Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '07

 
Kategori
İnsan Kaynakları
 

Öf yine mi mülakat

Bu yakınlarda çok fazla iş ilanı yayınlanıyor internetteki insan kaynakları sitelerinde bilmem farkında mısınız?

Bizim zamanımızda iş ararken internet kullanılmazdı. Sınavlarını takip ederdik bankaların ve gazete ilanlarını takip ederdik bazı firmaların. Şimdilerde ise öyle mi? Adını sanını duymadığınız hatta belki en fazla 10 kişi çalıştıran iş yerleri bile internete ilan veriyor.

Peki internette bir iş ilanı görünce hemen başvurmak ne kadar iyi bir yöntem iş ararken?

İşverenlerin de iş arayanların da aradıkları gibisini bulamadıklarından şikayetçi olduğu bir ortamda sanırım cevap çok iyi bir yöntem değil olsa gerek.
Neyse konu bu değil aslında. Konu bu aşamayı geçtikten hemen bir sonraki aşama. Yani iş görüşmesi faslı.

İşimin doğası gereği iş görüşmelerinde çok sık bulunuyorum. Evet bir insan kaynakları profesyoneli olarak yaptığım mülakatın sayısı sanırım bini geçmiştir. Kendim iş ararken girdiklerimi de hesaba kattığımızda bu sayı daha artıyor elbette.
Mülakatlar bazen öyle gereksiz olabiliyor ki, vakit kaybı olmaktan öte gitmiyor. Her iki taraf açısından da öyle gerçekten. Bu vakit ısrafını önleyip öf yine mi mülakat dedirtmemek için aslında yapılacak iş oldukça basit.

Belki yine aynı yere yani bir önceki aşamaya geri dönüyoruz ama hiç bilmediğiniz bir firmanın anlamadığınız bir ilanına rastgele bir başvuru yaparak hem kendinizi hem de başvurduğunuz firmanın insan kaynakları yetkililerini boş yere meşgul etmenin ne alemi var? Öyle değil mi?

Yayındaki ilana hemen bir CV yollamadan önce biraz ilanı inceleyip sonra firma hakkında bilgi edinmekte fayda var. İnternete ilan verdiğine göre firmanın bir web sitesi vardır mutlaka. O halde başvuru göndermeden önce açıp o siteyi incelemek gerekmez mi? Gerekir dendiğini duyar gibi oluyorum. Ama ne yazık ki pek öyle olmuyor gerçekte. Mülakata gelen pek çok aday zahmet edip onca yol tepi vakit ayırıp görüşmeye gittiği firma hakkında bir iki ufak şey öğrenmek için bile incelemiyor internet sitelerini ne başvuru aşamasında ne de mülakata hazırlık aşamasında. Nasıl olsa mülakatta anlatırlar diye düşünenler olduğu gibi, firmayı tanısam kaç yazar bana kaç para teklif edecekleri önemli diye düşünenler de olabiliyor.

Bunların hepsi olabilir tamam iyi güzel de, başvurular arasından seçip de görüşmeye çağıracağınız adaya X firmasından arıyorum bize şu pozisyon için bir iş başvurunuz vardı sizinle görüşmek istiyoruz dediğinizde telefonun karşısından hangi firma demiştiniz, ya ben ne zaman başvurmuşum acaba gibi yanıtlar gelirse bilemem bu durum sizin üzerinizde nasıl bir etki bırakır acaba?

Bir de telefonda mülakat konusunda anlaşılmış olduğu halde verilen mülakat saatinde beklersiniz ki aday gelsin görüşelim diye ama ne gelen olur ne haber veren. Sonra merak edersiniz bu ülkede gerçekten işsizlik var mı diye? İşe çağırıyorsunuz lütfedip görüşmeye bile gelmiyor sözüm ona iş arayanlar.
Gerçi hep iş arayanlarda mı olur kabahat. Görüşmeyi yaparsınız, biz size haber vereceğiz, biz sizi arayacağız vs. gibi bitiş cümleleriyle kapattığınız mülakat sonrasında gerçekten hangi adaya geri dönersiniz acaba? Olumsuz cevap vermek zordur kabul ama hiç cevap vermemek ayıbını örtmek adına olumsuz da olsa olmadı teşekkür ederiz demek bu kadar mı zordur?

Biz size (belki birgün) döneriz diye bekletedurduğunuz adaylar ne yapsın. Hal böyle olunca iş arayanlar geçirdikleri onlarca mülakatın sonucunu umutsuzca bekleye dururken her gördüğü ilana başvurmaya devam ederler. Belki birgün bir tanesinden bir cevap çıkar umuduyla tekrar tekrar.

Komik bir başvuru hikayesi anlatayım şimdi, bir otel aşçıbaşı arıyor. Executive Chief olarak çıkılıyor ilana. En az 3 yıllık 1000 kişi ve üzeri gruplara yemek pişirmiş olmak gibi şartlar arandığı belirtiliyor ilanda. Bırakın bin kişiyi 3 yılı hayatında bir kerecik olsun yemek yapmamış aşçılıkla uzaktan yakından alakası olmayan kişilerden üstelik de yöneticilik yapmak isteyen kişilerden başvurular geliyor bu ilana. Merak edip bu başvuruyu yapanlardan birine telefon açılıp sorulduğunda ise aşçı başı anlamındaki Executive Chief ile en üst düzey yönetici anlamındaki Chief Executive Officer pozisyonlarının karışıtırılmış olması dolayısıyla yanlışlıkla CV gönderildiği öğreniliyor. Üst düzey hatta olabilecek en üst düzey pozisyona talip olan bir aday daha başvuru gönderdiği pozisyonun ne olduğunu bilmeden yollarsa CVsini kimbilir ne vahim durumda olduğumuzu boşuna mülakat için zaman kaybettiğimizi söylemek çok da insafsız bir eleştiri olmaz herhalde.

Mülakatlar üzerine konuşulacak çok şey varken ilk olarak öf yine mi mülakat demek herhalde ilginç bir o kadar da trajikomik. Siz ne dersiniz?

 
Toplam blog
: 12
: 2743
Kayıt tarihi
: 27.06.07
 
 

73 doğumluyum. 90'da Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi'ni, 95'te Ankara SBF İşletmeyi bitirdim. 12 y..