların %100’ü kendimizi yalnız hissederiz. Daha güzel bir tanım “ÖKSÜZ” hissederiz. Bu yüzdendir ki ne kadar çok kendimi anlatmaya çalışsam da size, o kadar kendimi YALNIZ hissederim. Evet, kabul ediyorum ki, PARADOKSLU, empatisi zor bir hayat bizimkisi! Değer verdiğimiz şeylerin PARAYLA uzaktan, yakına ilişkisi yok ve dolayısıyla satın alınamayan bir hayat bizimkisi! Yanlış anlaşılmasın, bunun iyi bir şey olduğunu iddia etmiyorum, sadece böyle!

Yaşlanmanın en güzel yanı, kendi hayatını analiz edebilecek kadar büyümen! Evet, biliyorum, bu herkes için geçerli değil fakat en azından benim için bu durum böyle! Evet, ben de kendimi sürerli derinine inceleyecek kadar EGOİSTİM! Çünkü tüm ahlaki terbiyelenmeme karşın ben de basit bir insanım. Evet, mükemmelliğe doğru çabaladığım doğru fakat hiçbir zaman mükemmel olamayacağımın da bilincindeyim. Çünkü ben basit bir kulum!

Size bu köşeden yıllar yılı aynı şeyleri farklı tarzlarda anlatmaya çalışıyorum. Değişik cephelerden baktığımız konu aslında hep aynı. Gerçekte İYİ İNSAN OLMANIN YOLLARINI arıyor ve sizlerle bulmaya çalışıyorum. Bundan daha öte veya daha karmaşık değil anlatılarım.

Ve bugün huzurlarınızda tüm kadınlardan özür diliyorum. Sizleri kırdıysam bu bilincimde olan bir şey değil! Lütfen karşılıklı empati yapalım ve bir gün bir yerlerde muhakkak buluşuruz, o gün kesinlikle bugün olmasa bile!

Sevgiler,

Saygılar,

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..