Obama'ya mektup...

Sevgili Obama,  

Önce selam eder, küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden öperim.  

Hafta başında "Amerika'da Dünya Ticaret Merkezi'ne 2001 yılında yapılan saldırının sorumlusu olduğu iddia edilen Usame Bin Ladin, dün büyük bir operasyon sonucunda öldürüldü." haberini okuyunca, terörizmle savaş adına nasıl mutlu oldum bilemezsiniz.  

Bin Ladin'in orta doğudaki son teknolojiye rağmen(!) yıllarca sizden kaçmayı başarması gayet doğal. Fakat tam 10 yıl sonra düşük teknolojinize rağmen nihayet bularak Amerikan halkının intikamını almanız büyük başarıdır. Düne kadar köşe bucak saklanan Amerikan halkının, sayenizde rahat bir nefes alıp evlerinden çıkarak, sokaklara dökülüp kutlamalar yapmasını televizyondan neşeyle izledik.  

Sizden önce başlayan büyük ortadoğu projesinde, Saddam'ı devirerek idam edilmesi sağlandıktan sonra Irak'a demokrasi(!) gelmişti. Amerika olarak bizi de boş geçmeyerek ve hazır buralara kadar gelmişken, eliyle koymuş gibi bulduğu Abdullah Öcalan'ı da paketleyerek bize de ucundan azcık demokrasi uğramıştı.  

Apo bize teslim edilirken "sakın ha asılmayacak", "ağzına biber sürülmeyecek" ve "kulağı çekilmeyecek" denmişti. Apoyu el bebek gül bebek besleyecek, gözümüz gibi bakacaktık. Devletin imkanlarıyla halktan alınan vergilerle özel bir adada barındıracaktık. Yediği önünde yemediği arkasında olacaktı. Bu şartlarla teslim edilip gidilmişti. Henüz 10 yıl dolmadı ama bizim sabrımız doldu. Küçük Amerika olarak sizin yolunuzdan gittiğimiz düşünülürse, biz bu adamı şimdi ne yapalım?
Dünyaya ve özellikle ortadoğuya demokrasi getiren sizler, bizdeki bor ve petrol rezervi gibi birçok doğal kaynak varken, bize de ileri demokrasi getirmeniz gerekmiyor mu? Bizim diğerlerinden neyimiz eksik?  

Bize demokrasinin getirilmesi için ortalığın karıştırılmasına gerek yok ve zaten değişmesi gereken bir anayasamız da var. Hali hazırda cezaevinden tutuklu aday olanlardan tutun da, teröristlerle işbirliği yapanlara kadar birçok kişi aday olurken, sizin de aday olmanızda yasal olarak bir sakınca olduğunu sanmıyorum. Eğer bir engel olursa, bizde ortadan pürüzleri başarıyla kaldıran bürokratlar buna da bir formül uydururlar sanırım.  

Biz ülke olarak sporda yabancı oyuncu transfer etmeye bayılıyoruz. İyisine kötüsüne bakmadan verir parayı ve alırız. Hatta milli takımımızı bile yabancı teknik direktöre emanet ediyoruz. Yani yabancı fikri bize pek de yabancı değil.
Sizin bu seçimlerden başarıyla çıkacağınızı düşünüyorum. Düşünmekle kalmıyor ve buna yürekten inanıyorum. Cebimde bu seçimde kimseye vermeyi düşünmediğim bir oyum var, o da size feda olsun. Seçilirseniz bu sayede ülkemizi uzaktan yönetmekle uğraşmadan, gelip doğrudan yönetebilirsiniz.  

Başbakanımızın uzun zamandır yapamadığı başkanlık sistemini de hızla yürürlüğe koyarsınız.  

Ardından önce Türkiye'yi Amerika'nın bir eyaleti yaparsınız. Belki bu sayede benzin fiyatları, ardından da başta teknolojik ürünler olmak üzere, fiyatlar epey bi düşer. Üretip Amerika'ya gönderdiğimiz tekstil ürünlerini daha pahalıya satın almak zorunda kalmayız belki. Kim bilir belki biz de bazı ülkelere barış götürecek bir duruma gelebiliriz. Dünyanın barışına katkımız olur.  

Bana sorarsanız mutlaka aday olmalısınız.  

Ortalık karıştığında ÖSYM gibi skandallar zinciri ortaya döküldüğünde, sizin bunu gündemden düşürecek, Kanal İstanbul'dan daha büyük projeleriniz vardır.  

Sayenizde senelerdir AB'ye girmek için çabalamamıza gerek kalmaz ve AB'ye değil ABD'ye katılmış oluruz. Türk Lirası ve Dolar arasındaki iniş ve çıkışlar son bulur. Türk Lirası değer kaybetmez, hatta dolara endekslenir ve belki Türk Doları olur. Belki de sözde ermeni soykırım gününün adı da ermenilere barış götürme günü olarak değişebilir.  

Ben sizin için afişi düşündüm ve sloganı bile buldum. Yukarıdaki resminizin altına aşağıdaki yazı yazılabilir:  

"Hey Dostum, Oyunu Obama'ya Ver.! Yoksa Sana Da Demokrasi Getirmek Zorunda Kalırız..."  

Bir gün her yer Amerika olacak...  

Mektubuma burada son verirken, başta yengeye ve ardından Bushlar, Clintonlar, Simpsonlar olmak üzere herkese selam eder, en kısa zamanda adaylığınızı beklerim.  

Türkiye seninle de gurur duymak istiyor.  

Kestane kebap, acele cevap.
(English: Turkish Kebab, Delight, Raki Very Good)  

Selamlar & Saygılar
BirDost