Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '07

 
Kategori
Felsefe
 

Öğüt almasını bilene verilir...

Öğüt almasını bilene verilir...
 

Aşağıdaki öğütleri okurken yüreğinizden neler geçerek okuyacağınıza dikkat ediniz.

Biri sana sarıldığında önce onun kollarını gevşetmesini bekle. . .
Kendini değiştirebilme gücünü hafife alma, başkalarını
değiştirebilme gücünü de çok fazla güvenme.
Zarif ol, kimseyi bile bile kendinden soğutma.
İsi ne kadar önemsiz olursa olsun, ekmek parası için çalışan herkese saygı duy.
İnsanlara uçuncu bir şans verme, bırak ikide kalsınlar.
Herkesin önünde ov ama eleştirilerini bir kenara çekerek söyle.
Asil savası kazanmak için küçük bir çarpışmayı yitirmeyi göze al.
Köprülerini atma, ayni nehri kaç kez daha geçmek zorunda kalacağına şaşıracaksın.
Yeterli zamanım yok deme, büyük insanların da günleri 24 saattir.
Bilmiyorum demekten çekinme.
Sevgiline önce çiçeği yolla, nedenini sonra bul.
Başucunda kağıt kalem bulundur. Milyarlık fikirler
bazen sabaha karsı saat 3'te gelir.
Çok çalışarak elde ettiğin bir şeyin zevkini çıkarmaya da zaman ayır.
Yılda en az bir kez günesin doğusunu seyret.
İlk önce sen "Merhaba" de.
Herhangi bir konuda öğretmenlik yap, herhangi bir
konuda öğrenci de ol.
Hiç kimseden asla umut kesme, mucizeler her gün oluyor.
Hayat arkadaşını çok dikkatli seç, mutluluğun ya da
bedbahtlığın %91'i bu karara bağlıdır.
Is ve aile ilişkilerinde en önemli şeyin Güven olduğunu aklından çıkarma.
Asla birilerinin umudunu kırma, belki de sahip oldukları tek şey o' dur.
Yeterli paranın olmamasını asla dert etme, sinirli
olanaklar bazen bir lütuftur çünkü yaratıcılığı başka
hiç bir şey bu kadar teşvik edemez.
Atak ve Cesur ol, bir gün geriye donup baktığında
yaptıklarından çok yapmadıkların için pişmanlık duyacaksın.
İnsanlara verdiğin nasihatin tersi davranışlarda bulunma.
Hatalarını kabul et.
Zekanı eğlendirmek için kullan, başkaları ile eğlenmeye değil.
Sağlıklı olmanın değerini bil.
Sarhoşken kimseye görünme.
Çocuklarla oyun oynadığında bırak kazansınlar.
Eski hatalarına hayıflanmakla zaman kaybetme, onlardan
ders al ve arkana bakma.
Gelenek ve göreneklerine saygılı ol. sevdiklerini esirge.
Her seyi bulduğundan daha iyi bırak.
Gerektiğinde fazla verici olma, zaman zaman hayır demesini öğren.
Yanlız başlamasını bil.
Değer yargılarınla çelişmeyecek bir meslek seç.
Alçak gönüllü ol, sen gelirken onlar gidiyordu.
Mükemmeli ara, kusursuzu değil.
Açık, esnek ve mantıklı ol.
Tanıştığın herkes senin bilmediğin bir şeyler
biliyordur, onlardan öğren.
Hayatin her zaman adil olmasını bekleme.
Şükret.

İşte böyle. . Ne kadar gerçekci ve güzel oğütler değil mi? . Uygulaması da asla yapılamayacak derecede değil. Kimi insanlar öğüt almaktan hoşlanmaz ve öğüt almasını bilemez. Özellikle de gençlik dönemlerinde gençlere verilen öğütler, onlara hep can sıkıcı ve saçma gelir. Oysa yaş ilerledikçe, hayatlarının her aşamasında, verilen öğütlerin faydalanacağı noktalar çıktıkça ‘’haklıymışlar’’ demeye başlarlar.

Aslında öğüt, dinlemesini ve almasını bilene verilir. Öğüt dinlemesini bilen ve alan kişi hayatının çeşitli aşamalarında da bu öğütleri kullanmasını bilir. Kimi insan ukalalık olarak kabul edip bir büyüğünün veya yıllar itibariyle kazanılan her türlü tecrübenin verdiği öğütleri ukalalık olarak düşünüp, kendi bildiklerinden vazgeçmez.

Dinlediğiniz öğütler, günün birince işinize yarayabilir.

 
Toplam blog
: 529
: 3765
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

İstanbul'da doğmuşum... Dünyalar tatlısı bir kızım var... Herkesi kolay kolay sevemem... ..