Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '12

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri, Söke Yenikent'ten - Kuşadası Kirazlı'ya yürüdüler...

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri, Söke Yenikent'ten - Kuşadası Kirazlı'ya yürüdüler...
 

 

 

Didimli Doğa Yürüyüşçülerinin planlı, programlı doğa yürüyüşünün bu haftaki parkuru, yakın çevremiz olan, Söke Yenikent - Kuşadası Kirazlı Köyü arasıydı…

Sabahın yedisinde bizi Didim’den alan servis aracımız, Kuşadası Doğa Yürüyüşçüleriyle birleşme noktamız olan Kuşadası –Yaylaköy köy kahvesine ulaştırdı… Sabah çaylarımızı bu köyün kahvesinde içtik…

Yürüyüşümüz; Söke çıkısındaki Yenikent’ten başladı… Yürüyüşümüze farklı yaş grubundan altmışa yakın yürüyüşçü katıldı… Evli çiftler, gençler, öğrenciler, emekli gruplar bu yürüyüşe ilgi göstermişlerdi… Hava oldukça güzeldi, günlük güneşlikti… Yürüyüşümüzün tırmanışla başlaması, Doğa yürüyüşçülerini biraz zorladı…

Aydın ilimizin ovaları verimli ama dağları da ondan geri kalmaz durumda… İncir ağaçlarından sonra zeytin ağaçları ve çam ağaçları başlıyor… Bu güzellikler arasında orman ve dağ havasını soluyarak gittikçe yükselmeye başladık… Sanki Sonbaharın son demlerinde, kış mevsimin başlangıcında değil gibiydik… Doğa çok canlıydı, bazı ağaçlarda çiçek olması bizi şaşırttı… Arkadaşlar bunu havanın iyi gitmesine bağladılar ve buna “ yalancı bahar” dediler…

Zeytinler bazı yerlerde kararmışken, bazı yerlerde yemyeşildi… Yürüyüşümüz boyunca yaban çilekleri, yaban mersini tadına baktığımız doğanın  çeşnileriydi… Yükseklere doğru hepsi birer anıt ağaç olabilecek asırlık çınar ağaçlarının çokluğu dikkatimizi çekti… Her güzellik karşısında fotoğraf makinelerimiz durmadan çalıştı…

Mola yerimiz,  çevrede “Nenenin yeri “ olarak adlandırılan bir vadiydi… Program gereği küçük bir ateş yakılacaktı ve sucuklar kızaracaktı… Sucuk denince tüm doğa yürüyüşçüleri, yürüyüşlerin şenliği ve çok sevilen ve şimdi çok uzaklarda olan sevgili “Necdet Yalçın’ı sevgiyle, özlemle andılar… Cezayir’de bulunan arkadaşımıza buradan sevgilerimizi yolluyoruz…

Vadinin “nenem çeşmesinden” buz gibi sularımızı içtik… Molamızın bitimiyle birlikte “Kirazlı” köyüne doğru yine tırmanmaya başladık… Yükselişten sonra epey düz bir alanda yürüdük… Hava bu alanda biraz daha soğuktu… Kiraz ağaçları, Kirazlı köyü sınırlarına girdiğimizin bir işareti gibiydi… Sonbaharla birlikte kırmızıya çalan bakır rengine dönmüş kiraz yaprakları çok güzel bir görüntü oluşturmuştu ve sonbahar bitiminde olduğumuzu gösteren tek belirtiydi…

Her yokuşun bir inişi olduğu gibi, biz de Kuşadası’nın Kirazlı köyüne doğru inişe geçmiştik…

Kirazlı Köyü her yönüyle ilginç ve güzel köylerimizden…

Köyün adı önceleri Küplüce’ymiş… Sonraları kirazıyla ünlenince adı Kirazlı olmuş… Verimli bir ovada, domatesin, biberin, patlıcan en doğal koşullarda, organik tarımla yetiştirilmesiyle köy çevrede eko tarıma öncülük etmiş… Ürettiği ürünleri doğallık yönünden tescil ettirmiş… Dağlarında da Yaban çileği, Yaban armudu, böğürtlen ve kızılcığın bol olarak bulunduğu köy her yönüyle görülmeye değer bir köyümüzdür… Köyde Bir de butik otelin ve çok sayıda güzel evin bulunduğunu da belirteyim…

Bir güzel doğa yürüyüşümüz daha, Didim’e dönüşümüzle sona erdi…

Didimli Doğa Yürüyüşçülerinin bir sonraki yürüyüş parkuru 9.12. 2012 tarihinde Akköy – Taşburun arasında olacak…

Görüşmek üzere…

Not : Yürüyüşün fotoğrafları, yazının ekindeki Milliyet Blog Galeride...

 

 

  

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..