Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '13

 
Kategori
Spor
 

Obradoviç farkı

Bu karşılaşma geçen sezon oynanıyor olsaydı; üçüncü periyodun son yarısında Galatasaray  48-39 önde geçtiğinde büyük bir ihtimalle bitmiş olurdu.

Fenerbahçe Ülker’in kırılgan takımı maçı bırakır hatta fark 15-16 sayılara kadar da çıkardı; son periyotta da yalandan bir baskı görürdük ancak netice değişmezdi.

Dün Obradoviç yönetiminde Fenerbahçe Ülker adına tipik bir Euroleague standardında bir basketbol oyunu izledik. Geçen sezonun Amerikalı oyuncu ağırlığı yerine bu yıl Fenerbahçe’de Avrupa pasaportlu daha fazla oyuncu var ve görüyoruz ki kırılmıyorlar da...

Kuşkusuz geçen sezonun başında Celtics karşısında izlediğimiz Fenerbahçe Ülker ve yaptığımız yorumlar fazlasıyla yanıltmıştı bizleri; doğru test Euroleague arenası oluyor.

 

Obradoviç kenardaki duruşu, hareketleri, oyuna müdahalesi, pozisyon pozisyon oyuncularına yaklaşımı gerçekten önemli farklar; işte bu fark Emer Preldzic’i belki de karşılaşmanın kahramanı, kader adamı yaptı.

Son hücumda Bo’nun topu Emir’e teslim ettikten sonra hücum yönüne göre sağ dipe yerleşirken, Preldzic bir kere da kenara baktı; o an koç ile aralarında nasıl bir bağlantı oldu bilemiyorum ancak kalan 15-16 saniye top onun elinde kaldığına göre oyun ve sorumluluk genç oyuncunun üzerindeydi.

Tanyeviç tarafından Vidmar ile birlikte 2007’de Fenerbahçe Ülker’e transfer olduklarında ilk sezon bu iki genç oyuncuyu da yerden yere vurmuş hatta bu kadar tecrübesiz gençleri takıma akzandırmanın yerinin Fenerbahçe gibi üstyapı takımları olmadığını yazmıştım.

O kadar tecrübesizlerdi ki... Muhtemelen türkiye standartlarında da böyle oyuncu bulmak mümkündür diye de yazmışımdır.

Açıkçası yerli oyuncular konusunda aynı fikrimi korumakla birlikte genç umut vaadeden oyuncuların takıma kazandırılması hususunda düşüncelerim fazlasıyla değişti.

Hele Obradoviç gibi üst düzey bir kariyerin Kenan Sipahi gibi 18 yaşındaki oyuncuyu böylesine kritik maçta uzun süre sahada tutup çok önemli bir görev vermesi karşısında da basketbol adına umutlandım.

Buraya kadar övdük, biraz da oyunu konuşalım.

Fenerbahçe Ülker’in hala bir oyun kurucu yok görünüyor. Bo ve Barış’ın bu yükü nasıl ve ne kadar kaldıracağını ilerleyen günlerde izleyeceğiz ancak hücum setlerinde bu eksiklik net olarak görüldü.

Aksine Arroyo Galatasaray LH’de başka şeyler yaptı, çabaladı. Kendisini tanıyoruz. Dün Fenerbahçe Ülker’in özellikle son periyottaki baskısı nedeniyle etkisizleşmiş olsa da bu gerçeği değiştirmiyor.

Vidmar pota altında çok savaşıyor, ribaund alıyor ancak hala yukarıda değindiğim tecrübesizliğini kapatamıyor. Aradan bu kadar sene geçtikten sonra bu değişebilir mi, bilemiyorum. Ersin Dağlı o bölgede Galatasaray LH adına çok daha iyi şeyler yaptı.

Galatasaray LH geçen sene bıraktığı yerden devam edecek görünüyor. Furkan Aldemir bu sezon çok daha sayıya yönelik oynamaya başlamış. Bu maçta Galatasaray’ı ikinci yarı özellikle Furkan ayakta tuttu diyebiliriz.

Gordon bıçak sırtında yaşamak gibi; hem maçı kazandırabilir hem kaybettirebilir; ilk yarı karşılaşmayı Galatasaray LH’e döndürdü, sonra tekrar geri çekti.

Ender etkisizdi.

Fenerbahçe Ülker’in bu şekilde savaşarak, ayakta kalarak, pes etmeden maç kazanması çok önemliydi. Geçen sezon bütün taraftarını umutsuzluğa sevk eden takım gitmiş yerine çok daha canlısı gelmiş.

Kesinlikle Obradoviç farkı bu. 

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..