Öğretmenleri mutsuz bir ülke...

24 Kasım öğretmenler gününe, öğretmenlerimiz mutsuz giriyor…

Milli Eğitim Bakanı, mensubu olduğu partinin dine bulaşmış ideolojisini, Milli Eğitime dayatması sonucunda, öğretmenlerin, öğrencilerin, öğrenci velilerinin mutsuz edildiği bir kargaşa dönemine girmiş olduk…

4+4+4 = Ne olduğu bilinmeyen, ucu açık bir ucubelik, eğitimimizde her yönüyle bir kargaşa yaratmış durumda…

Bu sistemle birlikte sınıf öğretmenlerinin çok önemli bir bölümü %20’si boşta kaldı… Bu öğretmenler zorunlu olarak, uzmanlık alanları olmayan branşları seçmeye zorlandılar… Branşlar, herkesin yapabileceği bir alan durumuna getirilirken, uzmanlık alanını okuyan öğretmenler ve öğretmen adayları da boşta kalmaya mahkûm edildiler…

Atama bekleyen yüz binlerce öğretmen ve okullarda okuyan öğretmen adayları her yönüyle mutsuz durumdadırlar… Bunalım geçiren, intihar eden öğretmen adayları yüreğimizi dağlıyor ama bu sorunları çözme makamında olanlar, sorunları çözme noktasından ve anlayışından çok uzakta duruyorlar…

Eş durumu atamalarında ise bir acımasızlık yaşanıyor, aileler bölünüyor ve mutsuz ediliyor… Doğu ve Güneydoğu’da görev yapan öğretmen arkadaşlarımız korku içinde görev yapıyorlar… Can güvenlikleri yok, çok tedirgin bir şekilde özveriyle görevlerini yapmaya çalışıyorlar…

Öğretmenler, AKP iktidarı döneminde hem ekonomik hem psikolojik hem de siyasi yönden baskı altında tutulmaktadırlar…

Ekonomik sıkıntılar içinde boğuşan öğretmenlere Başbakan:   “Öğretmenler haftada 15 saat derse girmekte, buna karşılık ayda 1624 TLmaaş almakta, yılda 2 aytatil yapmaktadır” Diyerek, konudan ve duyarlılıktan ne kadar uzak olduğunu gösteren bir anlayış sergiliyor…

Öğretmenler, örgütlülüğünü siyasi partilere yanaşarak, onların arka bahçesi olarak değil,  öncelikle özlük hakları, çalışma koşulları, çağdaş eğitim anlayışı yönünde güçlerini birleştirerek bir güç oluştururlarsa, her türlü zorluğun üstesinden gelebilirler… Siyasi oyunlarla öğretmen sendikaları parça parça edilmiştir… Parçalar da; bir siyasi partinin paçasında tutmayı bir marifet sayarak, öğretmen örgütlenmesine büyük darbeler vurmuşlardır… Bu konuda öğretmenler, sendikal örgütlenmelerini öncelikle siyasi partilerin desteğinden, gözetiminden, kullanımından kurtararak daha özgür, emeğe dayalı bir hale getirmek zorundadırlar…

Ekonomik sorunlarla boğuşan öğretmen, kendini geliştirme yönünde de sıkıntılar yaşıyor… Öğretmenleri itibarsızlaştırmaya yönelik basına da yansıyan siyasi söylemler çok rahatsız edici boyutlardadır…

Kısacacı, öğretmenlerimiz bir “Öğretmenler Günü’ne “ daha mutsuz giriyorlar…

Bir emekli öğretmen olarak, tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyorum…