Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Orkideli bir akşam

Orkideli bir akşam
 

Dünyada kaç kadına 1240 metre yükseklikten bir orkide hediye gelebilir ki?

Telefondaki ses evi bulma konusunda yardım istiyordu. Bense karşısında habire söyleniyordum. Şehrin ortasındaki evi bulamayan adam, yolu izi olmayan dağda ormanda nasıl oluyor da kaybolmuyor diye:)

Her zaman olduğu gibi, köşe başından alınıp eve getirilmek zorunda kalmışlardı.

Kapıda sabırsızlıkla beklerken, iki güzel insan, iki dost yürek, güneşten yanmış yüzlerinde aydınlık gülümsemeleri ile iki bilim adamı bana doğru geliyorlardı. Bir ellerinde toz toprak içindeki arazi çantaları, bir ellerinde bilgisayarları, arkalarında ise eline bir bitki tutuşturdukları eşim vardı.

Kapı ağzında, tozlarına topraklarına bakmaksızın (yabancısı olmadığım bir durumdu ne de olsa), sarmaş dolaş olmuştuk bile hasret zamanlara inat. Ama onlar, arazi botlarını çıkarır çıkarmaz ellerine alıp, direk balkona gidip bırakma derdindeydiler evde kokmasın telaşından (evlerinde iyi terbiye edilmişler vesselam).

Dostluk dolu, sıcacık, doyulmaz bir akşamdı yaşanan. Geçmişten ortak anılar, geleceğe dair bilgi paylaşımlarının arasında asıl konu orkide idi.

Kısa bir dinlenme arası verip, masayı hazırlarken orkide sohbeti başlamış, almış başını gitmişti bile. Hatta masanın başına zor toplamıştım milleti orkide sevdasından dolayı. Bilgisayarımızdaki resimlerimize bakarken, gördüğü orkide resimlerinden kendini alamadan “hangi yöreden çektiniz bu resimleri, kaç metre yükseklikteydiler “ diye mavi gözlerini açarak, Trakya şivesi ile sorular sorup duruyordu. O kadar yorgunluğa ve açlığa rağmen orkidelerinden zor ayırıp yemeğe getirebildim.

Dünyada kaç kadına 1240 metre yükseklikten orkide getirilip hediye edilir ki diye kendi kendime böbürlenirken, dostumun anlattıkları ile havam bir anda sönüyordu:) “Ben her akşam eşine kargo ile orkide gönderen adamım” deyip kahkahayı basıyordu. Çünkü, eşiyle ortak çalıştıkları bir projeydi orkide. Ancak, beş aylık bebeklerinden dolayı, eşi artık en azından arazide yoldaşlık yapamıyordu dostuma. O da pırıl pırıl bir yol arkadaşı bulmuştu kendine bu zorlu çalışmada. Örnek olarak toplanan orkideler, hakikaten en kısa zamanda kargo ile İstanbul’a ulaştırılıyordu. Biyolog olan eş bilimsel çalışmalarını yapabilsin diye.

Türkiye’nin her yeri geziliyordu. Orkide olan sahalar taranıyor, türler ve bulundukları yerler tespit edilip kayıt altına alınıyordu. Hangi orkideden hangi yörede salep yapıldığı da araştırılıyordu. Zaten asıl araştırma konusu salepti.

Orkidenin salep yapımında kullanılmasından, pazarından, ekonomik değerinden, yok olma tehlikelerinden bir sürü konu vardı akşam yemeğimizde.

Öğrenciliğimden kalan dost, şimdi değerli bir bilim adamı olma yolunda ilerleyen güzel yürek, yemeğin sonunda, gecenin bir yarısı olmasına rağmen, kendi elleri ile orkidemi saksıya dikti. Yıllar önce yüreklerimize ektiğimiz sevgi tohumlarının yeşerip büyümesi gibi, bu orkide de çoğalıp büyüyecek. Zaman gelecek sararacak. Zaman gelecek çiçek açacak. Ama her ne olursa olsun hep var olacak.

Bahçemizdeki saksıda orkidesini, yüreğimizde sevgisini bırakarak , sahilde keyifli bir kahvaltı sonrası yola düştü, çok özlediği biricik Doruk’una doğru.

İyi ki bu ülkede sizler gibi insanlar var dostlar.


 
Toplam blog
: 75
: 1357
Kayıt tarihi
: 27.12.06
 
 

Her daim doğa ile yaşayan biriyim.. Çünkü işim doğa ile iç içe olduğu gibi evimizde de doğa ile bera..