Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '09

 
Kategori
Eğitim
 

Okul fobisi

Yaklaşık bir hafta sonra okullar açılacak muhtemelen her yıl olduğu gibi yeni öğretim yıllının başlangıcında da coşan, zıplayan, oynayan çocuklarımız olacağı gibi ağlayan ve travma geçiren çocuklarımız da olacaklardır .

Hata bir iki gün neşeli olarak okula gidip sonrasını getiremeyenlerde yani çeşitli bahanelerle okula gitmek istemeyenlerde olabileceklerdir.

Evet okulun açıldığı ilk 1-5 gün arası okul bahçelerinin yanlarında , önlerinde ve içlerinde geçtiğinizde değişik manzaralarla yüzyüze gelebilirsiniz; kimi çocuklar annelerinin elbiselerine yapışmış, kimileri ellerini ölümüne tutmuş kimileriyse altlarına kaçırma ve bayılma vb. gibi davranışlar sergileyeceklerdir. Yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde bilim adamları ve yazarlar yaşanılanlara okul fobisi tanısını koymuşlardır. Çocuklarımızın bu kritik dönemi başarıyla atlatabilmeleri için öncelikle ailelerin okul fobisinin ne olduğu ve ne yapabiliriz yargısına varmaları gerekmektedir.

İlk olarak 1913'de Jung tarafından tanımlanan okul korkusu duygudurum bozukluklarının erken bir işareti olarak değerlendirilebilir. Bu konudaki gözden geçirme yazıları incelendiğinde çocukluk çağında çökkünlük ve kaygı bozuklukları nedeniyle tedavi edilen hastaların büyük bir bölümünün okul korkusu yaşadığı görülmektedir.

Hastalığın tanımlanması yaklaşık 100 yıl önceye dayanmaktadır. Jung'ın dikkat çektiği bu hastalığı, ilk olarak Melanie Klein ve Anna Freud psikoterapi ile tedavi ettiklerini bildirmişlerdir. Broadwin (1932) hastalığın nedenlerini araştırmış ve sonuç olarak çocuğun okula gitmekten ve evden ayrılmaktan korktuğunu belirlemiştir.Patridge (1939) bu çocukların annelerinden ayrılmak istemedikleri için okula gitmek istemedikleri düşüncesini ileri sürmüştür. Okul fobisi (school phobia) tanımı, Jonhnson ve arkadaşlarının (1941) çalışmalarıyla kullanılmaya başlanmıştır. İngiltere' de okul fobisine seçenek olarak okulu redetme (school refusal) terimi kullanılmaya başlanmıştır.

Okul fobisi, çocukların okuldan korktuğu bir tür ayrılma anksiyetesidir. Okula gitmeyi reddedebilir ya da ana-baba figürlerinden ayrılınca ortaya çıkan boğucu anksiyete (gerilme , sıkıntı , kaygı)nedeniyle büyük güçlükler çekerek okula katlanabilirler.

Çocuk birdenbire, birgün okula gitmek istemez; zorlamalar karşısında anksiyete duyar; panik içine girer, midesi bulanır, kusar, ağlar, gitmemekte direnir. Bazıları zorlamalara dayanamayıp yola çıkar, yarı yoldan döner, ya sınıftan çıkar eve gelir. Başlangıç bazen sinsidir. Ön belirtiler günlerce sürebilir. Çocuk neşesizdir, uykuya dalmakta güçlük çeker. İştahı kesilir, ödevlere karşı ilgisi azalır. Her sabah somatik bir belirti ile uyanır. Başı, karnı ağrır, midesi bulanır. Bir gün okula gitmeyeceğini bildirir. Neden olarak, öğretmenden korktuğunu ya da arkadaşının kendisini rahats ız ettiğini söyleyebilir. Bazıları da tanımlayamadıkları bir korkudan söz ederler. Çoğu zaman evde rahattırlar. Şiddetli vakalarda evde de huzursuz olabilirler. Aile bireyini (genellikle anne) bir yere bırakmaz, peşinden dolaşırlar.

Okul fobisi ile okul kaçağı birbiriyle sık karıştırılmaktadır. Okul fobisi olan çocuk , değişik zamanlarda okula anne ve babasının bilgisiyle gitmez. Ve evde kalır. Çocuğun okula gitmemesinin temelinde başarısızlık korkusu ve sınıf içinde aktif olamama endişesi bulunur okuldan kaçan çocuklar ise okulu sevmezler, aynı zamanda tembeldirler ve akademik bir amaçları yoktur. Bu çocuklar okuldan kaçtıkları zamanı anne babasının bilgisi olmaksızın ev dışında gönüllerince geçirirler. Buna karşılık okul fobisi olan çocuklar evden uzaklaşmazlar evde mutlu ve neşelidirler.

Okul Fobisinin Nedenleri

Diğer fobilerde olduğu gibi okula gittikten sonra oluşan korkularda kalıtımsal ve yapısal etkenlerden çok psikolojik yaşantıların daha önemli bir yeri olduğu görülür.

Okul fobisi olan çocuk görünüşte nedensiz olarak okula gitmekten korkmaktadır. Ancak bu korkuyu oluşturan bazı temel etmenler vardır. Bunların başında yaygın bir baskının egemen olduğu aile ortamı sayılabilir. Okul fobisi olan çocukların yaşamlarının daha önceki yıllarında anneleri tarafından aşırı özen içinde büyütüldükleri görülür.

Bu tür annelerin sürekli olarak çocukların memnun ederek , onların sevgisini kazanma çabası içinde oldukları, tüm gereksinimlerini karşıladıkları ve onları sürekli olarak hayal kırıklığına uğramaktan korudukları dikkatimizi çeker. Bu anneler özellikle çocukların bedensel rahatsızlığıyla yakından ilgilidirler .Bazıları çocukları gözlerinin önünde olmadığında kendilerini çok yalnız hissederler . Psikolojik ve fizyolojik olarak çocuklarıyla yakın olma gereksinimi duyarlar.

Bazı annelerin çocuklarını anaokuluna göndermekten kaçındıkları gibi arkadaşlarının evine bile oyun oynamak için göndermek istemediği görülmektedir .

Ailesel etkenlerin yanı sıra ayrılık endişesi, değişiklik ve sıkıntı da okul fobisinin nedenleri arasında sayılabilir. Değişiklik bazı çocuklarda okul fobisinin oluşumu için başlı başına bir neden olabilir yeni eve , koşullara yeni okula ya da sınıfa geçme bu fobiye neden olabilir. Öğretmen ile iletişimde sorunlar(çocuk zihinde canlandırdığı bir öğretmenle karşılaşmaz ise korku duyabilir. Öğretmenin çocuk ile yeterince iletişim kuramaması yada sert yaklaşımlar kurması çocuğu korkutabilir.)

Okul Fobisi olan çocuklarda aşağıdaki belirtiler görülür:

- Çocuk hem kendisinin hem de anne babasının güvenliğinden sürekli olarak endişe eder, korkar
- Çocuk okula gitmeyi reddeder.
- Sık sık karın ağrısı gibi fiziksel şikayetleri vardır.
- Kendi evinden başka bir yerde geceyi geçirmek onu çok korkutur
- Aşırı bağımlı davranışlar sergiler
- Anne babadan ayrılma sırasında kriz, panik yaşar
- Uykularında düzensizlik olur kabus görür
- Geceleri uyumakta zorlanır
- Yalnız başına kaldığında kendisini güvende hissetmez
- Karanlıktan çok korkar
- Anne babasına ve kendisine bir zarar gelmesinden aşırı korkar.
- Ev içinde sürekli olarak anne babasının etrafında dolaşır
- Aşırı bir şekilde hayvanlardan, hırsızlardan korkar

Çocuğu Okul Fobisi Yaşayan Ailelere Öneriler:

1. Çocuğunuzun okula dönmesi konusunda ısrar edin:
Okul korkusunda yapılacak en iyi şey, çocuğunuzu mümkün olduğunca çabuk okula geri götürmenizdir. Okula devam çocuğunuzun okul korkusunda yaşadığı fizyolojik belirtilerin azalmasına yardımcı olur ve sonunda çocuğunuz okula gitmekten yeniden zevk almaya başlar. Bu nedenle çocuğunuzu okula gitmeye devam ettiği sürece kendini daha iyi hissedeceği konusunda ikna edin.

2. Okula Gitme Zamanlarında Eskisinden Daha Kararlı Olun:
Önceleri okul sabahları güç olabilir. Çocuğunuza kendisini nasıl hissettiğini sormayın bu durum çocuğunuza şikayet etmek için fırsat ve cesaret verecektir. Çocuğunuzu gözleyin, eğer ev içinde dolaşabiliyor ve çok rahatsız görünmüyorsa okula da gidebilecektir. Çocuğunuzun fiziksel yakınmaları varsa ve genel yakınmalarına benziyorsa, çok fazla tartışmadan onu hemen okula hazırlayın ve gönderin. Eğer çocuğunuzun sağlığı konusunda endişeli iseniz doktor kontrolü yararlı olacaktır. Aksi halde okula gönderin ve öğretmeni durumdan haberdar edin, çocuğunuz ciddi bir şekilde hastalanırsa sizi arayıp haber vermelerini isteyin.
Çocuğunuz okula geç kaldığında, servisi kaçırdığında, mutlaka onu okula göndermek için başka çözümler geliştirin ve en kısa zamanda okula gönderin. Bazen çocuğunuz kendiliğinden eve dönebilir, bu durumda da yapmanız gereken onu okula geri göndermektir.

3. Okul Çalışanlarının Yardımını isteyin:
Çocuğunuzun öğretmenini konu hakkında bilgilendirmeniz, öğretmenin çocuğunuzu anlaması konusunda yardımcı olur. Öğretmenin bilgilendirilmesi, öğretmenin çocuğunuzun bazı davranışlarını daha toleranslı olmasını sağlayabilecektir.

4. Çocuğunuzla Okul Korkusu Hakkında Konuşun:

Okula gitme vakti dışında bir zamanda çocuğunuzla okul korkusu hakkında konuşun. Okul korkusu hakkında çocuğunuzu suçlamayın ya da küçümsemeyin. Bu durumun bir çok çocuk tarafından yaşanabildiğini ve zaman için kendisini mutlaka daha iyi hissedeceğini anlatın. Çocuğunuzu tam olarak neyin mutsuz ettiğini öğrenmeye çalışın. Çocuğunuza, olabilecek en kötü şeyin ne olabileceğini sorun. Eğer sizin bu konu hakkında yapabilecekleriniz varsa söylemesini ve elinizden geleni yapacağınızı söyleyin.

Okula karşı negatif duygular beslememeleri için çocuklara, okul ile ilgili gerçekçi bilgiler verilmelidir. Okula başlama dönemi öncesinde anne çocuğu farklı arkadaşlıklar kurması için cesaretlendirebilir ayrıca çocuğun güven duyabileceği başka aile bireyleri kendi okul deneyimlerini çocuğa aktarabilirler. Okulun öğrenme eyleminin dışında çocuğa keyifli gelebilecek yönlerinin de anlatılması faydalı olabilir. Çocuk psikolojisiyle ilgilenen uzmanlar olarak, anne-babalara genel olarak, çocuğun bireysel becerilerini geliştirmesini, kendi başına giyinip soyunabilmesini, yardımsız yemek yeme gibi becerileri kazanmış olmasını önermektedirler. Ayrıca her anne baba, çocuğunu her dönemde etkin bir şekilde dinlemeli ve kaygılarının olabileceğini kabul etmelidir.

5. Çocuğunuzun Akranları İle Zaman Geçirmesine Yardımcı Olun:
Okul korkusu olan çocuklar, okul dışında daha çok aileleri ile zaman geçirmek, evde oynamak, odalarında yalnız olmak ya da televizyon seyretmek vs. isterler. Bir çoğu geceleri arkadaşlarının evinde kalamaz, hemen eve dönmek isterler. Böyle durumlarda çocuğunuzu akranları ile vakit geçirmesi için teşvik edin. Çocuğunuzu çeşitli aktivitelere göndermek, arkadaşlarını evinizde geceleri kalmaları için davet etmek, çocuğunuza yardımcı olacaktır.

6-Empati yapınız.

Kendinizi çocuğunuzun yerine koyunuz ve duyduğu kaygı ve endişeyi anlamaya çalışınız. Çocuğunuzu okula gitme zorluğu nedeniyle cezalandırmayın, küçük düşürücü sözlerle aşağılamayın. Çocuğun bunaltısı ile oluşan belirtileri şımarıklık, ilgi çekme arzusu ya da sizi kızdırmak için yapılan davranışlar gibi yanlış yorumlamaktan kaçının,

7-Sabırlı, tutarlı ve kararlı bir tavır içinde olunuz . Sorunu görmezlikten gelmek ve bir sonraki yıla havale etmek ancak çözümü zorlaştırır.

8-Çocuğunuz okula gitmek istemediğini söylüyor ve okulda kalamıyorsa bir çocuk psikiyatristinden yardım isteyiniz. Okul fobisi hekim, aile ve öğretmenin işbirliği ile çözüme kavuşturulabilir bir sorundur.

Kelebeklere özgürlük yakışır.

Onları eğitelim destekleyelim.

Ve onları özgürce, kendi kanatlarıyla uçarak bizden uzaklaşmalarına izin verecek kadar çok sevelim.

Kaynakça: Çocuklar ne ister? : Canten Kaya /Selim Uzunoğlu Kariyer yayıncılık

Çocuğunuzu Yanlış Eğitiyorsunuz : Christian Gotthillf Salzman

Davranış Bilimleri Enstitüsü : Nur Dinçer GENÇ

http://www. kigem.com

 
Toplam blog
: 8
: 2468
Kayıt tarihi
: 28.08.09
 
 

Diyadin/Ağrı doğumlu. Amacı sevgiyi hayata yerleştirmek. ..