Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '17

 
Kategori
Güncel
 

Ön-Ödemeli Sayaç Çilesi

Ön-Ödemeli Sayaç Çilesi
 

Bir sayacın bedelini neden tüketicinin ödemesi gerektiğini bir türlü anlayamamışımdır.  Çünkü bir sayaç; tüketicinin değil öncelikle satıcınındır ve tüketicinin asla müdahale edemeyeceği, mühürlü ve işletmenin malı olan bir cihazdır. İşletmeye ait olan bir cihazın bedeli neden tüketiciden alınır anlayabilmek teknik olarak mümkün değildir.

Sayaç teknik olarak toplamalı tip ölçüm yapan ve sanayi bakanlığının ölçü ayarlar şubesi tarafından mühürlenen bir cihazdır. En azından eskiden öyleydi. Kurumların sattıkları elektrik, su, doğalgaz sayaçları bu ülkede daima tartışma konusu olmuş olay genellikle mahkemelere taşınmış, tüketici dernekleri bu konuda uzun uğraşlar vermişler, sayaçlar konusu mahkemeleri yıllarca uğraştırmıştır. Neden?  Neden oldukça basit; basit bir konuda bile anlaşabilme yeteneğinde olamayan bir toplum olduğumuzdan olsa gerek. Eskiden tüketiciler elektrik, su, doğalgaz sayaçlarının parasını öderlerdi. Çünkü bu hizmetlere erişebilmek gerçekten lüks olarak algılanabiliyordu. Çok daha eskiden telefon aboneliği için de bir sürü para verildiği, sözde depozito olarak alınan bedellerin enflasyon karşısında erimesine karşılık yeniden abone olacaklara tekrar yeniden farklı tarifeden depozito uygulaması gibi değişik anlayışlar mevcuttu. Allah’tan bunların birçoğu düzeltildi. Bir tek ön ödemeli sayaçlar konusu kaldı, onlar da düzeltildiğinde sorun ortadan kalkmış olacak.

Ön ödemeli sayaç kanaatimce insan haklarına aykırıdır. Sebebine gelince bir hasta düşünün, elektriğe bağlı bir cihazla yaşıyor, elektrik bitiyor,  kişi komaya giriyor. Adam faturalarını ödemekte sıkıntı çıkarıyor mu? Hayır, hayırsa o zaman sağlıkla ilgili olaylar baş gösterince önlem alınıyor. Haberlere konu oluyor, biri ölüyor, o zaman önlem alınıyor. Aynı şekilde su bitiyor ancak evde hasta var ve başından kişi ayrılamıyor. Evin babası şehir dışında şantiyelerden birinde çalışıyor ve evinde engelli çocuğuna bakmak zorunda olan bir anne gecenin on ikisinde biten su ile bir anda panik oluyor. Çünkü gidip karta su yükletmesi lazım. Ama evden ayrılamıyor.  Tabi çözüm olarak; ya komşusuna versin denebilir de günümüz büyükşehirlerinde hangi komşu hangi komşuyu tanıyor ki?  Teknik olarak sayaçlar faturalı olduğunda fatura okumaya gelen kişi istihdam edilir, hadi diyelim ki kurum bundan kar etti ancak  sayaçta bir sorun olduğunda bunu altı ay geriye kıyas almayı bilen kurum abone aleyhine ciddi bir haksızlık yapabiliyor ve abone bir anda hırsız durumuna düşebiliyor. En azından aylık faturalar okunursa sayaç en basitinden gözle kontrol edilmiş, varsa bir terslik duruma da müdahale edilmiş olur. Üç beş gariban da fatura okuyarak para kazanır.  Kurum tabii ki bunu istemeyebilir, o zaman ön ödemeli sayaca elektrik veya su yüklerken komisyon, cihaz kullanım ücreti ne oluyor? Uygulama hem peşin ödeme ile gerçekleşiyor, kullanmadığım enerjinin parasını benden tahsil ediyorsun, hem kurumun cihazına kadar geliyor kontör alıyorum hem üste cihazı kullandığım için ekstra para ödüyorum,  elektrik yolu, suyolu, yayla yolu adı altında tekrar paralar alıyorsun…

Kısacası basitçe çözülecek birçok şey nedense güzide ülkemizde uzun uğraşlar sonucu çözülür gibi oluyor. Çözülemiyor. Hepsinden geçtim de duşta köpüklü kalmak yok mu? Ya, bu durum dinen de insanları zor durumda bırakıyor. Gerçekten.

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..