- Kategori
- Şiir
Ölüm temrinleri-VII
Son yolculuk endişesi ile çıktığım yolculuklarımın her birinde
Bir otomobilde, bir otobüste ya da trende,
Kendimi dünyadan kopmuş hissederim
Bur uzaklaşma yaşar hem ruhum, hem bedenim..
Ömrüm boyunca yolculuk yaptım,
Bu ülkenin yılgın asfaltlarıyla boğuşan
Yorgun otobüslerinde...
Ya da hayatın akışına tempo tutan
Rayların cümbüşünde...
Dünya akıp giderken gözlerimin önünde
Dururdu, yol kenarlarında,
Sessiz tanıklar gibi donuk nazarları,
Reddedilmiş peygamber gibi kırgın uyarıları
Ölümün gülümseyen yüzü köy mezarları...
Anlatamaz, açıklayamaz dünyanın filozofları,
Din adamları, düşünürleri, yazarları...
Ölümün mahiyetini, insanın akıbetini...
Ancak, anlatır bir ana gibi içten ve merhametli
Küçük tepelere bağdaş kurmuş,
Suskun köy mezarları...
Böyle bir köy mezarındadır benim annem,
Bu yüzden isterim ki olsun benim de,
Bir taş ve bir yığın topraktan ibaret
Bir mezarım annemin köyünde..
Bir gün, bir yolculuğunuzda görürsünüz belki de..
Toprak evleri, salkım söğütleri geçince,
Köyün hemen kıyıcığında
İnce bir duvarla ayrılmış,
Tıpkı hayat ve ölüm gibi
Mezarlığını ve köyünü..
İşte orada olacak mezarı
Ve gülümseyecek size,
Bu satırların yazarı...!