Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '07

 
Kategori
Yetenekler
 

Okan Bayülgen'i ayıplıyorum.

Okan Bayülgen'i ayıplıyorum.
 

Okan Bayülgen'i oldum olası sevemedim. Hep gıcık oldum ona. Gıcık olmamın en önemli, belki de tek sebebi, programına gecenin bir vakti bağlanan, nazik sesli, kibar bayanlara hep hakaretler yağdırmasıydı.

''Tamaammm... Tamaaaam...'' diye bağırarak bağlantıyı koparması unutamayacağım görüntü izleri bıraktı belleğimde. Okan Bayülgen denince aklıma hep bağıran, çağıran kısa boylu bir şovmen geliyor.

Ama ''Yiğidi döv, hakkını yeme!'' sözü var ya, öyle işte. Bu arkadaşımız gerçekten çok başarılı bir şovmen. Tiyatroculukdan, radyo DJ'liğine kadar her şeyi yapmış, yapıyor. Şimdilerde de pahalı fotoğraf makineleri ile fotoğrafçılığa soyundu. Büyük firmaların katalog resimlerini çekiyor.

Çok yönlü ve her işini de başarılı bir şekilde yürütüyor. Var mı başka bir şovmen, seyirciye hakaret etsin de yıllarca TV'de boy göstersin? ''Gece Kuşu '', ''Televizyon Çocuğu'', ''Zaga'', ''Televizyon Makinası'' benim hatırladığım programları.

Son programlarında telefonla bağlanan seyircilere karşı daha nazik olmaya başladı. Yumuşadı biraz. Belli ki bir yerlerden tepki almış.

Programlarımnda idealist bir adam görüntüsü veriyor ama sigara ağzında resimleri çok miktarda, hatta kendi web sitesinde bile ortalarda dolaşıyor. Paparazilere yakalanınca da elindeki sigarayı saklama ihtiyacı duymuyor. Bir taraftan çevreci insanları, Green Peace elemanlarını filân çıkarıyor programına, ''alternatif enerji vardır'' diyor, petrole karşı, suyu dikkatli kullanmamızı tavsiye ediyor, önümüzdeki tehlikelere karşı uyarıyor bizleri.

Bunlar güzel, idealist davranışlar. Öbür taraftan da sık sık sevgili değiştirerek gündeme oturduğu yetmiyormuş gibi bunu görüntülemek isteyen gazetecilere hakaretler ediyor, onların kameralarını alıyor vs.

Eleştirmeyi seviyor. KAMERA ARKASI diye, şov dünyası insanlarının davranışlarını pervasızca eleştiriyor, işi hakaret derecesine vardırıyor... Ama bir gazeteci kendi açığını görüntüleyip gazetesinde yayınlanmasına neden olursa o gazeteciyi düşman belliyor. Devamlı bir çelişki içinde.

Bu akşam bir TV Magazin programında seyrettim. İstanbul'da Bebek semtinde bisikletinle yürüyor. Eh bu kadar çok parası olan bir şovmenin bisikletine binmeden ona refakat edercesine birlikte yürümesini görüntülemek istiyorlar.

Ne var bunda? Bırak çeksinler resmini. Sen fotoğraf makinelerini seven bir adamsın. Poz ver, gülümse biraz!

Hayır, öyle yapmıyor. Kendisini kamerasıyla görüntülemek isteyen gazeteciye söyledikleri sözlere bakın lütfen!

''- Yürüsene lan! Hadi yürü! Ulan küfür yiyeceksin şimdi! Kameraların önünde...''

Gazetecide ses yok. Onu kızdırıyor ve bol bol resim çekiyor. O devam ediyor kendisine yakışmayan tarzda konuşmaya,

''- Hani yolunda yürüyordun lan yalancı. Yürüsene ulan, yürüsene oğlum! Bunlar küfüre meraklı...''

Gazeteci suskunluğunu bozmuyor. Devamlı deklanşöre basmakla meşgul, diğeri de hareketli görüntüyü çekiyor.

''- Lan yürü git de, ben de yoluma gideyim. Burası benim mahallem, beni niye rahatsız ediyorsun lan? Ulan olum yürüsene...''

Bu sözler, meslektaşlarına böyle davranış yakışıyor mu bir ünlü şovmene? Bence yakışmıyor. Sadece program yaparken idealist görünüme bürünmek yetmiyor. Örnek bir vatandaş asla sigara ağzında kameralara poz vermez. Böyle sokak ortasında uluorta küfredercesine, hakaretler yağdırıp kaba bir şekilde davranmaz gazetecilere.

Okan Bayülgen'i yıllardır programlar yaparak TV ekranlarındaki yerini muhafaza etmesinden, becerikli ve iyi Türkçe konuşan bir vatandaşımız olmasından ve daha birçok güzel özelliklerinden dolayı kutluyorum. Bilhassa son programlarında, epey bir zamandır telefonla bağlananlara çok daha kibar davranmasını da alkışlıyorum.

Ama sigara ağzında kameralara poz vermesini ve kendisini bisikletiyle yürürken görüntülemek isteyen gazeteciye kaba ve gereksiz davranışını da kınıyorum. 43 yaşına gelmiş olgun bir erkek. Artık zamparalıklarıyla da gündeme gelmemeli. Bir yerlere bağlanmalı.

Hepinize sağlıklı, mutlu günler dilerim.

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..