Okullarda şiddet

"1930'ların gangster ve mayfa dünyasında geçen oyun statüye, paraya ve saygıya dayanır. oyuncular suç işleyerek, araba çalarak ve arkadaşlarını hapisten kurtararak kıdem puanı alırlar. hatta kendi organize suç zincirinizi kurarak banka soyabilir ve sessiz yollarda arabalara bile el koyabilirsiniz. karanlık suç dünyasının derinlerine indikçe, birçok oyuncu kumar, kaçak içki satışı ve hatta uyuşturucu satıcılığı gibi başka iş olanakları bulabilir."

bu paragraf bir oyundan alıntı. oyun demek, böyle bir içeriği barındıran saçmalığı masumlaştırmaktan başka birşey değil. ne yazık ki, popüler olan birkaç internet oyunundan biri.

"sen cesitli stratejiler araciligiyla galaksideki etkisini arttirmaya calisan bir ımparatorsun ! ....oyunun ilerleyisiyle birlikte kendini, koloniler olustururken, ittifaklar kurarken savasirken, anlasmalara imza atarken ve ya ticaret yaparken bulacaksin."

hem eğlenelim, hem de sömürmeyi öğrenelim temalı oyunumuz da bu, ogame. onlar da kendilerini "game" olarak nitelemişler, ama bunun da ana felsefesi yağmacılık. başkasının ürettiği metali, kristali alma yoluyla kendi gezegenini büyütme, evrendeki etkini arttırma "oyun"u.

herkesin kolayca ulaşabildiği ve kimin ulaştığının kolayca denetlenemediği bu tip internet oyunlarının zararları saymakla bitecek gibi değil. "3 dakika 48 saniyeniz kaldı" türevi uyuşturucu mesajlarla saatlerce kalkmıyor kardeşim, kalkamıyor bilgisayar başından; iradesini kaybediyor en kötüsü. hem de liselere girişin arifesinde, sınava girecek olan biri böylesine kritik bir zamanda kendisi için en değerli olanı, zamanı, böylesine düşüncesizce harcayabiliyor.

"ölümcül ve bazen de zalim olan bu dünyada hem korunma için hem de servet için müttefiklerinizin olması yararlıdır. birçok oyuncu en sonuna kadar birbirlerine destek olmak için aile kurarlar. aileler zengindir, güçlüdür ve şehrin pek çok bölgesini yönetirler. o nedenle onların tarafında kalmayı isteyebilirsiniz."

suç işledikçe kariyer yapılan oyunumuzun yeni bir incisi.

bir hayal satılıyor bu gibi oyunların müşterilerine. biraz vakit geçirirseniz bu oyunda; hırsızlıkla, kumarla muazzam bir servetin sahibi olabiliyorsunuz. kim bu kadar kolay yoldan para kazanmak istemez ki, hele kişiliği yeni oluşmaya başlamış bireylere "based on the stories about the legendary don barafranca." şeklinde tanıtılırsa böylesine bir "oyun".

suçu internet kafelere, oyunlara atmanın da ne kadar gerçekçi olduğu ayrı bir tartışma konusu. tartışılmayacak bir şey varsa eğer; o da zaten liselere giriş sınavı gibi bir daha deneme şansının olmadığı bir sınava hazırlanmakta olan ilkokul öğrencileriyle, meslek seçme sorunundan hemen sonra seçtiği mesleğe ulaşabilmek için çalışan, çalışan ve çalışan lise öğrencilerinin berbat durumudur. geleceğini kazanamamış bireylerin (-iyi bir lise kazanamamış, bundan dolayı ilerki eğitimi de sancılı geçecek bireyler ile iyi bir lisede okuma hakkını yaşıtlarından almakla yükümlü diğer küçük bedenler-) herkesin amacının ortak olduğunu-para kazanmak- ve bu amaç için başka yollardan gidilebileceğini düşünebilirler." başarıya giden yolda herşey mübahtır." sözünü hayat görüşü olarak benimseyebilirler. ne yazık ki herşey buradan başlıyor.