Obamasız bir gün

Başbakan konuştu: Entellektüeller, yaşlı ana ve babalarını terkediyorlar. Başlarına bir bakıcı tutup baktırıyorlar. Oysa yaşlılarımızla aynı çatı altında olmalıyız.
Başbakan, Başbakan gibi konuşursa makbuldür. Magazin edebiyatı yaparsa yakışmaz. Bütün enteller mi böyle yapıyor sayın Başbakan? Ana babasını dışarı atıp, bakıcıya teslim eden enteller kimler? Danteller ( dantel takkeliler) den böyle yapan yok mu?

Anayı, babayı, dedeyi, nineyi, halayı, amcayı, aynı çatı altında içtima edeceğimiz 21 odalı evler mevcut mu? Enteller köşkte, konakta, resmi konutta mı yaşıyorlar? Sizin bu söylediklerinizi Obama duysa ne der? Hele o 3 çocuk ta neyin nesi. Siz en iyisi Başbakanlığı bırakın, aileden sorumlu Devlet Bakanı olun. Devletten ve milletten sorumlu başka biri bulunur elbet.

Cumhurbaşkanımız bayramda Diyarbakır'a gidecekmiş. Orasının da bizim toprağımız, bizim kentimiz olduğunun bilinmesi için.

Bunu bilmeyen mi var. Kim bilmiyor. Bilmelerini sağlamak Devletin görevi değil mi? Koyarsın haritayı önlerine. Basarsın parmağını. Burası TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TOPRAĞI. AHA BURASI DA DİYARBAKIR. O DA BU ÜLKENİN BİR KENTİ. Dersin iş biter. 'Orada bir köy var, uzakta.' şiirini unuttunuz mu sayın Cumhurbaşkanımız. Gitmediğiniz, görmediğiniz bütün o yerler de bizim. Kimseye bir gramını, bir çöpünü vermeyiz. Gözü olanın gözü çıksın.

Para bol olunca insan ne yapacağını şaşırıyor. Milli televizyonumuz TRT, haftada bir gün futbol maçlarını yorumlasın diye, Hakan Şükür'e yılda 700 bin YTL ödeyecekmiş. Tanrım sen aklımı koru. Hakan Şükür bir kez daha Ya Rabbim şükür demiştir. Futbolcu eskilerimizin futbol yorumculuğuna başlamaları ne kadar komik. Futbolcu futbolu sahada yorumlar. Futbolcu aklını ve zekasını sahada gösterir. Sizce ülkemizde böyle kaç futbolcu var?

Futbolu sahada yorumlayamıyanların, tv ekranındaki yorumuna kim bakar. Komedi olsun diye yapıyorsanz o başka.