Ömür dediğin bir nefestir.

Ömür dediğin bir nefesdir.. 

 Takvimlerimiz,kimliğimiz hangi yılı gösterirse göstersin

aslında her birimizin kişisel bir takvimi var:

Doğduğumuz gün başlar, öldüğümüz gün sona erer.

Bu takviminin özü ne aydır, ne güneş...

Merkezinde insan yer alır; ölçü birimi, nefestir.

Boşuna dememiş atalarımız, 

“Ömür dediğin bir nefesliktir:

alırsın veremezsin, verirsin alamazsın” diye.

Bu takvimde önemli olan kaç güneş veya

ay yılı yaşadığımız değil,

alıp verdiğimiz nefeslerin anlamıdır, kalitesidir.

Hatta kimileri amaçsızca yaşanan hayatların

“oksijen israfı” olduğunu iddia eder.

Neyse ki bazılarımız diğer insanların

nefes alabilmesi için çırpınır durur.

Mesela ambulanslarda, hastanelerde,

Dayak attığımız hekimler,yoğun bakım ünitelerinde

Geçtiğimiz  2020 takvim yılında,

sağlıkla ve özgürce alınan her nefesin

ne kadar değerli olduğunu gördük. Yaşadık..

Yaşadıklarımız bize içten içe bilip,

ısrarla unuttuğumuz o gerçeği hatırlatıyor: 

Her bir nefes, yeni bir başlangıçtır.

Çünkü zaman bizi beklemiyor, akıp gidiyor. Malum...

 Hayat takvimindeki asıl dönüm noktaları

sayısal değişimler değil “nefesimizi kesen”

o kıymetli anlardır.

Atlatılan badirelerden sonra 

“şöyle rahat bir nefes alabilmek”,

 “Oh be, dünya varmış” diyebilmek,

hediyelerin en büyüğüdür bazen.

Gelin nefeslerimizi pişmanlıklarla,

günlük çekişmelerle tüketmeyelim. 

“Boşa nefes harcayıp”

ömür sermayesini heba etmeyelim.

Nefsimizle nefesimiz arasında

kalıcı bir barış sağlamaya çalışalım...

Her bir yeni nefesimiz bir öncekinden güzel olsun.

Sevdiklerimizle 2o21 yılındabarış dolu nice sağlıklı,

mutlu, kutlu nefeslere...

ozcanvural33@hotmail.com