Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '13

 
Kategori
Okullar
 

Okul Koordinatörleri

Yönetim bilimcilerinin hem fikir oldukları tanıma göre, “yönetim örgütün sahip olduğu madde ve insan kaynaklarını kullanarak, örgüt amacını gerçekleştirme bilim ve sanatıdır.”

Bir başka deyişle yönetim, “bir örgütte önceden belirlenmiş işleri yapmak üzere bir araya getirilen insanları örgütleyip, eş güdümleyerek eyleme geçirme sürecidir” diye de tanımlanmaktadır.

Yönetimin uğraş alanı insandır ve insan da son derece değişken bir varlıktır. Örgütlü çabaların en iyi biçimde sürdürülebilmesi için yönetime ihtiyaç duyulmuş ve yönetimin önemi de örgütlü yaşamla birlikte artmıştır.

Eğitim yönetiminde kalite ve performans insana bağımlıdır. Hizmete olan talep değişken ve belirsiz olduğundan sunulan hizmet miktarı ile talep edilen hizmet arasında denge kurmak her zaman yönetimin elinde de değildir. Yönetimin olduğu yerde mutlaka yönetici de vardır.

Öyleyse yönetici kimdir?

Yönetici “amaçlanan işlerin yerine getirilmesi için grubunu örgütleyen, çalışanları aynı amaca yöneltip koordine eden, denetleyen ve kısaca sorumluluğu üstlenen kimsedir” diye tanımlanmaktadır. Her yönetici yetki kullanır. Her yönetimde bir yönetici vardır ve bu yönetici de bir yetki ile donatılmıştır.

Öyleyse yetki nedir?

Yetki, başkalarının davranışını etkileyecek kararları verebilme gücü, bir başka deyişle “yöneticinin karar verme hakkı” şeklinde tanımlanır. 

Yetki, kullanılmaya başladığı andan itibaren, hemen arkasından sorumluluk getirir. Bu nedenle yetki kullanan her yönetici sorumluluk da almış olur.

Bazı yöneticiler, verdiği karar neticesinde gelebilecek risk korkusundan, mevcut yetkilerinin tamamını kullanmadığından, başarı grafikleri daima düşüktür.

Çağdaş yönetimde önceden belirlenen hedeflerle gerçekleştirilen sonuçlar arasındaki fark, yöneticinin sorumluluk derecesini oluşturur. 

Sorumluluk almayan yönetici hiç bir zaman yetki kullanamaz.

“Bilgi toplumunda öğretmenin temel rolü, öğrenme ortamının merkezine öğrenciyi alarak bilgiye nasıl ulaşılacağını, bundan nasıl yararlanılacağını uygun ortamlar hazırlayarak öğretmek” olduğunu söyleyen, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Okul yöneticileri artık “okul koordinatörü” olmalı.” dedi.

Okul yöneticilerinin artık  okul koordinatörü olmaları ve daha fazla sorumluluk almaları gerektiğini vurgulayan Avcı, okul yöneticilerinin değişimi anlayabilmeleri gerektiğini belirtti.

Okul yöneticilerinin, çalışanları motive etmesi ve onları yüksek performansa özendirmesinin önemine işaret eden Bakan Avcı, hiyerarşik karar alma yerine fikir birliği oluşturmalarının gerektiğini söyledi. "Yöneticilik, otorite ve güç kullanmaktan daha çok, öz disiplinle çalışmayı ve sorumluluk üstlenmeyi gerektirir" ifadesini kullanan Bakan Avcı, okul yöneticiliğini "zor ve karmaşık bir süreç" olarak değerlendirdi.”

Coordinator” (koordinatör) yabancı kökenli bir kelimedir. “Cambridge” sözlük açıklamasına göre,  “bir işin organize bir şekilde başarılmasında farklı grupların birlikte çalışmasını sağlamak” demektir.

Bizdeki kullanımı “eş güdümcü”, “eş güder” anlamındadır. Eş güdümcü türlü işler arasında düzen ve uyum sağlayan kimsedir. Bir başka ifadeyle taraflar  arasında işbirliğinin, eşgüdümün oluşmasını sağlayan, koordine eden, izlenecek yolu, stratejiyi belirleyen “takım beyni olan” kimsedir.

Halen görevdeki okul yöneticilerinin de, “okul koordinatörleri” olduklarında, değişimi anlamış olmaları umarım. Zira alacakları kararlarda sorumluluk üstlenerek, “yetkilerini kullanmaları” konusu ön plâna çıkıyor.

Sorumluluk almayan yönetici yetkisini kullanamaz.

Halen görevdeki okul müdürlerinin eğer içlerinde koordinatörlük görevini gerçekten yapmak isteği varsa, başarılı olurlar. Yoksa “eski tas, eski hamam” olur. sadece “etiket değişikliği” de bir işe yaramaz.

İlk uygulama olarak, eğitim sistemimizde “Beden Eğitimi” branşında, “koordinatör öğretmenler ” görevlendirilmişti. Amaç il veya ilçede okullar arasında beden eğitimi etkinliklerinin koordine edilmesiydi. Özellikle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma  Gençlik ve  Spor Bayramlarının kutlama hazırlıklarının yapılmasında yararlı olurdu.

İl veya ilçe bazında derslere göre yapılan “ilçe veya il düzeyi zümre toplantıları”nda konuların işlenmesinden, sınavların değerlendirilmesine kadar yapılacak işlemler her okulun ders zümre başkanlarınca  ortak  kararlaştırılırdı.  

Okul koordinatörlerinin ( okul müdürlerinin)  il veya ilçe de “eğitim birliğini” sağlaması amaçlanmaktadır.

Okul yöneticilerinin “okul koordinatörü” olduklarında okullar arası “öğretmen-öğrenci ve veli iletişimini” istenilen düzeyde sağlayacakları mı düşünülmektedir?

Okul Koordinatörleri”ne neden ihtiyaç duyuldu?

Her halde günümüzdeki okul müdürlerinin – okulun başarısı için- sorumluluk duyarak yetkilerinin kullanmaları yeterli görülmedi. İl veya ilçede istenilen birlik ve beraberliği sağlayamamaları normaldir.  

Çünkü, her okulun fiziki ve parasal olanakları bir değil. Şehir ve kasaba okullarında zaten farklılık var.

Bana göre her okulun şartları aynı olmadığı için başarıları da farklı olacaktır.. Hiçbir okul koordinatörü(müdürü) bir diğerine “Senin okulunun yeterli laboratuvarı yok veya malzemelerin eksik, al bizimkilerden kullan” demez.

“Senin okulunun boya -  badanası  iyi değil. Sizin okula koordinatörler arasında anlaşarak, yardım yaparız.” diyemez. Zaten her okul kendi yağıyla kavruluyor.

Varoşlardaki okul koordinatörleri, ”Okul-Aile Birlikleri”nde varlıklı velilerin olduğu semtlerdeki okul koordinatörleri kadar “başarılı” olabilir mi? Sanmıyorum.

“Aranılan ve tercih edilen”  bir okulun koordinatörü, diğerlerine göre elbette üstünlük sağlayacaktır. Öncelikle okulların fiziki şartlarının yanı sıra, deneyimli öğretmen kadrolarında da eşitlik olmalıdır. Okul koordinatörleri okullar arasındaki birlik ve beraberliği sağlayamaz.

Sadece ilgili yönetmeliklerde bulunan hükümlerin uygulanmasını sağlamaya çalışır.

Bunun sağlanması için il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde bu işlere bakan yöneticiler var. Konu doğrudan  Bakanlığın görevidir.

İlkokul,  ortaokul veya lisede eğitimin bir bütün olarak verilmesinde, birlik ve beraberliğin sağlanması amaçlandığı için yenilik olsun diye mi “okul koordinatörleri” uygulamasına  geçilecek?

Öğrenci ve öğretmenler, genelde yöneticinin kişiliğinden çok yöntem ve yönetim ile teknik yeterlilik ve tarafsızlığını daha fazla değerlendirirler. Bu nedenle öğretmen ve öğrencilerin aynı yöneticiyi farklı olarak değerlendirmeleri de, gözlem ve beklentilerinin farklı oluşundan kaynaklanmaktadır.

Hatta öğretmenler, yöneticileri kendilerini meslekte mutlu ve mutsuz kılan etkenler olarak görür ve ilişkilerini ona göre ayarlarlar. Her meslekte olduğu gibi, eğitimde de eski kuşak kıdemi,  yeni kuşak da yeterliliği savunur. 

Eski sistemle devam ederse, daha fazla sorumluluk almaları istenen yeni “koordinatör”lük anlayışı lafta kalır. Sadece “müdür” yerine “koordinatör” denmiş olur.

Sevgiyle kalın. Saygılarımla.

Ali İhsan ÖZÇAKIR

MEB. Bakanlık Başmüfettişi (E)

e-mail: aliihsanozcakir@hotmail.com

 

 
Toplam blog
: 172
: 4867
Kayıt tarihi
: 07.04.09
 
 

50 yıllık eğitimciyim. İngilizce öğretmenliği ve Bakanlık müfettişliği yaptım. Bunca yıllık eğiti..