Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '08

 
Kategori
Sinema
 

Önce can mı, vicdan mı?

Önce can mı, vicdan mı?
 

Günün birinde kişisel becerileriniz sizin hayatınızı kurtarırken, kendi yurttaşlarınızın yok oluşuna seyirci kalmak zorunda bırakılsanız, hatta onların daha da zarar görmesine sebep olduğunuzu fark etseniz ne yapardınız?

‘Kalpazanlar’ filmi; işte tamda böylesine acımasız bir soruyu, gerçek ve acı bir hikayeye dayandırarak cevaplıyor. Bu yılın En İyi Yabancı Film Oscarını alan film, insanın gözüne sokmadan aktardığı Yahudi soykırımı, Nazi Kampları’nda yaşananlar, ‘ki; bu filmin geçtiği kampta tutulan kahramanlarımız nazik konum ve yeteneklerinden dolayı oldukça rahat şartlarda kalıyor(!)’ dayandığı gerçek hikayeyle izlenesi, üzerine düşünülüp tartışılası bir eser olmuş.

Filmde; normal hayatında azılı bir suçlu olan kalpazan Salomon Sorowitsch’in, Nazi Kampı’na düştükten sonra kalpazanlık becerisinin(!) hayatta kalma mücadelesinin en güçlü desteği oluşu anlatılıyor.

Filmin daha ilk başından ne kadar bencil bir adam olduğunu, kurduğu birkaç cümleyle anladığımız Salomon’un sonraki yıllarda düştüğü Nazi Kampı’nda arkadaşlarını en çok düşünen ve kollayan bir kurtarıcıya dönüşmesi geçekten çok etkileyici. Onun ve diğer arkadaşlarının Naziler açısından çok önemli bir görevi var; yaptıkları milyonlarca sahte sterlin ve dolar ile Almanya’nın İngiltere ve ABD’nin ekonomisini içten çökertmesine yardımcı olmak. Bunu hatasız bir şekilde yapmayı başardıkları sürece hayatta kalabilecek olan bu küçük grup aynı zamanda kendilerinin ve diğer kamplarda işkenceye maruz kalan, öldürülen, yok edilen diğer Yahudilerin en büyük düşmanı olan Nazilere yardım etmiş oluyorlar. Bu işbirliğinin acı sonuçlarının farkında olan ve damarlarında gezen cesur kanla bu kalpazanlık işini içten sabote ederek dolarların basımını geciktiren Burger, filmdeki bir diğer kahraman. Nazilerle işbirliği yapmaktansa kendi hayatını gözünü kırpmadan feda etmeye hazır olan Burger ile bir gün bile fazladan yaşayacaksa bunun için yapılacak her şeye değeceğini savunan Salomon arasındaki çatışmalar seyirciyi de filmin içine çekerek aynı ikilemde bırakıyor.

Film Avusturyalı yönetmen Stefan Ruzowitzky tarafından yönetilmiş. Filmin ilginç dipnotlarından biri de; filmin kahramanlarından şu anda hayatta ve 90 yaşında olan Burger ve Plapper’ın da bizzat sette bulunarak yönetmene fikir vermeleri.

Gelelim filmin diğer bir ikilemine: Kampı yöneten S.S. subayı, başta Salomon olmak üzere bu kalpazanlık işi için çalışan Yahudi mahkumlara çok iyi davranıyor, kendi işi görüldüğü sürece zarar görmelerine asla izin vermiyor. Motivasyonun başarıdaki en önemli etken olduğuna inanarak, bu kalpazan gurubunun diğer mahkumlara göre çok daha iyi şartlarda yaşamasını sağlayan S.S. subayının; onlar için bir kurtarıcı mı, yoksa sadece kendi işini, dolayısıyla Hitler’in işini gördüren bir kukla mı olduğu sorusu da aklınıza takılacak diğer bir ikilem oluyor böylece.

Tarihin yüzünü kızartan, utanç verici olduğu kadar dehşet verici olan bir dönemine farklı bir noktadan ayna tutan bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.

 
Toplam blog
: 47
: 1945
Kayıt tarihi
: 04.08.07
 
 

Eskişehir'de yaşıyorum. Kısa hikayeler yazıyorum. Bir oğlum var.   ..