Ölüm, evlenme, mülk edinme gibi şeyleri niye biz bildirmek zorundayız, kayıtlar devlette değil mi?

Ölümümü kendim bildirmek zorundaymışım, şaşırmış bu devlet;  ben öldüm zaten, nasıl bildireceğim! Benim ölüm kaydım sende yok mu kardeşim, habersiz mi ölüyoruz biz; cenazemizi mezara kırk haramiler mi götürüyor! Deli eder adamı bu devlet ya!

Evinin numarası kaç? Ben bu evi alırken sana bütün bilgileri vermedim mi? Oturduğumuz evin nüfusa kaydını yapacakmışız. Gittim kaydetmiyorlar. Benden öncekinin kaydı yok. Ondan öncekinin de yok. Tapuda 5 yazıyor, ben 2'de oturuyorum, 2 boş diyorlar, kaydetmiyorlar. 600 lira cezası var üstelik. Evi sırtıma yükleyip getirecek değilim ya, 2 numarada oturuyorum işte.

Evimi sattım. Su, elektirik, doğalgaz kayıtlarını kapatacakmışım. Sattığım kişi faturaları yatırmazsa borç bana gelebilirmiş. Sen kapat, sattığıma dair tapu kayıtları elinde değil mi? Benim vergilerimle 3 milyon memur çalıştırıyorsun, niye bir de ben köpek gibi sağa sola dolaşayım!

Halkımız koyun, süzme koyun! Devlet şunu yap diyor, yürüye yürüye Ümraniye'ye! Adam bir sorgular. Niye yapıyorum bunu der! Devlet kendi kayıtlarında bulunan bilgileri sizden isteyemez. Adam ölüyor, 5 sene sonra ölüm kayıtları hala işlenmemiş. Bu nüfus müdürlüklerinde ne iş yapılıyor Allah aşkına! İzinsiz köpeğimizi bile gömemiyoruz!

Araba almışım, işlemleri yapılmış; ruhsat ehliyet tamam. Mal beyanında bulunacağım, vergi dairesine bildireceğim. Şoförler odasına bildireceğim. Belki kasko, sigorta da... Bu saçma sapan angaryaları niye yapmak zorundayım ya! Kayıtlar sende değil mi kardeşim. Nereye verilecekse ver. İnternet var, bilgisayar çağında yaşıyoruz. Bir de bunları bildirmemenin cezası var. Açık söylüyorum, bu cezaları ödeyen kimse enayidir. Ödemeyin ya! Adam kendi yapacağı işleri bizden istiyor, yapmazsak ceza kesiyor!