Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Olamamış Bir Komedi

Olamamış Bir Komedi
 

Don Giovanni ve Uşağı Pulcinella'nın Afişi


Çarşamba gecesi Küçük Tiyatro'da, Ankara Devlet Tiyatroları'nın yeni eserlerinden "Don Giovanni ve Uşağı Pulcinella" isimli oyunu izledim. Hayatımda izlediğim en kötü oyunlardan biriydi.

Ankara Devlet Tiyatroları'nın komedi anlayışı çok nadir olarak belli bir düzeyin üstüne çıkıyor sanırım. Ucuz espriler, absürd durumlar ve abartılı oyunculuklarla güldürme çabasındalardı gene. Şahane Düğün de aynıydı, bu da aynı. Tolga Tekin başarılıydı başarılı olmasına, ama diyalogları yerlerde sürünüyordu. Orkestra iyiydi, müzikler güzeldi, ama müziklerin üstüne yazılmış sözler tam manasıyla "olsun" diye yazılmıştı.

Oyun başlangıçta ağır bir oyunmuş gibi başladı. "İntikam" teması öne çıkarıldı, "ölüm" teması öne çıkarıldı, ama normal akışın başlamasından itibaren bir ucuzluk, bir abartma hakim oldu sahneye. Oyuncular konuşurken kollarını amaçsızca sağa sola açtılar, oraya buraya salladılar ve esprilere zaten salondan çok fazla tepki de gelmedi.

Adeta bir çocuk oyunu gibi, bazı espriler ısrarla tekrarlandı. Örneğin, bir yerde Don Giovanni, uşağını cezalandırmak maksadıyla kalçasından tekmeliyordu ve bunu yapmak için, önünden geçmesini kastederek, "geç bakalım" diyordu. Bu dört kez tekrarlandı, bir süre sonra aynısını uşağı Don Giovanni'ye yaptı. Her seferinde gülmemiz beklendi sanıyorum, ama ilk seferinde bile salondan gülme sesleri yükselmedi.

Güncele uydurulmaya çalışılmış espriler (can not be reach at the moment gibi...), o atmosferde, o elbiselerin içinde sakil kaldı, uymadı. Oyun Don Giovanni'nin ölümüyle sonuçlandı ve nitekim olmamış bir oyun izledik Çarşamba gecesi maalesef. 4 ay süren tiyatro arasının ardından gittiğim ilk oyunda böyle bir durumla karşılaşmaktan üzüntü duydum. Üstelik insanları ben organize etmiştim, "bakın müzikal komediymiş, Fransa'da oynamış, çok güzeldir" diyerek...

Eğer Ankara'da yaşayıp tiyatroları takip edenler varsa benim gibi, bahsettiğim bu oyuna gitmeleri kendileri için vakit kaybı olacaktır. Yer bulabilirlerse Fosforlu Cevriye'yi, Tek Kişilik Şehir'i tavsiye ederim geçen sezon izlediklerim arasından.

Bu oyun için ise, oyunun sonunda koskoca salondan ancak iki ya da üç kişinin ayakta alkışlaması, ıslık seslerinin azlığı ve alkışın hafifliği umarım oyuncular için bir şey ifade ediyordur, gerçi onlara ifade etmesi de gerekmez, yönetmene ifade etse yeter.

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..