Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

O zaman yazmak lazım...

O zaman yazmak lazım...
 

Zaman herşeyin ilacı mıdır? Evet, yaşanan acıların dinmesi için zamanın şefkatine ihtiyacımızın olduğu gerçektir. Bu nedenle zamanın her türlü derde deva olduğu genel kabul görmektedir.

Yazı yazmak bir yetenek işidir; cümleleri doğru kuracaksınız, kelimeleri etkili ve doğru seçeceksiniz, imla kurallarına dikkat edip, argodan mümkün olduğunca kaçacaksınız. Duygularınızı kağıt üzerine dökerken, yazdıklarınızdan önce kendiniz keyif alacaksınız ki başkaları da aynı hissi tadabilsinler. Yazdığımız yazılarda önce kendimize, sonra okuyan kişilere saygıyı hedeflemeliyiz.

Milliyet Blog benim için bulunmaz bir fırsattı, özgürce, istediğim her konuda yazabileceğim, fotoğraflarla desteklediğim, l ise yıllarından bu yana içimde bulunan yazma isteğimi yerine getireceğim bir platformdu. Bütün sıkıntılarımı , üzüntülerimi, öfkemi yazdım. Küresel ısınmadan, nükleer enerjiye; Hrant Dink suikastinden, cumhurbaşkanı seçimine; Fenerbahçe’ den 12 dev adama kadar, Nazım Hikmet’ten Kazancı bedih’e kadar geniş yelpazede yazılar yazdım. Bir yazım hariç hiçbiri reddedilmedi , reddedilen yazımı ise küçük bir düzeltme ile yayına aldım .Onlarca MB yazarına yorumlar yazdım, eleştirdim, destekledim, uyardım, kızdım...

Ta ki , abimi kaybettiğim güne kadar bu böyle oldu. Abimi kaybetmenin içimde yarattığı fırtına beni bir yerlere savurup dururken yazmayı da ihmal ettim. Oysa benim için fırtınalı denizlerden sonra sığındığım bir limandı Milliyet blog sayfaları. Bu satırları yazarken de aynı fırtına sonraki dinginliği içimde hissedebiliyorum, bu satırların bitiminde içimdeki fırtına ile başbaşa kalmaya devam edeceğimi de biliyorum. Ama yazımı tamamladıktan sonra bu fırtınanın bıraktığı hasarların küçük de olsa bir bölümünün tamir edildiğini de biliyorum.

Acının o soğuk ve keskin rüzgarı saçlarımın arasından dolaşıp da yüreğimin güvertesinde beni silkelerken, o rüzgara karşı durmak gerekmez mi? Bir fırtınada alabora olacaksak denizlere sevdalanmaya hakkımız var mı?...

O zaman yazmak lazım... O kadar çok gündem ve olay var ki.O kadar çok okunacak yeni yazar ve yazı varki... Ulusumuzun kırmızı çizgilerinden, Nevruz kutlamalarına, bitmeyen cumhurbaşkanlığı tartışmalarından Kıbrıs sorununa, Türkiye’nin milli olan neyi varsa yerle bir edilmesinden 2007 genel seçimlere, dededen atadan ne varsa özelleştirme diye satılmasından işsizliğin alıp başını gitmesine, Fenerbahçe’mizin 100. yılından çorbaya dönen futbol dünyamıza yazacak o kadar çok şey var ki... Aşka, sevgiye, umuda, acıya dair o kadar çok şey var ki yazılacak...

O zaman yazmak lazım... Yazmalı ki bazı şeyler değişmeli, yazmalı ki bir yerlere, birilerine bizlerinde burada olduğu bildirilmeli. Bazı şeylere duvar gibi karşı durmalı, bazı şeylere de engin denizler gibi yol vermeli.. Evet, yazmalı...

 
Toplam blog
: 242
: 1784
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

1970 doğumluyum.Karadenizin bir sahil şehrinden, hayatın güler yüzlü tarafına tutunmak için İstan..