Ölmek istersen ölürsün

Kendini öldürmen için ne gerekir diye sorarsan, ne içki, ne sigara.. Seni sen öldürürsün yavaş yavaş. Yılların da suçu yok, o sadece eşlik edendir sana.. Sana tahammül edemediğinde bile, sadık bir dost olur ve yürür seninle dikenli yollarında.. Dikenlerini toplayamaz, yollarındaki karları kürüyemez ama sana yaşadıklarının birikimiyle, kimi zaman üşüten kimiz zaman ısıtan battaniyesiyle eşlik eder..

O battaniye üşütüyorsa seni, suçlayamayacağın kadar masum olan yıllar, senin dostun, sana geleceği gösterir. Bak der sana, bu seni ısıtabilir. Umutlarına sarılmak isteyebilirsin o an, sarıl. Koşmak istiyorsan koş, içini terletir. Yakala onları balon balon olmuş başında üşüşen umutlarını yakala..

Umutlarından seni uzaklaştıranları hatırlatır sana peşinden dolanan battaniye.. Uzaklaşmaya meyil edişini, engelleyemediğin gidişini.. Senin hakkında hiçbir şey bilmeyen ahkam elçilerini.. İstemekten başka hiçbir şeye ihtiyaç duymadığın halde, istemeyi yeterli bulmayan bahanecileri.. Taşımadığı hayalleri kendilerininmiş gibi üzerine giyinenleri.. Kendi kendine koyduğu setleri başkalarına mal edenleri..

Onların yalanlarının seni etkilememesini ister dostun, yılların, battaniyen.. Nelerden vazgeçtiğini hatırlatır. Vazgeçmeyenlerin bugünlerini gösterir, tanıklığının ağırlığını seninle birlikte yüklenir. Kendini yok etmene izin vermemek için çırpınır.

Sen masum evetlerin ve diyemediğin hayırlarınla geçmişi geçmişe bırakmak isterken, atamadığın çığlıkları anımsarsın. Birden fazla hıçkırığın içinde kapladığı yeri fark edersin. Hepsini birden yok etmek istersin, ıslaklıklarından kaldıramayacağın yüklerin içinde kalır.

Kahkahalarının arkandaki çıkıntılarına takılır gözün. Gülemediğin kadar kamburlaştığını kendinden gizleyemezsin.

Aynanın seni ne kadar çirkin gösterdiğini doğrulamak istersin. Bir fikir almak istersin seni aynasız da görebilecek bir çift gözden. Yılların seni uyarır, sana ömrün kadar dostluk etmiş olan yıllar.. Sorma kimseye, kendin karar ver der..

Düşündükçe ölürsün, öldürürsün kendini.. Sebep ararsın kendini yiyip bitirmene.. Ne fare zehri içeren idüğü belirsiz duman, ne kana karışınca bakışını bulandıran alkol..

Seni sen yok edersin. Varlığının delillerini es geçersin. Evetlerini hayırlarını hayırsız günlerini ve iyilerini birbirine karıştırır yaşam kokteylinin tadını berbat edersin.

Az olmadığını, yaşadıkların kadar çoğaldığını, tarihin büyüklüğüne ettiği tanıklığı nedensizce hafızandan silersin.