Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '12

 
Kategori
Güncel
 

Örgütlü suçlar sırasında işkence de var. Artık.

Örgütlü suçlar sırasında işkence de var. Artık.
 

Acaba doğruları doğru görenler var mı?


Benim çok merak ettiğim iki unsur var.

1. İşkencenin tarifini nasıl yapacaklar? Bunun sonu yok ki. Hapiste kalmak bile bir işkence değil mi? Ya da sürekli aynı yemeği yemek veya ekmek su yemek yada tecrit edilmek işkence değil mi? Bir kişinin sürekli konuşması, uyuyamamak, ayakta duramamak veya oturamamak işkence değil mi? Bir insanın çekirdek çitlemesi bile bazılarına işkence gibi gelebilir. İşkenceden yargılanacaklar için bir işkence tarifi lazım. Yoksa her kese göre ayrı bir tarif olacak. Ya da gerçekten elektrik vermek, dövmek, tırnak çekmek vb.. suçlarımı kapsayacak?

2. Bunu yaptıktan sonra esas olay var. Hangi işkence usulüne hangi cezaları verecekler? Hakim ne ceza verecek? Bunuda tarif etmek lazım. Aç bırakana A cezası verilirken, sopa ile dövene B cezası verilir gibi. Tabii bu konuları halledince esas konuya geleceğiz. 30 yıl önce yapılan işkenceler nasıl tespit edilecek? Her şikayet doğru mu kabul edilecek. İşkence izlerimi araştırılacak? Araştırılacak ise 30 yıl önceki izler nasıl bulunacak? Bence bu davanın işkence kısmına bakan hakim kafayı yer. Bu dava bitmez. 

Birde bu işin diğer yönü var. Aynı siyasi partilerin mağdur edebiyatı gibi. Bu ülkede askeri idarenin yönetime el koymasının müsebbibi olan siyasi partiler. Bu gün bende mağdurum sırasında değiller mi? Bu ülkeyi kaosa ordu mu sürükledi? Hayır tabii ki siyasi partiler becerdi bu işi. Ama bu gün onlar yargılanmıyorlar. Memleketi satanlar, devlet deniz yemeyen domuz diyenler, hazineyi boşaltanlar, gençlerimizi saçma sapan ideallerle doldurarak birbirine düşürenler yargılanmıyor bu gün. Onlara dur diyenler yargılanıyor. Ne kadar acı değil mi? Adalet ve Kalkınma Partisinin adına yakışmayan bu durumun oluşmasının sebebi ise sadece Adalet ve Kalkınma Partisidir. PKK'lıları getirip baş tacı eden, Hamas'lıları getirip devletin bütün imkanlarını kullanarak onların rahat etmesini sağlayan onlara yeni kimlik veren AKP Hükümeti değil midir? Yurt dışında edilen AKP Hükümetinin terör yanlsı olduğu imaları boşuna mıdır? Tabii ki bunlar bizim duyduklarımız okuduklarımız. Daha medyaya düşmeyen ve bizim haberimiz olmayan neler var? Acaba.

Şimdi işkence mağdurları sıraya giriyor. Kaçı işkence gördüğünü ispatlayabilecek acaba? Kendisine kitap okumayı yasakladığımız "yasaklı kitaplar nedeniyle" gençlerde çıkacak. Ortaya. Gerçekten tırnakları sökülenlerde çıkacak. Eğer o dönemden yetkili birine gıcıksanız. Hemen sıraya girin. O zamna yapmışlardı ama izi kalmadı dersiniz. Tıp bunun bulsun dersiniz. Adalet istiyorum dersiniz. Ama benmimki yalan demezsiniz. Yazık değil mi bu memleketin güzide evlatları yargılanıyor. Hemde ne için memleketi korumayı ve kurtarmayı kendilerine ödev gördükleri için. Kime karşı? 1. Sağcı solcu olaylarında birbirini öldüren kardeşlere karşı. 2. Memleketi soyup soğana çevirenlere karşı. 3. Hazineyi boşaltanlara karşı. 4. Memleket yönetiminde acz içerisine düşenlere karşı. 5. Cumhurbaşkanını seçemyenlere karşı. 6. Bu ülkeyi sıkı yönetime ve olağan üstü hale sokanlara karşı. Sıkı yönetimi ve olağan üstü hali sonlandıramayanlara karşı. 7. Fikir suçluları oluşmasına karşı. 8. 100 günün üzerinde boykot yapıp öğrenci yetiştiremeyen dsistem bozukluğuna karşı. 9. Okul bahçelerinde çıkan silahlı çatışmalara karşı. 10. Sokaklara çıkamayan halkın korkularına karşı ... say say bitmez. Ama şimdi. Birde şimdiye bak! O gün akser gelsin diye yalvaranların bu gün yaptıklarına bak. Neredeyse kıçlarına zil takıp oynayacaklar. Bu mu vefa. Bu ülke 1994 te ve 2001 de batmadıysa bunu askere borçlurdur. Biliyor musunuz?

İşkence çekenler kuyruğu oluştukça bakacağız bakalım. İçerisinde neler olacak, kimler yer alacak.

 
Toplam blog
: 21
: 537
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

1960 Ankara doğumluyum. İktisat mezunuyum. Haberleşme Ustasıyım. Uluslararası lisansl..