Oğuz Çetin'in kadrosu Hiddink'in taktiğiyle 2 maçta "0" çekti!

Eleme grubu maçlarına 2 maçta 6 puanla başlayan A Milli takımımız aynı hafta içerisinde oynadığı iki maçtan sıfır puanla ayrılarak büyük darbe yedi. Geçtiğimiz gün Almanya deplasmanından 3 gollük hezimetle ayrılan milliler bu akşam da Azerbaycan'a 1-0 yenilerek yerinde saymış oldu.

Güney Afrika'da yapılan "uzaktan seyrettiğimiz" Dünya Kupası finallerinden sonra 2012 Avrupa Şampiyonası elemelerine grup birinciliği parolası ile çıkan ay yıldızlı ekibimiz şekil itibariyle kaldığı yerden devam eden bir görüntü sergiliyor.

Büyük umutlarla milli takımın başına getirilen Guus Hiddink" mevcut kadroyu" Amsterdam'dan oturduğu yerden yönetmeye kalkışınca takım Oğuz Çetin'in elinde kaldı. Sezon başında yeni yüzler ve genç bir ekol beklenen Hiddink, hazıra yaslanınca bir adım ileri gidemeyişimizin en büyük sorumlusu oldu.

Oynadığımız maçlarda takım düzeni ve tertiplerine bakınca oynayan futbolcuların çoğunun ortak özelliklerinin eski jenerasyon isimler ve takımlarında dahi forma giyemeyen futbolcular oluşu takımın ne kadar ezbere kurulduğunun en çarpıcı örneği oldu.

Öyle ki, bu takımı izleyen ve destekleyen milyonların içerisinden kimi bu takımın başına getirseniz aynı takımı kurabilecekti. Nitekim Oğuz Çetin de öyle yaptı. Hiddink tarafından bu konu da tam yetki verildiğini tahmin ettiğimiz Oğuz da, hiçbir risk almayarak kurulu takımı Hiddink'in önüne sundu.

Kendi takımlarında forma yüzü göremeyen birçok içim milli forma ile mücadele ederken, devinim içerisindeki birçok genç yıldız adayı maçları televizyondan izlemeye mahkum edildi. Klasik kadronun üzerine işlenmeye çalışılan -gözle görülür- bir tek Selçuk İnan ve Özer Hurmacı oldu ki, onlar da yaraya merhem olmadı.

Almanya maçında Sabri'den devşirilen sol bek için, Beşiktaş'ta büyük işler yapan genç oyuncu İsmail Köybaşı'nın ya da tecrübe abidesi İbrahim Üzülmez'in tercih konusu olmaması içler acısıydı.

Yine oynadığı futbolla tüm taraftarı kendisine hayran bırakan Necip Uysal'ın aday kadroya dahi çağrılmaması Guus Hiddink'in Türk futboluna ne kadar Fransız kaldığını gözler önüne seriyor.

Son şampiyon ve lig lideri Bursaspor'un kalburüstü futbolcuları Volkan Şen ve Ozan İpek'in bu kadroya girememeleri, futbolda şu an için isim bırakmaktan başka hiçbir sıfatı olmaya Nihat Kahveci'ye mahkum olmamız da diğer çarpıcı örnekler.

Avrupa arenasında müthiş işler çıkaran Sinan Bolat'ın hala bir resmi maçta milli yapılamaması, tedirginlik veren bir durum olurken yurt dışında top koşturan birçok futbolcunun milli takım tercihleri adına da soru işaretleri yaratıyor.

Valencia'lı Mehmet Topal, forma yolu gözleyenlerden... Ve daha niceleri.

Kim izleyecek bu isimleri? Kim milli takıma kazandıracak? Milli takıma kim maç kazandıracak?

4 yıl görev yaptığı Rusya'da 90 gün ikamet eden Hiddink'in Türkiye'ye de aynı kazı attığına gözlerimizle şahit oluyoruz. Seçilen kadroya ve futbolcuların form durumlarına bakılınca Sayın Hiddink'in Spor Toto Süper Lig'i televizyondan dahi izlediğine ihtimal vermek zor.

Bay Hiddink; "bir elimde cımbız, bir elimde ayna! Umurumda mı dünya?" diyedursun, biz bir şampiyonayı daha televizyondan seyredelim.

Hadi hayırlısı...