Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

AYFER AYTAÇ GAZETECİ YAZAR

http://blog.milliyet.com.tr/ayferaytac

23 Şubat '20

 
Kategori
İnançlar
 

Ölüm Ölmez

BULUNDUĞUMUZ YERİ FAZLA ÖNEMSEMEYELİM, MİSAFİRİZ SONUÇTA. 
BAZILARIMIZ, SANIYORUZ Kİ HEP TANIMADIKLARIMIZ ÖLECEK...
Ölüm hepimiz için vardır ve kaçınılmazdır. Ölüm ölmez, her an diridir, onu biz insanlar hiç bir icatla yok edemeyiz. Gelmesini men edemeyiz. Hep aramızda gezinir lakin görünmezdir. Nerede kimle, bilinmezdir. 
 
Mümkündür, her tehlikeden kaçabiliriz. Önlem alırsak her hastalıktan, her musibetten korunabiliriz. Varsa düşmanımız, onlardan bile saklanırız. Fakat tüm imkânlarımızı seferber etsek de ecelin takibini önleyemeyiz. Nefsimize göre zamansız, zeminsiz alır götürürüverir canımızı, kesinlikle durduramayız. Her canlının tek ortak gerçeği, ölümdür...
 
Ölüm hakikatte bu dünyadan gitmektir. Misafirliğimizin bitmesi, evimize dönülmesi gibidir. Böyle yorumlamak gerekir. Böyle düşünmek gönlümüzü dinlendirir...
ÖLÜMDEN NE KORKARSIN, KORKMA EBEDİ VARSIN.(Yunus Emre'mizin söylediği bu cümleyi  idrak etmek için ölmeden evvel ölmek gerekir.)
 
Önce bir kıssa belirtelim hisse almak anlamında... Vaktin birinde ölümden çok korkan bir adam yaşarmış.Mahallesinde sakinlerden birinin öldüğünü duysa, kırk gün korkusundan kendine gelemezmiş. Penceresinin önünden tabut taşıyanların geçtiğini görse, duvar diplerine siner, dışarıya görünmekten imtina edermiş. 
 
Birgün ardarda mahallesinde ölümler olduğunu öğrenmiş; sıranın kendisine geleceği korkusuna kapılıp yükte hafif pahada ağır neyi varsa koynuna doldurup ta Fizan'a kaçmış. Daha bir kalacak yer bulup konaklamaya durmadan, karşısına Azrail hazretleri çıkmış... Adamcağız heyecan ve korku karışımıyla kekelemeyle cümleler kurmaya çalışmış. "Beni burda da mı buldunuz?" demeye uğraşmaktaymış. Hz Azrail tüm heybetiyle adamın ümüğüne çökmüş ve demiş ki: "İnsanlar vadeleri dolunca eceline kendileri koşarlar.Senin canını Fizan'da almam emredilmişti, sen kendiliğinden buraya gelmekle vadenin sonuna erişmiş oldun..."
 
" Ölüm nerede olursan ol sana ulaşır; sarp ve sağlam güçlü kaleler içinde olsan bile! " Nisâ Suresi 78. Ayet
De ki: " Evlerinizde kalsaydınız bile, öldürülen insanlar, öldürüleceği yerlere kendi başlarına giderlerdi..."Âl-i İmran Suresi 154) 
“Ecelleri gelirse, ne bir an geri kalırlar ne de öne geçerler (Araf Suresi 34)
 
Hiç kimsenin ölümden kaçma fırsatı yoktur! Kimden, neyi kaçırıyoruz? Canımızı veren, bizi yoktan var eden yüce Allah, verdiğini istediği an geri alabilir, buna kim ne diyebilir?  (innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn) Allah'tan geldik ve muhakkak Allah'a döneceğiz.
 
Korkuyor olmamız doğaldır. Öte âlem hakkında Kur'an-ı Kerim'de çok net bilgi bulunmasına rağmen, yeterli ilim donanımına sahip olmadığımız için sevdiklerimiz arasından yok olma endişesine kapılmaktayız.
 
Yaşam her şartta güzeldir. Ölüm itici ve soğuk gelir. Küvette banyo yapıyorken, duşakabinde gönlünce sabunlanıyorken, gasilhanede garipliğe naçar olmak; sıcak yatakta yatıyorken, musalla taşına uzanıvermek, en soğukkanlıya bile ürperti veriyor. Çok şükür öldükten sonra bedenimize yapılanları ruhumuz artık hissetmiyor. O çoktan başka boyuta göçmüş oluyor... Canı çıkmış, ruhu olmayan beden çürümeye duruyor. Her harikulade ölüm çok kolay kabullenilir bir durum gibi gelmiyor... 
 
Allah’tan kaçabileceğimizi düşünmek büyük bir cahilliktir. Ne yapıyorsak, Allah her ânımızı görmektedir. Müslümana yakışan her durumda kendini kontrol etmesidir, her şeye hikmetle yaklaşmasıdır... 
 
Ölüm ancak Allah belirlediği zaman olur, ölüm geldiğinde nerede, nasıl olursak olalım, hangi tedbirlerle kuşanırsak kuşanalım mutlaka bizi bulur. Ancak dilerse Allah celle celaluhu ölüm zamanımızı erteleyebilir. Aksi halde kesin hükümdür, her doğan mutlaka ölecektir.
 
Ölümün Kaderi Kur ' an ' da şöyle belirtilmiştir: " Allah ' ın emri ve kazası olmadıkça kimseye ölüm yoktur. O (ölüm) belli bir zamana / ölüm göre yazılır."süresi belirtilmiş bir yazıdır. 
Âl-i İmrân, 145)
 
İnsan açısından ölüm, ruhun bedenden kurtulup vücudu terk ettiği olay olarak adlandırılır. Dünyada bize tahsis edilen nasiplerimizin sonuna gelinmiştir. Artık bu dünyalık müddetimiz, vademiz dolmuştur, gitme vaktimiz gelmiştir.
 
Ölüm, insan için bir diyardan diğerine taşınmaktır. Bu anlamda ölüm kaybolmaz. Ruh bayatlamaz ve yok olmaz. Ölüm her canlı için kaçınılmaz bir gerçektir. Yaşayan şeyler doğar, büyür ve muhakkak ölür. Sonrasında başka âlemde başka türlü ebedi yaşam olur...
 
Var olan biyolojik yapının sonsuzluk için uygunsuz olması, ölümü ortaya çıkarır. Allah ' ın canlılık ve ölüm yaratmasının nedeni Kur ' an ' da şöyle açıklanır: " O, hanginizin daha iyi performans göstereceğini denemek için hayat ve ölüm yaratır." (67 / Mülk Suresi, 2).
 
Hayatımızın her anında ve vademizin sonlarında yüce Allah her şeyin hayırlısını versin inşallah... Ölümüzde, dirimizde Allah'ın rahmetini görsün. Âmin... Ayfer AYTAÇ -ayferaytac.com
 
 
 
Toplam blog
: 622
: 205
Kayıt tarihi
: 08.12.14
 
 

Gazeteci-yazar ..