Oscar

Oskar heykeli: 34 santim yüksekliğinde, 3,85 kilo ağırlığında ve 24 ayar altınla kaplıdır.

Akademi Ödülleri, bilinen adıyla Oscar, dünyada en bilinen film ödülü.
Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi

(Academy of Motion Picture Arts and Sciences)

Tarafından 1929'da Los Angeles'da verilmeye başlanmış.
Akademi ödülleri, Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (AMPAS) tarafından veriliyormuş.

&

Oskar isminin nereden geldiği ile ilgili iki söylenti olduğu söyleniyormuş.

1. Bette Davis'in heykelciği ilk kocası Harmon Oscar Nelson ile özdeşleştirmesi sonucunda bu isim verilmiş.

2. Akademi'nin kütüphanesinde görevli Margaret Herrick'in heykelciği amcası Oscar'a benzetmesi ile ödülün adı Oscar olarak kalmış.

Oscar ödül heykelciğini Metro Goldwyn Mayer'in sanat yönetmeni Cedric Gibbons tasarlamış.

George Stanley heykeli son haline getirmiş.

Oscar heykelciğini kazananlar bu ödülü satamazlar. Eğer ödülden kurtulmak istiyorlarsa ancak Akademi'ye 1 dolar karşılığında satabilirlermiş.

Oskar ödül töreni, başkaları için ne ifade eder bilmiyorum ama benim için bir hayli önemlidir. Daha önce yazdığım yazılarda da sinema benim hayatımda etkili rol oynar demiştim.

Sinemayı çocukluğumdan beri çok sevdiğimden, bu sevdanın babamdan bizlere geçtiğinden hep söz etmişimdir. Ben ve kardeşlerim küçük yaşta yakalandık sinema denilen yedinci sanat rahatsızlığına!

Nerede ise bütün Amerikan film yıldızlarını, hatta yönetmenlerini ezbere bilir haldeyizdir. Eski filmleri, bir araya geldiğimizde tartışırız. Müziklerinden söz ederiz, oyuncularını ya takdir eder ya da değme eleştirmenlerden daha iyi kritik ederiz. Film hakkında dün izlemişiz gibi bütün detayları hatırlarız.

Dolayısıyla sinema ve Amerikan sineması bizim için bu kadar önemli iken! Oskar törenlerinin de bizlerde ciddi bir hal alması da şaşırılacak bir şey değildir. Bir çeşit bağımlılık halindeyizdir.

Birbirimize haber veririz.

Falanca gün Oskar var sakın unutma.

Hangi gün, saat kaçta?

Bizim bu konuşmalarımız nerede ise her yıl tekrarlanır. Tören sırasında da birkaç kez elimizin altındaki telefonlarımız vazifelendirilir.

Özellikle benimle kızkardeşim Suzan, bize ne oluyorsa! Modacıymışız gibi, kırmızı halıdaki bayan starların giysilerini bir inceleriz, bir inceleriz ki sormayın gitsin.

Genelde beğenme üzerine şartlandırılmış vaziyette başladığımızdan izlemeye, bir birimize hayran kaldıklarımızı anlatırız.

Gördünmü filancanın üstündeki elbise ne kadar güzeldi, şekerim kadın çok güzel…

Evet, çok da iyi bir oyuncu, ne dersin bu sene oksarı o mu evine götürür.

Yok canım, bence şu alır oskarı.

Bu böyle sürüp gider… Dediğim gibi bize ne oluyorsa!

Aslında:

Bize güzel şeyler oluyor. Ne olmasın ki…

Düşünün ta dünyanın bir yerindeki heyecanı burada yaşıyoruz.

Bu güzelliktir, günün sorunlarını bir kenara atmışız, kanepeye kurulmuşuz, çayımızı elimize almışız. Telefonumuz yanıbaşımızda, bütün sevdiklerimizle her an irtibat halindeyiz.

Yaşasın başlasın bakalım Oskar Töreni…

İşte kırmızı halı…

Oy – oy – oy… Bakın canım Angelina Jolie’la, Brad Pittgeldiler. Ne kadar şıklar. Bu kadın nasıl bir şey hayatım.

Bizim konuşmalarımız uzar gider…

Bizim için şimdi problem değil. Geç yatabiliyoruz artık o kadar lüksümüz var, geçde kalkıyoruz.

Bir zamanlar sabahın altısında kalkıyorduk, işimiz vardı. Biz yinede Oskar törenlerini izliyorduk. Uykusuz gidiyorduk ama hiç pişman olmuyorduk…

Bir büyük güzellikle ruhumuzu zenginleştirmiştik.

Sinema 7. Sanat

Başkalarının hayatlarını izlemek, bilmediğimiz yerlerde bulunmak, tanımadığımız heyecanları paylaşmak, uzak ülkeleri ve orada yaşananları, temsili bile olsa görmek!

Dünya şehirlerini gördüğümüzde, onların ve filmin müziklerini dinlediğimizde, danslarını izlediğimizde nasıl ruhumuz yenilenmez ki…

Terapi gibi…

Akisyonlu sahnelerde adrenalimiz yükselmez mi?

Korku filmlerinde gözlerimizi kapatırız ama meraktan da bir sahneyi atlayacağız diye telaş etmez miyiz?

Bir çok bilinmeyeni sinema ile öğrendim. Amerika’ya gittiğimde hiç yabancılık çekmedim. Oraları biliyordum sanki. Amerikan dizileri de oraları tanıtmıştı. Sadece ben çok kovboy filmi ve mafya filmi izlediğimden olsa gerek, gözlerim kapıları açılan koyboy kasabalarının barlarını, siyah takım elbiseli adamların, makarna ağırlıkta olan resteurantlarını aradı…

Şerifleri, kızılderilileri görmek istedim.

Benim çevre merakımın, tarih rahatsızlığımın, bilinmeyenlere karşı olan aşırı istekli halimin de sinemadan geldiğine inanırım.

Sinema çok önemli…

Oskar çok ama çok önemli…

Bir gün belli mi olur, bakarsınız bir Türk filmi, belki bir aktristi, ya da aktörü Oskar heypkelciği ile yurda dönmüş havalanında medyanın karşısında; neden olmasın!

Oskar bu kadar önemliyse Oskar hakkındaki resmi bilgilerinde çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sizlere özletlemeden aynen aktarıyorum…

Bütün üyeler akademiye katılmak üzere öncelikle bir davet alırlarmış.

Üyelik Board of Governors tarafından verilirmiş.

Üyelik icin sinema alanında seçkin bir kariyere sahip olmak ön koşulmuş.

Genellikle bir akademi ödülünü kazanmak, akademiye katılmak için bir davetle sonuçlanmasına rağmen, üyelik otomatik değilmiş.

Yeni üyelik teklifleri yıldan yıla düşünülürmüş.

Akademi, 2007 itibariyle oy verecek 5830 üyeye sahipmiş.

Akademi üyeliği, sinema filmlerinde farklı disiplinleri temsil etmek için 15 dala bölünmüş.

Bunlar;

—oyuncular,

—yönetmenler,

—sinematograflar,

—sanat yonetmenleri,

—film editorleri,

—müzik,

—yapımcılar,

—halkla iliskiler,

—kısa filmler ve animasyon,

—ses, gorsel efektler,

—yazarlar,

—belgeseller.

Bir filmin Oscar'a aday gösterilebilmesi için 40 dakikadan uzun olması, ABD-Los Angeles ili sınırları içinde en az bir sinemada paralı gösteriminin gerçekleşmiş olması ve gösterimin en az bir hafta sürmüş olması şartı aranıyormuş.

Akademinin tüm üyeleri kendi dallarında ödül için adaylarını önerir.

Tüm üyeler En İyi Film Akademi Ödülü için oylamaya katılabilirmiş.

Böylelikle tüm dallarda adaylar belli olurmuş.

Adaylar belli olduktan sonra ödülün kimlere gittiğini belirlemek için ikinci bir oylama yapılırmış.

Pazar gecesi ABD’nin Los Angeles şehrinde yapılacakmış.

Akademi Ödülleri 80. Kez sahiplerini bulacakmış.

NTV canlı yayınlacakmış. Bu program Oskar Özel Programı olacakmış.

Programı Yekta Kopan sunacakmış.

Tuğrul Eryılmaz, Mehmet Açar ve Ece Sükan konukları olacakmış.

Eleştireler yapılacakmış.

Programda 01.00’den itibaren kırmızı halı da başlayacakmış.

Hollywood’un yıldız aktristleri oyunculukları kadar, kıyafetleri ile de kendilerini göstermeleri gerektiğinden kırmızı halı çok önemli… Bir çeşit şow yapıyorlar orada…

Ödül töreni 03.00’de başlayacakmış.

Tören hakkında bir bilgiyi de şöyle aktarmalıyım sizlere:

· 3 bin 500 kişilik Kodak Tiyatrosu’ndaki muhteşem şöleni Emmy ödüllü komedyen Jon Stewart sunacakmış.

Törende James McAvoy, George Clooney, Cate Blanchett, Renee Zellweger, Tom Hanks, Harrison Ford ve Nicole Kidman da kazanan sanatçılara ödüllerini verecekmiş.

Ayrıca, geçen yıl Oscar ödülü kazanan Forest Whitaker ve Helen Mirren da ödül dağıtacak ünlüler arasında yer alacakmış.

Özetlersek:

· NTV yayınlayacak. 84. Oscar Ödül Töreni özel yayını 26 Şubat Pazar gecesi (Pazartesi’ye bağlanan gece) “Oscar Gecesi” programı ile başlayacak. Yayın 01:00’da “Kırmızı Halı” seremonisi ve 03:30’da ödül töreni ile devam edecek.(alıntı)

Bu özel gecede, hep birlikte Oskar törenini izleyelim. Ne dersiniz?

Nazan Şara Şatana

http:// http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

https://twitter.com/#!/nazansarasatana