Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '09

 
Kategori
Deneme
 

Olasılıkların çılgın dansı

Her gün hayatımızda, çevremizde sonsuz sayıda olasılık dans eder. Sonsuz sayıda ihtimal hayatlarımızdan geçer, gider. Bir kısmı da kalır. Kalanlar da, gidenler de hayatımız denen bütünün parçalarıdır aslında. Çünkü seçtiklerimiz kadar, şeçmediklerimiz de hayatımızın yönünün belirlenmesinde etkilidir.


İngilizce’ de de, Türkçe’ de de var olan çok güzel bir deyim vardır: “Never say never!, yani: Asla, asla deme!”. Aslında Türkçe’ de “Büyük konuşma!” diye de var olan, işte bu deyim; bize hayatta her şeyin mümkün olduğunu anlatmaya çalışır.


İnsanların olduğu gibi, ülkelerin ve toplumların da hayat çizgisi, kaderi var. Şöyle bir bakıverin çevrenizdeki insanların hayatına. Yada dönün, tozlu yapraklar arasından bugüne gelen tarihlerine bakın devletlerin, milletlerin… Ne çok şey değişmiş. Ne çok şey değişmeye devam ediyor. Değişim, hayat denen bu sihirli hikayenin bir dayatması. Yaşamak, değişimi gerektiriyor!


Bugün dost olan devletler, belki geçmişin en kanlı bıçaklı devletleri. Bugünkü bazı düşmanlarsa, geçmişin sıkı dostları; hatta bir zamanlar birleşik olan devletleri. Bu, insan hayatında da böyle. Sadece dostluk bazında da değil. Hayat denen “sonsuz olasılıklar kumpanyası ve yaşamın değişmek dayatması” bizlere neler neler yaptırabiliyor.


Hepimizin hayatında vardır, “asla yapmam” deyip, yada asla yapmayacağımızı düşünüp, sonradan, yaptığımız şeyler. Bazen çevremizdekiler onlardan asla ummadığımız şeyleri yapar, bazen de biz çevremizdekilerin bizden asla ummadıkları şeyleri yapabiliriz.


Her şey, her an değişebilir: hayatımız, hayallerimiz, sağlığımız, sevgimiz, çevremiz, ekonomimiz, beklentilerimiz, vb... Kontrol edemediğimiz sonsuz sayıda faktör belirlerken hayatlarımızı; inatla, her şeyi kontrol çabamız niye? Ve neye yarıyor? İnsan, sonsuz olasılıklar kumpanyası ve yaşamın değişmek dayatması altında süregiden bu hayatta, aslında bir taş parçası kadar bile dayanaklı olmadığını fark etse, ara sıra da olsa “hiç”liğinin farkına varsa ve her şeyin her an değişebileceği gerçeğini görerek yaşasa; daha mutlu olmaz mı sizce de?


Hırslarımız, kopamayacağımızı sandığımız bağlarımız, kocaman beklentilerimiz azalır belki, mutluluğumuz artarken…


Her şey, her an değişebilir! Sürekli bu düşünceyle yaşamak insanı paranoyaya yaklaştırır diyebilirsiniz, doğru. Ama bunun farkında olmadan yaşamak da insanı gafil avlar, yorar, yıpratır, unutmayın…


D. Dara KILINÇ

ddarakilinc@hotmail.com

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..