Öğrenmemek ısrarı neden?

Eskiden maç yayınları radyodan yapılırdı. Tek maç oynanan cumartesi günleri maçın tamamı da değil genellikle ikinci yarılarda başlardı yayınlar.  Stadyumdaki dahili yayına verilirdi bu radyo yayını. Seyirci ıslıklardı ve dinlemek istemezdi radyodaki anlatımı ıslıklamaya başlardı. Radyo yayını kesilirdi.

Bu devirler TRT'nin tekel olduğu devirler. Sonra TV hayatımıza girdi. Maç yayınlarıda TV'lerde başladı. Futbol takımlarının o zaman tek geliri maç gişe hasılatı. TV verince seyirci azalıyor. TRT katı az bir ücret ile yayınlamak istiyor. Sürekli yayın için pazarlıklar. Ve gerginlik maç yayınlanacak mı? Yoksa yayınlanmayacak mı?

Kulüpler haklı hasılat gerekiyor. TRT de haklı belki. Sonuçta devlet kurumu.Yinede bir çok maç izlettirdi TRT. Ama sorunun çözümü özel TV'lerin yayına başlaması ile geldi. Özel TV'ler maç yayınlamak için kesenin ağzını açtılar ve bir anlamda bugüne kadar gelen yolu açmış oldular.

Özel TV'ler maç yayınları ile spora büyük destekler verdiler. TRT futbol için misyon yüklenip bunu başarı ile yerine getirdi mi? Bu soruya evet diyebilmek çok zor. Devlet kurumu olan TRT nin özel TV'lerin ücret ödeyerek yayınladığı bazı maçlarda korsan yayın yaptığını hatırlarsak.

TRT'nin Türk Futboluna yetiştirdiği yayıncılar ile bir hizmet yada katkı yaptığını söyleyebiliriz. Ancak yayıncılar için eleştirel çok şey söylemek çok kolay. TRT zamanında ve o ekranlarda kendini çok yüksekte gören  konuşmacıların inanılmaz gaflar yapardı. Bir atasözü vardır "satıcı yoğurdum ekşi demez diye" TRT maç yayınlarında inanılmaz kötülemeler yapardı. Maçı beğenmez ve yayın sırasında maçı kötüleyen konuşmalar yapar yada yayınladığı spor özetleri programında " bu oyun hakkında konuşmak gerekmiyor siz müzik dinleyin maçı izlerken " diyen de yine TRT konuşmacısıydı. Yada bir başkası Fransa milli takımının bir maçını anlatırken topa uzaktan vuran Tigana için "ince bacaklarına bakmadan nereden topa vuruyor" diyordu. Tekel ya rakip yokya istediğin gibi davran.

TRT bir okul olamadı spor yayınları için. Bugünün önemli programlarını yapan isimler TRT okulundan değil özel TV'lerden yetişti. Ülkemizde dünyanın her yerinden maçlar yayınlanıyor. Yayınlanan maçlardaki seslendirmelere dikkat edersek konuşmacıların TV yayınında değil sanki radyodan maç anlattığını sanırsınız. Üstelik yabancı ülke liglerinden yapılan yayınlarda TV başında radyodan yayın yapıyormuş gibi her oyuncunun ismini söylemenin ne anlamı var? Üstelik bu isimlerin bir çoğunu izleyeci tanımıyor. Maç izlerken bir gürültü kirliliği.

İngilizler başta birçok Avrupa ülkesinde TV yayınları sırasında bizdeki gibi TV başından anlatım yapılmıyor. Onlar stadda canlı yayında maçı izliyor ve izleyiciye maçın seyri ile ilgili yorumlar veriyor. Yada görüntüyü tamamlayıcı açıklamalar ile istatistiki bilgiler veriyor.  Maçı topa dokunan adamların isimlerini sayarak ve maçı izleyen insanlara radyodaki gibi anlatmak, yalnızca gürültü kirliliği yaratır. İzleme keyfini kaçırır bizim maç anlatıcılarımız bunu halen öğrenemedi.

TV yayıncılığı, daha iyi olmalıdır.