Okuyan da pişman, okumayan da

Genç artık yapacak birşey yok diyerek köyü terk etmeye karar verdi. Hıdır’larda ki evlerinden çıktı, Gem deliği mahallesinde Vıco’ nun evinin önünden geçiyordu ki. Bir adam meses'in ucuna taktığı bir sandık içinde ne olduğu belli değil, "Alanda pişman almayanda deyip durur."

Genç herşey’in bittiğini buralarda durmanın anlamsızlığını ağanın kızını kendine vermeyeceklerini düşünüp yoluna dalgın, dalgın devam ediyordu. "Alanda pişman almayan da" bağırtısı ile irkildi.

- ne satıyorsun arkadaş

- alırsan görürüsün

- kaça satıyorsun

-5 kuruş

Gencin cebinde tamda 5 kuruş'u vardı. Son parasını’da ne olduğunu bilmediği şeye verse mi idi?" Ne var ki acaba " diye düşündü. Meraklanmıştı alsa mı idi almasa mı? Genç kararını verdi, alacaktı. Çağırdı satıcıyı " getir alacağım dedi" Adam bir şartla veririm dedi.

- şartın ne?

- Buralarda açmayacaksın, kimsenin olmadığı bir yerde açacaksın .

- Kardeşim paranı al git nerde açarsam açarım.

- O zaman sana satmam , köyün dışında açarsan satarım.

Genç şaşırmış tı adamın illa da satmak gibi bir derdi de yoktu. İyice meraklandı ve satıcının istediği gibi köyün dışında açmayı kabul etti. Nasıl olsa köyü terk ediyordu. 5 kuruşla da ancak helva ekmek alabilirdi. Olsundu almayıp pişman olmaktansa alır pişman olurdu.

İyice de meraklanmıştı ne ola ki diye düşünüp duruyor bir taraftan da bir an önce köyün dışına çıkmaya çalışıyordu. Nihayet köyün dışına çıkmıştı. Meses' in ucundaki sandığı açma zamanı gelmişti. Hayırdır inşallah diyerek sandığı açtı. Karşısında Bir karış boyu, iki karış bıyığı, üç karış kılıcı olan bir adam.

"Sen buyur ben tutayım " diyor başkada bir şey demiyordu. Genç son 5 kuruşunu da kaybetmenin sıkıntısı ile " git kardeşim senden bir şey istemem " dese de adam " sen buyur ben tutayım" diyor başka bir şey demiyor. Genç karnı da açıkmış ne dese de bu bir karış lık adamdan kurtulsam diye düşünürken adamın ismini sormak geldi aklına. "Adın ne senin "

-Gırbıyık

- Nasıl yani adın Gırbıyık mı?

- Evet adım Gırbıyık sen buyur ben tutayım .

Genç bakar ki kurtuluş yok karnı da aç "Git bana yiyecek bir şeyler getir" der demez. Gırbıyık emredersin sahip der ve kaybolur. Genç iyi kurtulduk Gırbıyık' tan diye düşünürken, Elinde bir kocaman tepsi içinde kuş sütü eksik yiyecekler, " Buyur sahip sen buyur ben tutayım" der. Genç hayretler içindedir. Bu yiyecekleri nerden buldu acaba diye düşünürken bir yandan da karnını doyurur. Yemek bitmiş genç yola koyulmak üzeredir ki Gırbıyık "Sen buyur ben tutayım sahip" der. Genç iyice şaşkın ne yapsa da bu adam dan kurtulsa.?

(arkası yarın)